Nail KAHRAMAN/BURSA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2008 14:29
BURSA’da, türban bonesini maske yapıp, akrabası Serap Uslu’nun evine girerek oyuncak silahla gasp yapmak isterken yakalanan Ayşe Gümüş’ün yargılanmasına başlandı.
30 yıla kadar hapis cezası istenen Ayşe Gümüş, “Serap’ın evine yanlışlıkla girmişim” dedi. Gümüş, olay sonrası çantasında bulunan çekiç, kerpeten, eldiven ve bıçakları ise, ziyaretine gideceği babasının mezarının onarımında kullanacağını söyledi.
Merkez Nilüfer İlçesi’nde geçen 10 Ekim günü meydana gelen olayda sanık Ayşe Gümüş, kayınvalidesi Binnaz Uslu’nun Barış Mahallesi’ndeki evinin alt katında oturan akrabası Serap Uslu’nun evine, güneş gözlüğü takıp, türban bonesini maske olarak kullanıp, oyuncak tabanca ile girdi. Uslu’yu “Paralarını ve altınlarını ver. Yoksa çocuklarını öldürürüm” diyerek tehdit eden Ayşe Gümüş, çaydanlığı yüzüne vurup, oyuncak tabancayı tuttuğu elini ısıran Serap Uslu’nun bağırması ve kendisine direnmesi sonucu korkarak kaçmaya çalışınca, apartman sakinleri tarafından yakalandı. Çantasından biber gazı, tornavida, çekiç, kerpeten, eldiven çıkan Ayşe Gümüş, üniversitede okuyan 2 çocuğunun bulunduğunu, eşinin ve kendisinin ise çalışmadığını belirtip, “Piyasaya 3 bin YTL borçlanmıştık. Çareyi parası ve altının olduğunu bildiğim Serap’ın evine gidip onu soymakta bulmuştum. Fakat yakalandım” dedi. Gümüş, çıkartıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu.
TABANCA DÜŞÜNCE KIRILDI
Hakkında Bursa 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘Tanınmayacak hale girerek yağma’ suçundan 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Ayşe Gümüş’ün yargılanmasına başlandı. Mahkemede Ayşe Gümüş’ten şikayetçi olan Serap Uslu şunları anlattı:
“Olay günü sokak kapısının zili çaldı. Açtım. Bir süre sonra daire kapısı da çalınınca okuldaki oğlumun geldiğini sandım. Kapıyı aralayınca karşımda gözlüklü, maskeli ve elinde silah olan bir kişiyi gördüm. Bana, ‘Ya para ve altınları verirsin ya da seni ve çocuklarını öldürürüm’ dedi. Çocuklarımı görmediği halde çocuklarımın olduğunu söylemesi, bana tanıdık biri olduğunu düşündürdü. Mutfağa yöneldik. Elimde soğuk su koyduğum çaydanlığı yüzüne fırlattım. Kolumu ısırdı. Bende silah tuttuğu elini ısırdım. Yere düşüp kırılan tabancanın oyuncak olduğunu anlayınca bağırarak yardım istedim. Gürültü üzerine odasından çıkan kızım Tuğçe’den kapıyı açmasını istedim. Bana saldıran kişi kaçtı fakat gürültüye çıkan komşular tarafından yakalandı. Bu kişinin daha sonra Ayşe Gümüş olduğunu öğrenince çok şaşırdım.”
SUÇU KABUL ETMEDİ
Mahkemede amacının gasp yapmak olmadığını söyleyen Ayşe Gümüş de, “Olay günü kayınvalidemin evi yerine bir alt katında oturan Serap’ın zilini çalmışım. Elimde yeğenime aldığım oyuncak tabanca vardı. Serap görüp bağırmaya başladı. İçeri girip kendisini sakinleştirmek istedim” dedi. Gümüş, duruşma hakiminin, “Kerpeten, çekiç, tornavida, eldiven ve biber gazını çantanda neden taşıyorsun?” sorusuna da, “Kayınvalidemi gördükten sonra babamın mezarını ziyarete gidecektim. Aletleri mezarı onarmak için yamıma almıştım” yanıtını verdi.
Mahkemede tanık olarak dinlenen Ayşe Gümüş’ü yakalayan İlhan Günay ise, “Aynı apartmanda oturuyoruz. Gürültüyü duyunca dışarı çıktım. Kaçan kişiyi yakaladım. Bana direnmedi. Yalnızca, ‘Son kez çocuklarımı görmek. İstiyorum. Hayatım sona erdi. İntihar edeceğim’ dedi. Bu sırada çantasından çıkarttığı biber gazını yüzüme sıktı. Yetişen komşuların yardımıyla yere yatırıp polise teslim ettik” diye konuştu.
Mahkeme, duruşmayı eksik evrakların beklenmesi için Aralık ayına ertelerken, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.