Güncelleme Tarihi:
Hep olduğu gibi kaldı" diyen Özden Toker, şunları söyledi:
PARTİ KURMASINA İZİN VERİLMEDİ
“Türkiye’de işler karışıp, politika çıkmaza girince, sosyal demokratları bir araya getirmek için ağabeyime başvuruldu. Politika ile ilgili görünmezdi ama ortamda konuşulanları, tartışılanları can kulağı ile dinlediği için gerçek politikanın ne olduğunu biliyordu. Vazifeşinaslık ve sorumluluk onu politikaya soktu. Kendi tabiriyle 'Daha kötüsü gelmesin' diye... Mesleki rekabetler ve politik kavgalar onu hiçbir zaman değiştiremedi, hep olduğu gibi kaldı. Düşüncelerini, doğrularını söylemekten vazgeçmedi. Kendi gibi taraf tutmadan, gerçek demokrasiye gönül vermiş gençleri bir araya getirip parti kurmayı düşündü. İzin verilmeyince var olan partilerle koalisyon kurarak sorunlara çare bulmaya çalıştı."
BALAYI GİBİ 50 YIL
ÖZDEN Toker “Ağabeyim yüksek eğitim çağına gelince felsefe ve fizik arasında kararsız kaldı. Babama danışınca, O, ‘Felsefeye ömür verilmez ama fizikçi olman iyi. Ben de gençliğimde bilimle uğraşmak istemiştim’ demiş. Erdal kuantum fiziğini seçmiş. Yurtiçinde ve yurtdışında uzun süren çalışmalar sonucunda fiziğin Nobeli sayılan ‘Wigner Ödülü’ne layık görüldü. Erdal anılarında, hayatını birleştirdiği Heybeliada’da komşumuzun kızı sevgili Sevinç Sohtorik’ten ‘Çok cesur bir insandır. Onu hemen fark ettim. Benimle evlenmeyi ve evlendikten kısa bir süre sonra Amerika’ya gitmeyi kabul etmesi de bunun göstergesi. Bu cesareti oradaki yaşantımızda devam ettir’ diye naklediyor. Balayı gibi başlayan bu beraberlik 50 sene hep öyle kaldı.”