Özal'ın prensleri

Güncelleme Tarihi:

Özalın prensleri
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2001 00:00

TÜRK bankacılığının 48 yıllık emektarı Hamit Belli, dün bizim gazetede Nurten Erk'e bankacılık krizinden Özal'ın prenslerinin de sorumlu olduğunu, Özal'la birlikte 1980'lerde başlayan vahşi kapitalizm uygulamasının bankacılık sektörüne çok ters etkiler yaptığını söylüyor ve şöyle diyordu:‘‘O dönemde bankaların başına getirilen bazı yöneticiler, bankacılık sektörünün ana kurallarını bile bilmeyen bilgisiz, basiretsiz, deneyimsiz ve sorumsuz kişilerdir. Bunların yaptığı hesapsız yatırımlar ve savurganlık da bugünkü krizde rol oynadı.’’Hamit Belli elbette doğru söylüyor ama kibarlığından olsa gerek ‘‘Bankalar hırsız ve hortumcu prenslerin eline verilmişti. Kurda kuzu teslim edilmişti’’ diyemiyor. O günleri bir düşünelim. Devletin Anadolu Bankası öyle bir yağmalanmış, içi öylesine boşaltılmış ki, günün birinde batıyor. Burada defalarca yazdım. Batıran hırsızların birinden bile hesap sorulmuyor. Ondan sonra herkes anlıyor ki, Türkiye'de banka batırmak, bankaların içini boşaltmak suç değildir. En kötü olasılıkla, yani enselenseniz bile 2 yıl yatarsınız, sonra tahliye edilir ve paraları afiyetle yersiniz!* * *Bay Özal'ın ithal malı prenslerinden Engin Civan, bir seçmece karpuz olarak ‘‘merhum’’ tarafından Amerika'da bulunmuş ve devletin Emlak Bankası bu adama teslim edilmişti. Sonuç malum! Emlak Bankası öyle bir soyuldu, Engin malı öyle götürdü ki, banka batışa geçti ve sonunda kapatıldı. Engin şimdi yurtdışında firarda, götürdüğü paraları yemekle meşgul! Fakat o kadar götürmüş ki, yiye yiye bitmiyor. Ahmet Özal'a kamu bankalarından açılan milyonlarca dolar kredi gümledi. O paraları biz cebimizden ödedik. İthal prenslerden Bülent Şemiler daha sonra İmpeksbank'ın başına geçti. Tansu Çiller döneminde TYT Bank, Marmara Bank ve İmpeks Bank batarken, trilyonlar uçup gitti. Bunları batıranlardan hesap sorulmadı.O dönemdeki krizin sorumlusu Tansu Çiller ise günümüzde yeniden Türkiye'nin yönetimine talip!* * *Bu Yahya Murat Demirel'ler vesaireler, bir günde piyasaya çıkmadı. Türkiye'de bir kuruşluk üretim yapmamış bazıları, banka patronu olmaya boşuna soyunmadı. 18 banka, Fon'a boşuna devredilmedi. Onları bu çirkin düzen yüreklendirdi. Onlar uyanıktı. Dediler ki ‘‘Bu ülkede banka boşaltmak suç değil. Tam tersine, en avantalı iş’’... Ya banka kurdular, ya satın aldılar ve işi bitirdiler.Ama biz geçmişi hep unuturuz. Bankacılık sektöründe Bay Özal ve çevresi tarafından atılan tohumların zamanla yeşerdiğini de böyle unuttuk.Yiyen yedi, yanına kár kaldı.DÜZELTME VE ÖZÜR9 Kasım günkü ‘‘Kızan İnsan Atatürk’’ başlıklı yazımda, Samsun'da geçen bir olay anlatmıştım. Atatürk, 1930 yılında yurt gezisinde iken Samsun Valisi Kazım Paşa'ya kızıyor ve sonrasında vali görevden alınıyordu. Bu olayı Ahmet Hamdi Başar'ın ‘‘Atatürk'le Üç Ay’’ isimli kitabından aktarmıştım.Başar'ın kitabında valinin adı sadece Kazım Paşa olarak geçiyordu. Ben bu ismi sizlere Kazım Dirik olarak iletmiştim.Başta merhum Kazım Dirik'in oğlu Orhan Dirik olmak üzere bazı okurlarımdan uyarılar geldi. Atatürk'ün en yakın silah arkadaşlarından Kazım Dirik Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan küçük kafilede Atatürk'ün Kurmay Başkanı olarak yer almış, 1926-1935 yılları arasında kesintisiz İzmir Valiliği yapmıştı. Samsun Valiliği görevinde bulunmamıştı. Hatayı işte burada yapmış ve görevden alınan Samsun Valisi Kazım Paşa ile İzmir Valisi Kazım Paşa'yı karıştırmışım. Samsun Valisi Kazım Paşa da Atatürk'ün silah arkadaşıydı. Ama o Kazım Dirik değil, Kazım İnanç'tı. İnsan bazen hata yapıyor. Hele bizim gazetecilik ortamında sürdürülen zamana karşı yarışta böyle durumlar olabiliyor. Tamamen bana ait olan bu hatayı düzeltiyorum. Sizlerden ve Dirik ailesinden özür diliyorum.* * *Emin Çölaşan'ın notu: Amerika'dan para alan Kürtçü, bölücü, İslamcı ve entel takımın listesini Şanar Yurdatapan göndermişti. Kendisi de para almıştı ve ‘‘aynı yolun yolcularının’’ isimlerini açıklıyordu! Listesinde adı geçen Leman Dergisi bir şey almamıştı. Bunu burada duyurmuştum. Yine listesinde adı geçen İsmail Beşikçi'nin de almadığı ortaya çıktı. Amerikalılar para teklif etmiş ama Beşikçi reddetmiş. Amerika'dan 2001 yılında para alan Şanar Yurdatapan, bana gönderdiği iki isimde yanılmış!Dışarıdan para almayı içine sindiren Ahmet Altan, Nadire Mater, Ertuğrul Kürkçü, Yaşar Kemal, Ali Bayramoğlu gibi diğer isimlerden ise yine tık yok!
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!