Güncelleme Tarihi:
Özel bir hava yolu şirketinde çalışan pilot Buğra Arif Uçku'ya, 2 yıl önce tiroid kanseri teşhisi konuldu. Ameliyat sonrası sağlığına kavuşan Uçku, rutin kontrollerinde tükürük bezinde yaklaşık 4-5 aydır kist olduğunu ve giderek büyüdüğünü öğrendi. Özel bir hastanenin Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı H.D., Uçku'ya kistin alınması gerektiğini söyledi. KBB uzmanları H.D. ve F.B. tarafından 24 Ocak’ta ameliyata alınan Uçku, 5 saatlik operasyon sonrası servis odasına alındı. Bir süre sonra ameliyat bölgesinde kanama yaşanan Uçku, Uzm. Dr. H.D.'nin hastaneye gelmesiyle yeniden ameliyata alındı. Uçku, operasyon sırasında hayatını kaybetti.
DAMAR YARALANMASINA BAĞLI VEFAT
Arif Uçku'nun ailesi, ihmal iddiasıyla doktorlar hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Antalya Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopside, Uçku'nun bulguları incelenmek ve kesin ölüm raporunun hazırlanması için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda, Uçku'nun ameliyat sırasında boynunda meydana gelen damar yaralanmasına bağlı vefat ettiği kaydedildi. Otopsi raporunda, "Buğra Arif Uçku'nun 21 Ocak tarihide boynunda şişlik nedeniyle hastaneye başvurduğu, yapılan muayenesi ve tetkikleri sonucunda tükürük bezinde kitle tespit edildiği ve ameliyat kararı alındığı, 24 Ocak tarihinde ameliyat edildiği, ameliyat sonrası servise alındığı, klinik durumunun iyi olduğu, akşam saatlerinde ameliyat yerinde kanama başladığının tespit edildiği, yeniden ameliyata alındığı, entübe edilemediği, boynun yumuşak dokularında kanama olduğu ve kişinin ölümünün tükürük bezinde kitle nedeniyle yapılan ameliyat ve gelişen komplikasyonları (ameliyat bölgesinde damar yaralanması oluşmasına bağlı kanama) sonucu meydana gelmiş olduğu oy birliği ile kabul edilmiştir" ifadeleri yer aldı.
'UÇUŞA GİDİYORUM' DİYEREK AMELİYATA GİRDİ
Arif Buğra Uçku'nun annesi Nursen Uçku, "Güzelim yavrum, 'Uçuşa gidiyorum' dedi bize, basit bir ameliyat olduğunu düşünerek. 'Ben uçuşa gidiyorum anne, ararsan telefonum kapalı olacak' diye telefon açan kişi, o gün ameliyata giriyor. Doktor basit bir bezeyi alırken damarlarını kesmiş ve oğlum uzun süre kalmış ameliyatta. Ondan sonra servis odasına çıkarıyorlar. Kendisi de evine gidiyor. Arkadaşı görmüş, yüzü gözü kan içinde kalmış yavrumun. Doktora telefon açıyorlar, 'Doktor bey hasta çok kötü oldu, her taraf kan içinde' diye. 'Normaldir' diyor, gelmiyor. Hemşire hanım ağlayarak 'Doktor bey çok kötü hasta' diye tekrar telefon açıyor, akşam üzeri geliyor. Yani nasıl bir şey anlamıyorum, nasıl bu kadar duyarsız olabilirler. Niye hemşireler çağırdığında gelmiyorsun da sonra mecburen akşam üzeri geliyorsun. Yavrum doktor hatası yüzünden gitti. Mezarı başına gidip, ağlamaktan başka yapacağım hiçbir şey yok" diye konuştu.
'HEKİMLER SAATLERCE MÜDAHALEDE BULUNMAMIŞ'
Nursen ve Erbil Uçku çiftinin avukatı İkbal İlay Kurt, Buğra Arif Uçku'nun boynundaki kanama sonrası hemşirelerin durumun ilgili hekimlere bildirilmiş olmasına rağmen hekimlerin saatlerce hastaya müdahalede bulunmadığını belirterek, "Müdahalede bulunulmadığı gibi hasta yoğun bakım servisine de alınmamış, normal serviste yatmaya devam etmiş. Nefes alamayacak hale geldiği zaman ilgili doktorlarca odasında müdahalede bulunulmak istenilmişse de olayın vahameti gereği odada müdahale gerçekleştirilmemiş. Buğra Arif Uçku aynı gün ikinci kez apar topar ameliyata alınmış ve hayatını kaybetmiştir. Hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda, Buğra Arif Uçku'nun ölüm nedeninin ameliyat esnasında, ameliyat bölgesinde damar yaralanma oluşmasına bağlı kanama ve gelişen yan etkiler nedeniyle hayatını kaybettiği belirtilmektedir" ifadelerini kullandı.
'1 SAATLİK OPERASYON DİYE GİTTİ, 5 SAAT KALDI'
Buğra Arif Uçku'nun arkadaşı Volkan Yıldız ise "Pilot olduğu için her 3 ayda bir rutin kontrole gidiyordu. Rutin kontroller sonucunda tükürük bezlerinde bir kitle çıkınca doktoru ameliyat olmasını önermiş. Ameliyatı gerçekleştiren doktor, operasyonun 1 saat süreceğini söylemiş. 1 saatlik operasyon diye gittiği hastanede, 5 saat ameliyatta kaldı. 7 saat de servis odasında. Biz hop oturup, hop kalktık 5 saat boyunca, 'Neden bu kadar uzun sürdü ameliyat' diye. Volkan odaya geldiğinde, 'Çok ağrım var, daha önce de ameliyat geçirdim ama hiç böyle bir ağrı yaşamadım' dedi. Sonra ameliyat bölgesinde şişlik ve kanama başladı. Hemşireyi çağırdık, doktor beyi aradı. Doktor bey pansumanı değiştirmesini söyledi. Kendisi gelmedi. Hemşire pansumanı değiştirdi, yarım saat sonra kanama devam etti. 3 defa pansuman değişti ama bir doktor gelip, 'Ne oluyor bu adama neden bu kanama var' diye kontrol etmedi. Otopsi raporunda da zaten bu çıktı" diye konuştu.
Hastane yönetimi ise iddialar hakkında açıklama yapmadı.