Özel: Muhalefet birlik olsun

CHP Lideri Özgür Özel, dün İstanbul’da Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş ile görüşmesinin ardından basının sorularını özetle şöyle yanıtladı:

“İktidar, muhalefete ayrı ayrı saldırarak, bazen çok stratejik hedefler belirleyip o hedefler üzerinden muhalefeti bölmeye çalışarak, hatta bir siyasi partinin iç işlerine müdahale edip, daha önce de ifade etmiştim, CHP’ye karşı yargı eliyle bir siyasi operasyon ve darbe girişiminde bulunarak, 1.5 yıl önce bitmiş bir kurultayı ve olağan kurultay sürecine 6 ay kalmış bir yerde, 1.5 yıl önce yapılmış bir kurultayı iptal etmeye kalkacak kadar bir darbe ittifakını örgütlemeye çalışarak, bu iktidar her şeyi deniyor. Bunun karşısında yapılabilecek tek şey muhalefetin birlikte olmasıdır.

Bizim çok uzun yıllardır emek mücadelesinde duyduğumuz şimdi de siyasette bir arada olmanın ve bir arada mücadele etmenin simge sözleriyle  ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz’ diyoruz.

İMAMOĞLU’NA ÜÇ KAT İMZA

(CHP’nin cumhurbaşkanı aday adaylığı başvuruları) Beklentim, bu sürecin tüm aday adayları açısından adil ve şeffaf bir şekilde yürümesidir. Gruptaki arkadaşlarımızdan aldığımız bilgilere göre Sayın Ekrem İmamoğlu ilk imza atıldıktan 24 saat sonra gerekli imza sayısına dakikalar içerisinde ulaşıp bir gün içinde de üç katına ulaşmıştı. Onun dışında grubumuza çeşitli başvurular oluyor ya da basına yansıyor. İlk kez yaşanıyor olmasından dolayı ilgi çekici ve heyecan verici.

ŞİMŞEK’İN EN SON İSTEYECEĞİ FOTOĞRAF

(TÜSİAD başkanlarına soruşturma ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in farklı ülkelere yaptığı yatırım ziyaretleri) TÜSİAD Başkanı’nın iki polisin kolundaki fotoğrafını, Türkiye’deki yatırım ortamı bu kadar müsait diye gösterebilir. Herhalde Mehmet Şimşek’in en son isteyeceği fotoğraf, kendisi açısından o fotoğraftır. TÜSİAD’ın yapmış olduğu geçen haftaki açıklamadan sonra durdular, beklediler. Ve Erdoğan’ın dün verdiği startla o görüntüleri yaşattılar. TÜSİAD’ın muhatap olduğu muamele, bütün Türkiye’ye gözdağıdır. Muhalefet zaten bu gözdağına çoktandır bedel ödüyordu. Şimdi sırayı TÜSİAD’a getirdiler.

SİİRT’TE OKUNAN ŞİİR

Son sözüm şu olsun, son ifadem, Recep Tayyip Erdoğan dün grup konuşmasında bir şiir polemiğini kendisi açısından sürdürmeyi tercih ediyor. Erdoğan’a şunu hatırlatıyorum. Bir şiir okumuştun, suç olacak bir şey de değildi. Ama bu Siirt’teydi. Milletvekili yolu kapalıydı. Anayasa değişti ve Siirt’te yapılan seçimlerle ilk kez milletvekili ve başbakan oldu. Vaktiyle Erdoğan’a oy verip ona siyaset yolunu açan Siirt, yüzde 60 oy ile bir belediye başkanı seçiyor sen de ona kayyum atıyorsun. Bu Siirt üçlemesi Erdoğan’ın ve AK Parti’nin demokrasi yolculuğunun özetidir.”

ALİ DOĞAN’IN CENAZESİNE KATILDILAR

Eski Devlet Bakanı Ali Doğan (78), Levent Barbaros Hayrettin Camisi’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından dün son yolculuğuna uğurlandı. Törene TBMM Başkanvekili Celal Adan, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, İstanbul Valisi Davut Gül, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı.

ÖZEL’DEN CEZAEVİ ZİYARETİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün Marmara Ceza İnfaz Kurumu’nda (Silivri) Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, görevden alınan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Gezi tutukluları Can Atalay, Osman Kavala ve Tayfun Kahraman’ı ziyaret etti. Özgür Özel, ziyaretinin ardından özetle şöyle konuştu:

“Bir partinin genel başkanı olarak, burada başka bir siyasi partinin genel başkanını ziyaret ediyor olmaktan, 31 gündür partisinin başında muhalefet görevini yapması gerekirken burada tutuklu bulunan bir genel başkanı ziyaret etmekten utanç duyduğumu ifade etmek isterim. Siyasette, siyasi parti genel başkanlarının hukukları birbirine emanettir.

(İktidarı) Mertçe bir rekabete davet ediyoruz. Bizim Ümit Özdağ’la normalde görüşlerimiz, siyasi geleneklerimiz farklı. Kendisi bana geçmişte eleştirilerde bulundu, belki haksızlık ettiğini düşündüğüm çok oldu ama bugün o gün değil. Bugün demokrasiyi savunma günü.

(Suat Toktaş’ın tutuklanması) Tutuklu olan gazetecilik faaliyetidir.”