Güncelleme Tarihi:
Ankara Adalet Sarayı'na öğle saatlerinde gelen Sağlar, yaklaşık 2 saat süreyle soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'e “tanık” sıfatıyla ifade verdi.
Sağlar, ifade verme işleminin ardından adliyeden ayrılırken gazetecilere yaptığı açıklamada, ifadesinin yaklaşık 3 sayfa tuttuğunu belirterek, şunları kaydetti:
“İfadem sırasında daha önce Bülent Şemiler ve Kemal Horzum ile ilgili kurulmuş olan komisyonda Bülent Şemiler'in ve arkadaşlarının, Turgut Özal suikastıyla ilgili vermiş oldukları bilgileri aktardım. Meclis seçime girdiği için o komisyonun raporu TBMM'de görüşülemedi. Orada ilginç ve ciddi iddialar vardı, Kartal Demirağ ve benzeri olaylarla ilgili. Daha çok üzerinde durduğum 1988'de Turgut Özal'a yapılan suikast ve suikast sonrasında Turgut Özal'ın çizdiği çizgi.
Bir de ölüm günündeki, Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ndeki, bu ülkede demek ki, hafta sonu hastalanmayacaksınız, Cumhurbaşkanı olsanız bile... Sağlık durumu belli olan, ciddi şekilde sağlık sorunları olan bir Cumhurbaşkanının, üstelik de sıkıntılı bir seyahati sonrasında gerekli tedbirlerin alınmamış olması kuşku vericidir. Eşi ve çocukları Özal'ın ölümüyle ilgili kuşku sahibiyseler, bu işin çok ciddiye alınması gerektiğini ifade ettim. Sayın savcının da çok ciddi görev yaptığını düşünüyorum.”
Suikast girişiminin ardından Erdal İnönü ile birlikte Turgut Özal'ın yanına gittiklerini o sırada Özal'ın eline dikiş atıldığını anlatan Sağlar, yanlarında bulunan Ahmet Özal'ın, “suikast girişiminin tek başına yapılan bir iş olmadığı, organize bir suç ekibinin, örgütünün işi olduğu düşüncesini sıcağı sıcağına kendisine söylediğini” aktaran Sağlar, şöyle devam etti:
“Ben, hemen suikast sonrasında gittiğimde, Ahmet Özal, 'Bu tek başına yapılan bir iş değil, bir organize suçtur düşüncesindeyiz' demişti. Bu kadar fazla bilgiye sahip olan Özal'ın Cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine sorduğumda, çok araştırdığını, özellikle Şemiler ve Horzum Komisyonunda Bülent Şemiler'in Özal'a yapılan suikastla ilgili çalışmalar yaptığını ifade etmesi sonrasında ortaya çıkan bilgiler, Kartal Demirağ'ın Dazkırı'daki kontrgerilla karargahına kadar ulaşılması ve sonra bu araştırmaların durdurulması, rütbeli insanların ve belli kişilerin araştırmayı yapanları adeta tehdit edercesine durdurması sonrasında ortaya çıkan olaylarla ilgili sorduğumda, Özal bana 'Sen gençsin bu işlere karışma' demişti.”
Sağlar, “o zaman yarım kalan araştırmaların tutanaklarının bulunup bulunmadığı” sorusuna, “O komisyonun kimlerden olduğu bellidir. Sayın savcı da zannediyorum biliyor. O komisyonun mutlaka bilgisi, tuttukları kendi evrakı vardır” dedi.