Güncelleme Tarihi:
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, özel bir üniversitenin mütevelli heyeti başkanlığı görevinden 2014 yılında ayrılan müşteki Rifat Sarıcaoğlu'nun 8 Kasım 2016'da savcılığa şikayet dilekçesi verdiği, şikayet dilekçesinde şüpheli Merih Berkan Yaşar'a Yeşil Türkiye Projesi yapacağı vaadiyle üniversitenin bulunduğu alanın süre uzatımını sağlama üzerine 18 milyon dolar ödendiği belirtildi.
Ödeme işleminin üniversiteden Almanya'daki bir Türk vakfına ve aynı gün şüpheli Yaşar'ın hesabına gerçekleştirildiği, bu paranın da bizzat Yaşar tarafından çekildiği kaydedilen iddianamede, müşteki Nur Sarıkaya'nın talimatla yetki veren kişi olarak davrandığını, vakıf yetkilileri Gülay Yaşin ve Cengiz Hayati Önel'in de bu eylemde vasıta olarak kullanıldıkları belirtildi.
İddianamede, “Üniversitenin kampüsüyle ilgili bir kurumun yapılan kira süresinin uzatılması için üniversitenin arayış içerisinde bulunduğu bir dönemde, şüpheli Merih Berkan Yaşar'la dönemin mütevelli heyet başkanı müşteki Rifat Sarıcaoğlu irtibat kurmuştur. Şüpheli Merih Berkan Yaşar üniversitesinin kira süresinin uzatacağını vadederek, kira sözleşmesinin uzatılması için Yeşil Türkiye Projesi'nin mutlaka yapılması gerektiğini söylediği ve bunun için de gerçeği yansıtmayacak şekilde Çatalca'da bu tip projeler yaptığı beyan ederek üniversiteyi yönlendirmiştir.” denildi.
Proje kapsamında vakfın hesabına 18 milyon dolar aktarıldığı, daha sonra paranın Yaşar'ın hesabına gönderildiği kaydedilen iddianamede, Yaşar'ın hileli yollarla Yeşil Türkiye Projesi adı altında gerçeği yansıtmayan, hayali proje yapacağını söyleyerek 18 milyon doların kendi hesabına geçmesini sağladığı, bu işlemleri yaparken de gerek üniversite yetkililerini ve gerekse de vakfın yetkililerini yaptığı işlemlerin hukuka uygunluğunu göstermek için vasıta olarak kullandığı ve ikna ettiği ifade edildi.
Şüpheli Yaşar'ın hesabındaki paranın 6 milyon liralık kısmının mahkeme kararıyla muhafaza altına alınmasına karar verildiği anlatılan iddianamede, bu para dışında şüphelinin hesaplarında başka para bulunmadığı, tapu kayıtlarında başka bir gayrimenkulün görülmediğinin tespit edildiği bildirildi.
Yaşar'ın hileli yollarla üniversitenin kaynaklarından hesabına aktardığı paranın nerede olduğunu beyan etmediği ifade edilen iddianamede, şüphelinin yaptığı işlemlerin hukuka uygun olduğunu, olayın hukuki nitelik arz ettiğini sağlamak ve üniversitenin kira süresini uzatmak için üniversite yetkililerini kandırdığı, vakıf yetkililerini de paranın kendi hesabına aktarılmasını sağlamak üzere vasıta olarak kullandığı kaydedildi. İddianamede, şüpheli Merih Berkan Yaşar hakkında “Kamu kurum ve kuruluşlarını vakıf ve dernek tüzel kişiliklerini araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık” suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 5 bin gün adli para cezası isteniyor. Soruşturmada Cengiz Hayati Önel, Nur Sarıkaya, Gülay Yaşın hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Davanın duruşması önümüzdeki günlerde Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.