Özal'ın defnine Danıştay'dan iptal

Güncelleme Tarihi:

Özalın defnine Danıştaydan iptal
Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2004 00:00

Danıştay, Yusuf Bozkurt Özal'ın Süleymaniye Camii Haziresi'ne defnine ilişkin Bakanlar Kurulu kararını iptal etti.AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Avukat Tezcan Çakır'ın, Yusuf Bozkurt Özal'ın Süleymaniye Camii Haziresi'ne defnine ilişkin 9 Ocak 2001 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı'nın iptali istemiyle açtığı dava sonuçlandı. Danıştay 10. Dairesi, söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı'nı oybirliği ile iptal etti. Kararda, hazirelerin; cami, mescit, tekke gibi dinsel yapıların yanı başında yer alan ve etrafı duvar ya da parmaklıklarla çevrili mezarlıklar olduğu belirtildi. Bakanlar Kurulu'na, “türbe” ihdas etmek, cami haziresine defin izni vermek yolunda yetki veren bir yasa hükmü bulunmadığı vurgulanan kararda, Anayasa'nın 153. maddesi ile “devrim yasası” olarak nitelendirilen ve 1930 yılında yürürlüğe konulan 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Yasa'yla o tarihe kadar mevcut türbelerin ilga edildiği, bunları yeniden ihdas edenler hakkında da para ve hapis cezaları öngörüldüğü belirtildi. Kararda, şöyle devam edildi: “Bu nedenle Yusuf Bozkurt Özal'ın cami haziresine gömülmesine izin veren Bakanlar Kurulu Kararı öncelikle yetki yönünden 677 sayılı Yasa'ya aykırı düşmektedir. Kaldı ki Bakanlar Kurulu kararındaki 'cami haziresi' kelimesi ile 'mezar'ın kastedildiği kabul edilecek olsa dahi, anılan kararın yasalara uygunluğundan söz etmek olanaksızdır. Çünkü, 1580 sayılı Belediye Yasa'nın 15. maddesinin 5. bendi, mezarlıklar tesis etmeyi ve bu mezarlıklardan başka yerlere ölü gömdürmemeyi tüm belediyelerin zorunlu görevleri arasında saymaktadır.” -“ÖLÜ, BELEDİYECE TESİS OLUNAN MEZARLIĞA GÖMÜLÜR”- Kararda, 1931 yılında yürürlüğe konulan Mezarlıklar Tüzüğü'nün belediyece tespit olunan umumi mezarlıktan başka yerlere ölü gömülmesini yasakladığı, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Yasası'yla da aynı ilkenin getirildiği belirtildi. Bir kişinin ölümünde belediyece tesis olunan mezarlığa gömülmesinin esas olduğu belirtilen kararda, aksine bu yetkinin kullanılışının “fevkalade hal”in mevcudiyeti ve “sıhhi mahzur bulunmaması” gibi iki koşulun birlikte varolmasına bağlı tutulduğu anlatıldı. “Olayda ise Yusuf Bozkurt Özal'ın ölümünde belediyelerce tesis edilmiş bulunan mezarlık dışındaki bir yere gömülmesini gerektirecek şekilde bir 'fevkalade hal'in varlığından söz etmek olanağı yoktur” denilen kararda, bu nedenle Bakanlar Kurulu kararının sebep ve maksat yönünden de 1593 sayılı Yasa'ya aykırı olduğu kaydedildi. -“EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI”- Anayasa'nın “Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı gözetilmeksizin, kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz” hükmünün anımsatıldığı kararda, şöyle denildi: “Ayrıcalık yapılmasını gerektirecek hiçbir olağanüstü hal bulunmadığı halde Yusuf Bozkurt Özal'a, ölümünde belediye mezarlığı dışında ayrı bir yere gömülmesine izin veren ve bu suretle ona ayrıcalık tanıyan Bakanlar Kurulu kararının sözü geçen maddede ifadesini bulan 'eşitlik' ilkesine uygunluğundan da söz edilemez.” Kararda, Süleymaniye Cami ve çevresinin İstanbul 1. Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu kararıyla “Kentsel ve Tarihi Sit, Kentsel ve Arkeolojik Sit” alanı olarak kabul edildiği ve 2863 sayılı Yasa uyarınca alan çevresinde her çeşit inşai ve fiziki müdahalenin yasaklandığı anımsatıldı. Başbakanlık, kararı temyiz ederse, temyiz istemini Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu görüşecek. -KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN'IN MEZARI DA AYNI YERDE- Yusuf Bozkurt Özal'ın cenazesi, 12 Ocak 2001'de Bakanlar Kurulu kararıyla Süleymaniye Camii haziresine gömülmüştü. Yusuf Bozkurt Özal'ın mezarının bulunduğu yerde, Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan'ın türbelerinin yanı sıra Yusuf Bozkurt Özal'ın annesi Hafize Özal, Nakşibendi tarikatı liderlerinden Muhammed Zait Kotku'nun mezarları da yer alıyor. Hafize Özal'ın Süleymaniye Camii haziresine defni de Bakanlar Kurulu Kararı ile gerçekleştirilmişti. Danıştay 10. Dairesi, o zaman bu kararın iptali istemiyle açılan davayı “ehliyet yönünden” reddetmiş, ancak bu karar temyiz edilmemişti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!