Güncelleme Tarihi:
Bu hafta sonu ilköğretim ve ortaöğretimdeki onbinlerce öğrenci tatile girmenin heyecanını yaşıyor. Yükseköğrenime hazırlananlar için ise heyecan dorukta. 21 Haziran Pazar günü onlar için büyük önem taşıyor. Bu ek de yaşamlarını etkileyecek bu büyük ve zorlu sınava girecek adaylarla tatile giren yüz binlerce öğrenciye rehber olacak.
Hepsine bol şanslar...
Büyük maratona kısa bir süre kala üniversite kapısını aralamak isteyen yüz binlerce öğrenci, tercihleri konusunda son noktayı koyuyorlar. Bu yıl 1 milyon 359 bin 579 adayın başvurduğu, ancak 604 bin 33 adayın girmeye hak kazandığı Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS), 21 Haziran Pazar günü yapılıyor. Hayatının lise sonrasını garanti altına almak isteyen, üniversite hayaline kavuşmayı hedefleyen yüz binlerce gençten bu yıl ÖYS ile üniversitelerin ön lisans programlarına 92 bin 302, lisans programlarına 156 bin 457, özel yetenek isteyen programlara 13 bin 601 öğrenci olmak üzere toplam 262 bin 360 öğrenci yerleştirilecek.
Sınava çeyrek kala bu yüz binlerce adayın tercihlerine yardımcı olmak amacıyla Çağdaş Dershane Rehberlik uzmanı Gülsun Özakın, üniversite adayları için hazırladığı tercih rehberinde şu uyarılarda bulundu:
‘‘Üniversite sınavına giren her öğrenci, sınava birkaç gün kala kendini diken üstünde hissediyor. Şu ana kadar harcadığı emeğin kendine ne getireceğini bilmiyor. Bu durum, sınav sisteminin getirdiği doğal bir duygu. Çünkü, adayların yarışacağı kişi sayısı ve önündeki alternatiflerin çokluğu, onu bir fizik problemini çözmekten daha çok zorluyor. Hayati önemde bir karara varacak olan aday, bu sınav sonucunda yaşamını şekillendirecek.’’
DİKKAT SINAV!
Adayların tercih konusunda bu kadar zorlanmaları, hem fakülte ve meslekleri hem de sınav sistemini yeteri kadar tanımamalarından kaynaklanıyor. Aldığı eğitimin yetersizliği buna eklenince, öğrencinin idealleri, yetenekleri önemsizleşiyor. Çünkü, yetersiz eğitim almış olan öğrencinin sorunu, hangi meslek, hangi fakülte olmaktan çıkıyor, gücü ve bilgisinin nereye yeteceği sorusuna dönüşüyor. Sınava giren öğrencilerin büyük çoğunluğu herhangi bir yere girebilmek ya da açıkta kalmak ikilemi ile karşı karşıya kalıyor.
Bu durumda bu iki grupta toplanan öğrencileri göz önünde bulundurarak, tercihlerde dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle belirlemek gerekiyor:
TERCİH LİSTESİ NEDİR?
Bir adayın okumayı istediği yükseköğretim programlarını istek sırasına göre gösteren listedir. Tutarlı bir tercih listesi yapmak için nasıl bir yol izlemelisiniz?
1988 ÖYS (İkinci Basamak) kılavuzunu dikkatle inceleyin. 1998'de öğrenci alacak üniversite ve yüksek okullardan hangilerinin, hangi bölümlerinde okumak istediğinizi belirleyin.
Seçtiğiniz mesleklerle ilgili bilgileri gözden geçirin. Bu mesleklerden ideallerinize, ulaşmayı istediğiniz yaşam biçimine uygun olmayanları ayıklayın. Kalanları, okumayı en çok istediğiniz programdan başlayarak bir kağıda sıralayın.
Okumayı istediğiniz programların, öğrencilerini hangi tür puanlarla seçtiğini inceleyin. Programlar arasında puan türleri bakımında birbiriyle uyumlu olmayanları (aynı testleri içermeyenleri) ayıklayın. Sınavda üç testten fazlasını cevaplamanızı gerektirecek tercihler yapmaktan kaçının. 3.5 saatte üçten fazla test cevaplamak durumunda kalmak, kazanma şansınızı azaltır. Tercihlerinizi aşağıdaki üç ana daldan birinde toplayın.
Mühendislik ve Fen Bilimleri (M ve F puanları). Cevaplayacağınız testler: Matematik-Fen Bilimleri-Türkçe
İktisadi ve Sosyal Bilimler (TM-TS-S puanları). Cevaplayacağınız testler: Matematik-Sosyal Bilimler-Türkçe
Yabancı Diller (D Puanı). Cevaplayacağınız testler: Türkçe-Sosyal Bilimler-İngilizce ve Fransızca veya Almanca
Listenizde kazansanız da okumayı düşünmeyeceğiniz bir okul veya programın olup olmadığını kontrol ederek böyle bir program varsa çıkartın. Çünkü okumayı düşünmediğiniz bir programa yerleştirilmeniz gelecek yıl ortaöğretim başarı puanınızın katkısını azaltacaktır.
ÖYS kılavuzunuzdan seçtiğiniz okullara ait 'Özel Koşullar ve Açıklamalar' sütununu inceleyin. Cinsiyetiniz, maddi durumunuz, bitirdiğniz lise, bedensel özellikleriniz bakımından seçtiğiniz okulların size uygun olup, olmadığını kontrol edin. Uygun olmayanları çıkartın. Çünkü özel koşulları bakımından size uygun olmayan bir okulu kazansanız da o okula kayıt yaptırmayabilirsiniz.
Yaptığınız sıralamanın bütün olarak isteklerinizi yansıttığından emin olduktan sonra, ÖYS kılavuzundan bu okulların yüzdelik sıralarını veya herhangi bir rehberden taban puanlarını bulunuz. Listenizdeki programların karşılarına bu bilgileri yazın.
İstek sıranız ile seçtiğiniz programların taban puanları veya yüzdelik sıralarını karşılaştırın. İstek sıranızı bozmadan, girilmesi daha kolay olan bir programdan sonra gelen, girilmesi zor bölümler varsa, bunları çıkartın. Bu karşılaştırmayı yaparken aynı puan türleri ile öğrenci alan programları kendi içlerinde değerlendirin. Okumayı en çok istediğiniz M puanı ile öğrenci alan 1997 taban puanı '518' olan bir program olduğunu varsayalım. 1997 taban puanı '536' olan F puanı ile öğrenci alan bir programın ikinci tercihiniz olmasında bir sakınca yoktur. Ancak ikinci sırada M puanı ile öğrenci alan ve taban puanı '560' olan bir programı yazmanız tutarlı olmaz. Çünkü 560 puan alırsanız, birinci tercihinize yerleştirileceksiniz. Alttaki tercihleriniz değerlendirilmeyecektir. Birinci tercihinize yetecek puan almazsanız, puanınız ikinci sıradaki yüksek puanlı yere zaten yetmeyecektir.
Tercih sayınızın ÖSYM'nin belirlediği sınırları aşıp, aşmadığını kontrol edin. Aşağıdaki sınırları aşan tercihler geçersiz sayılır, işleme konmaz.
1998'de yalnız ÖSS'ye girmişseniz, ÖSS sonuçlarına göre öğrenci alan okullardan en çok 18'ini seçebilirsiniz.
1998'de ÖSS'ye girmiş olup, ÖYS'ye de girecekseniz, her iki sınavın sonuçlarına göre öğrenci alan okulardan en çok 24'ünü seçebilirsiniz. Ancak, ÖSS ya da ÖYS'ye göre öğrenci alan okulların herhangi birinde 18'den fazla okul seçemezsiniz.
Örneğin: ÖYS puanlarıyla öğrenci alan okullardan 18'ini seçmişseniz, ÖYS'yle en çok 16 okul seçebilirsiniz.
Sayı sınırlarını aştığınız için seçtiğiniz okullardan eleme yapmak durumunda kalırsanız elemeyi girilmesi zor olanlar, geçmiş yıllardaki taban puanları birbirine yakın olanlar arasında yapmak, kazanma şansınızı artırır.
1997 ÖYS ölçülerine göre, ÖYS testlerinden en çok ve en az kaçar soru çözebileceğinizi düşünerek muhtemel en yüksek ve en az puanınızı hesaplayın. Elde ettiğiniz bu puanlarla okulların 97 taban sınav sonuçları açıklandıktan sonra, ‘Şu okulu da yazsaymışım, kazanırmışım. Keşke yazsaydım’ veya ‘Bu okulu ne diye yazdım sanki. Bu okulda okumak beni mutsuz edecek’ demeyeceğinizden emin misiniz? Cevabınız ‘Evet’ ise, listenizi tercih formuna geçirebilirsiniz.
ALTERNATİFLER
Kendini alt sınırlarda değerlendiren öğrencinin iki alternatifi vardır. Bir yıl daha hazırlanmayı göze alarak kazanıp, kazanmamanın önemli olmadığı, idealleri doğrultusunda tercihler yapmak ya da iki yıllıklar ve açık öğretimler dahil, kendi birikimine uygun ve ideallerini bir kenara bırakarak tercih yapmak. Elbette ikincisi yürekten istenen bir yol değildir. Ancak, çaresizlik ve koşulların yetersizliği öğrenciyi buna itebilir. Durum ne olursa olsun, öğrenci tercih listesini doldurduktan sonra kararlı bir biçimle davranmalı ve her tür sonuca kendini hazırlamalıdır. Sınavdan çıkar çıkmaz, hiçbir hesaplamaya girişmemeli ve sınav sonuçları ilan edilene kadar o sayfa kapanmalıdır. Çünkü kazanmak, açıkta kalmak, istemediği yere yerleşmek gibi durumların hiçbiri insan mutluluğu ve sağlığından daha önemli değildir. Gelecek kurmanın sayısız yolu var. Bir yolu denediniz olmadı. Daha binlerce yolunuz ve yıllarca zamanınız var.
Unutmayın ki, başkaları için değil, kendiniz için emek harcadınız. Kimse sizi kınama, küçük görme hakkına sahip değildir. Yaşamda sizin de mutlu olmak hakkınız. Mutlu olmak, yaşamda sizin de hakkınız.
ÖZEL ÜNİVERSİTELERİ UNUTMAYIN
Birkaç yıldır özel üniversiteler maddi olanağı elverişli öğrencilere iyi bir donanım ve iyi bir öğretim kadrosu ile hizmet veriyor. Çok iyi eğitim olanakları sunmalarına rağmen ancak maddi olanağı olanlar tarafından tercih edilebilmektedir. Özel üniversitelerin iki bakımdan önemi var. Birincisi devlet üniversiteleri önündeki yığılmayı azaltıyor. İkincisi, maddi olanağı olup da çok az kontenjanlı ve çok öğrencinin istediği üniversitelere girmeyi düşünen öğrenciler için iyi bir alternatif olmasıdır.
Ayrıca özel üniversitelerin başarılı, ama maddi olanakları yetersiz olan öğrencilere tanıdığı bursluluk olanağını da önemli bir avantaj olarak düşünün. Her özel üniversite belli bölüm ve belli sayıda burslu öğrenci alıyor. Bu uygulama üniversitedeki kaliteyi de yükseltiyor.