Güncelleme Tarihi:
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda gerçekleÅŸen Piyasa Gözetimi ve Denetim Faaliyetleri Bilgilendirme Toplantısı'na katılan UzunoÄŸlan, konuÅŸmasında, bu yıl özellikle olduklarından farklı görünen ürünlere yoÄŸunlaÅŸmayı planladıklarını söyledi.         Oyuncak görünümlü çakmaklar bulunduÄŸunu, bunların özellikle çocukların saÄŸlık ve güvenliÄŸini ciddi manada tehlikeye düşürdüğünü vurgulayan UzunoÄŸlan, "Kimi oyuncak silah ÅŸeklinde, kimi farklı oluyor. Dolayısıyla çocuklar bu ürünleri oyuncak olarak deÄŸerlendirirken, aynı zamanda belki de bir yangına sebebiyet vermek durumunda kalabiliyorlar. Bunun yasaklanması konusunda bir çalışmanın içerisindeyiz. DiÄŸer taraftan çocuklarımızın ve gençlerimizin çok fazla kullandığı takı ve aksesuarlar konusunda da ciddi problemlerin olduÄŸunu düşünüyorum. Bununla ilgili de önümüzdeki süreçte planlarımız var. Daha yoÄŸun ÅŸekilde denetlemek istiyoruz." ifadelerini kullandı.        Â
Bayram UzunoÄŸlan, tüketicinin korunmasının herkesin duyarlılık göstermesi, kayıtsız kalınmaması gereken bir konu olduÄŸunu söyledi.     Â
Tüketicinin çıkar, saÄŸlık ve güvenliÄŸini korumak        Â
Tüketicinin korunmasını iki bölümde deÄŸerlendirdiklerini dile getiren UzunoÄŸlan, bunlardan birinin tüketicinin ekonomik çıkarlarının korunması, diÄŸerinin ise saÄŸlık ve güvenliÄŸini korumak olduÄŸunu belirtti.        Â
Gümrük ve Ticaret Bakanlığının, tüketicinin günlük hayatının vazgeçilmezi arasında yer alan tekstil, ayakkabı, mobilya, kırtasiye, çocuk ürünleri, oyuncak, diÅŸ fırçası, hijyenik kağıt ve deterjan gibi birçok ürünün güvenliÄŸinden sorumlu bir bakanlık olarak görev yaptığını anlatan UzunoÄŸlan, "Bu ürünler, özelliÄŸi gereÄŸi günlük hayatta hepimizin kullandığı ancak kullanırken güvenliÄŸini çok da sorgulamadığımız ürünler olarak ön plana çıkmakta. Hassas tüketici diye nitelendirdiÄŸimiz bebek ve çocukların da kullandığı ürünlerin bu kategoride olduÄŸunu düşündüğümüzde yapacağımız çalışmalar, bakanlığımıza normal bir görevin ötesinde aynı zamanda sosyal sorumluluk yüklemektedir" deÄŸerlendirmesinde bulundu.        Â
Tüketicinin korunması yönünde tek idari otorite olduklarına dikkati çeken UzunoÄŸlan, şöyle devam etti:       Â
"Bu yüzden yapacağımız çalışmalarda bu konuların gerisinden gelmek yerine daha proaktif tavırla sorunlar ortaya çıkmadan üzerine gitmek ve bunları çözmek gibi bir amacın peÅŸinde olduÄŸumuzu söylemek istiyorum. DiÄŸer bir önceliÄŸimiz ise standartlara uygun üretim yapan firmaların korunması. Bu anlamda merdiven altı tabir edilen standart dışı çalışan firmalara yönelik sektör içerisindeki haksız rekabetin önlenmesi konusunda ciddi tedbir almak düşüncesine sahibiz. Bakanlığımız piyasa gözetimi ve denetimi konusunda temel ilkeyi, güvensiz ürüne karşı sıfır tolerans diye tabir edilen ilkeyi benimsemiÅŸ durumda. Bununla hem iç piyasayı hem de ithalat aÅŸamasında ülkemize giren ürünlerin insan saÄŸlığı, can ve mal güvenliÄŸi açısından asgari tedbirlerin karşılanmasını çok önemsiyoruz. Ä°leriki aÅŸamada da bu ürünlerin yüzde 100 güvenli olmasını arzu ediyoruz."        Â
Ãœrünlere olan güvensizlik oranı düşüyor       Â
 UzunoÄŸlan, Türkiye'de ilk defa 2011 yılında yapılan tebliÄŸ ile tekstil, ayakkabı, kırtasiye, oyuncak, çocuk bakım ürünleri gibi mamullerde tehlikeli kimyasalların kısıtlanmasına iliÅŸkin düzenlemeye yer verildiÄŸine iÅŸaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:        Â
"Bu mevzuat gereÄŸi, tehlikeli kimyasal yayan yaklaşık 10 ürün grubunu kendi bünyemizde denetime tabi tutuyoruz. 2011'den 2015 yılının sonuna kadar yapılan denetimlerin neticesinde çok önemli sonuçların ortaya çıktığını söyleyebilirim. Bakanlığımız sorumluluÄŸunda bulunun ürünlerin denetimini ülke çapında sürekli yapmayı arzu ediyoruz. Özellikle her eÄŸitim öğretim döneminin başında baÅŸta kırtasiye ürünleri olmak üzere çocukların kullandığı her türlü takı ve aksesuarın denetimi gerçekleÅŸtirilmektedir. Bu ürünlerde daha çok 'azo boyar' maddeler nikel, kadminyum gibi tehlikeli kimyasalların olup olmadığı hususunu denetleyerek, ortaya çıkabilecek güvensizlik unsurlarını bertaraf etmenin gayreti içerisindeyiz. Standartların dışında olan üretimler varsa bu ürünlerin piyasadan toplatılması, ulusal ve yerel televizyonlar vasıtasıyla ilan edilmesini öngörüyoruz. Aynı zamanda da idari para cezaları vermek suretiyle güvensizlikleri aÅŸağı doÄŸru çekiyoruz. Bunun sonucunda 2011 yılında ilk defa piyasa gözetimi ve denetimi yaptığımız dönemde kırtasiye ürünlerindeki güvensizlik oranı yüzde 53 iken, 2015 sonu itibarıyla bu oranın yüzde 3,3'e, genel denetim sonuçlarında da 2011 yılında yüzde 36,3'lük güvensizlik varken, 2015 yılı sonu itibarıyla bunun yüzde 2,9'a düştüğünü memnuniyetle söyleyebilirim."   Â