Öymen: "Yargı inanılmaz baskı altında"

Güncelleme Tarihi:

Öymen: Yargı inanılmaz baskı altında
Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2010 14:53

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, yargının Türkiye'de inanılmaz baskı altında olduğunu öne sürerek, “Şu anda uluslararası istatistiklere göre, Türkiye yargı bağımsızlığında dünya ülkeleri arasında 64. sırada” dedi.

Haberin Devamı

Öymen, CHP İzmir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gerçekten suç işleyenlerle hükümeti eleştirenlerin aynı davanın sanıkları olarak gözaltına alındığını ve tutuklandığını belirten Öymen, suç işleyenlerin yargılanıp cezalandırılması gerektiğini ama suçla ilgisi olmayan, sadece hükümeti eleştirenlerin de aynı kategoride değerlendirilmesinin kamuoyu vicdanını rahatsız edeceğini savundu.

Öymen, “Tarihimizde ilk defa 7 rektör birden tutuklanmıştır. Bunun örneğini hatırlayan var mı? Askeri rejim zamanlarında bile bu olmadı. Bunların bir kısmı hala tutukludur, bir kısmı tahliye edilmiştir. Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın söylediği gibi gözaltına almalar, tutuklamalar bir tedbir olmaktan çıkıp bir ceza haline dönüşmüştür” dedi.
Türkiye'de ilk defa bir savcının, başka bir savcı tarafından gözaltına alındığını, bir savcılık makamına baskı yapıldığını, arama yapıldığını, bunun örneklerinin Türkiye'de hiç olmadığını dile getiren Öymen, “Yargı Türkiye'de inanılmaz baskı altındadır. Şu anda uluslararası istatistiklere göre, Türkiye yargı bağımsızlığında dünya ülkeleri arasında 64. sıraya düşmüştür. Yargının daha bağımsız olduğu ülkeler arasında demokratik sayılmayan ülkeler de vardır. Onlar yargıçlarına saygı gösteriyorlar, Türkiye'de yeterince gösterilmediği anlaşılıyor” diye konuştu.

ANKARA'DAKİ ASKERİ KAMYON

Basın özgürlüğünün de Türkiye'de ayaklar altına alındığını, sınır tanımayan gazetecilerin rakamlarına göre, Türkiye'nin dünya ülkeleri arasında basın özgürlüğünde 121. sırada olduğunu, bunların üzüntü, utanç verici olduğunu öne süren Öymen, şöyle konuştu:
“Avrupa Parlamentosu'nun son raporunu Sayın Başbakan, Kıbrıs bölümü itibarıyla eleştirdi, ama onun ötesinde hükümeti eleştiren kuvvetli hükümler var. Başta basın özgürlüğü, Ergenekon davası geliyor. Bunları hükümetin dikkate almadığını görüyoruz. Ülkemizin bu can alıcı sorunları, yargıda, basında, Silahlı Kuvvetlerin durumunda kamuoyunu ciddi olarak rencide etmektedir.
Dün bir örneği daha yaşadık. Silahlı Kuvvetlerin her faaliyeti bir suç şüphesi gibi kamuoyuna takdim edilmektedir. Ülkenin bir yerinden bir yerine usullerine uygun, izinli, talimatlı cephane taşınması olayı bile polis tarafından sanki bir suç emaresiymiş gibi değerlendirilebilmekte ve taşımaya el konulmakta, kamyonlara el konulmakta bir takım tahkikatlar yapma yoluna gidilmektedir. Artık bir tek gün geçmiyor ki Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine bir iddia atılmasın."

ERMENİ İDDİALARI

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde Ermeni iddialarına ilişkin tasarının kabul edilmesine de değinen Öymen, Amerikan hükümetinin bunu engellemek için yeterince gayret sarf etmediğini, Türkiye'nin bu olaya karşı tepki gösterme zamanının geldiğini dile getirdi. Öymen, Şükrü Elekdağ'la Meclis Dışişleri Komisyonu'na verdikleri önergeyle Ermenistan ile imzalanan protokollerin geri çekilmesini istediklerini kaydetti.

Komitenin 46 üyesinin bulunduğunu ve 45 üyenin oy kullandığını, oy kullanmayan Teksaslı demokrat bir bayan üyenin kendilerindeki bilgiye göre tasarının aleyhine oy kullanacağını kaydeden Öymen, “Bunun oy kullanmasını kim engelledi? nasıl engellendi. Bunun oy kullanmaması için ne gayret sarf edildi?” dedi.

Aldıkları bilgiye göre 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının bugün İsveç Parlamentosu'nda da oylanacağını ifade eden Öymen, “Bu tasarının İsveç Parlamentosundan geçmemesi için CHP olarak elimizden gelen bütün gayreti sarf ediyoruz” diye konuştu.

Avrupa Birliği'nin bu konuda bir çerçeve metin hazırladığını, bu metnin yıl sonuna kadar yasalaşacağını ve buna göre uluslararası soykırımla mücadele sözleşmesinin hükümlerine aykırı olarak milli düzeyde mahkeme kararları alarak, bir olayın soykırım olup olmadığına karar verebileceğine vurgu yapan Öymen, soykırım olmadığını iddia edenlerin cezalandırılacağını da ifade etti.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Anayasa değişikliği tartışmalarına da değinen Öymen, yıllardan beri anayasada önemli değişiklikler yapılması gerektiğini söylediklerini, bunların başında da milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması geldiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“550 milletvekili var. 608 tane dokunulmazlık dosyası var. İktidar partisi sözcüsü dün 'Efendim bunların 300'den fazlası kapatılan partinin mensuplarına aittir. AK Parti'ye sadece 120 dosya düşmektedir' diyor sanki çok
azmış gibi. Bunların bir kısmı da seçim zamanı hava karardıktan sonra konuşma gibi hafife alıyor. Dolandırıcılık, kalpazanlık, görevi kötüye kullanma gibi yüz kızartıcı suçlardan kaç dosyası olduğunu iktidarın ve bazı hükümet üyelerinin, söylemiyor. Söylemekten kaçınıyor. Söylemeye cesaret edemiyor. Ama dokunulmazlık kaldırılırsa tabi bütün bunlar mahkeme önüne getirilecektir ve herkes hesabını verecektir.”

Hükümetin yargı üzerinde büyük baskılar yaptığını öne süren Öymen, “Türkiye'de yargı büyük bir darbe yemektedir” dedi. Meclisteki üye sayısı ne olursa olsun, o meclisin aldığı kararların, kanunların, anayasaya aykırı olması durumunda, anayasa mahkemesi üyelerinin, dünyanın her yerinde bu kanunları iptal edebileceğini dile getiren Öymen, “Türkiye'de olan da budur. Marifet mecliste anayasaya aykırı kanun çıkartmamaktır. Biz Anayasa Mahkemesine götürdüğümüz her kanun Mecliste görüşülürken bunun anayasaya aykırı taraflarını dile getiriyoruz ve bunu 'yapmayın çıkartmayın, çıkarırsanız Anayasa Mahkemesi bunu iptal edebilir' diyoruz. Dinlemiyorlar. 'Oy çokluğumuz var' diyorlar. Biz Anayasa Mahkemesine götürüp bunları iptal edince de mahcup duruma düşüyorlar. Bu sefer Anayasa Mahkemesi'ne çatıyorlar” diye konuştu.

EŞİTLİK VE DEMOKRASİ PARTİSİNİN KURULMASI

Bir gazetecinin, Alevilerin destek verdiği Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin kurulmasında kendisinin Alevilerle ilgili sözlerin etkili olup olmadığı yönündeki sorusuna, Öymen şu yanıtı verdi:
“Hayır. Alevilerin biz her zaman desteğini aldık, hala alıyoruz. Aleviler çağdaş düşünceli insanlardır. Atatürk'e gönül vermiş insanlardır. CHP'ye her zaman destek olmuşlardır. Zaman zaman geçmişte de Alevi kökenli bazı vatandaşlarımızın arkadaşlarımızın ayrı parti kurma girişimleri olmuştur. Şimdi de böyle bir girişimin olduğunu öteden beri biliyorduk. O bakımdan bunu şu veya bu olaya bağlamak doğru değildir. Ama Türkiye'de mezhep üzerine, etnik köken üzerine, siyasi parti kurmanın bizim kanaatimizce isabetli bir yol olmadığını söylemek istiyorum. Bizim CHP'liler olarak Alevilere karşı en küçük bir sözümüz olmamıştır. Hiçbir zaman Alevileri dışlayıcı bir ifademiz olmamıştır.
Türkiye'de yasalar çerçevesinde herkes parti de kurabilir. İstediği siyasi faaliyeti de gösterebilir. Biz inanıyoruz ki Türkiye'deki Alevilerin büyük çoğunluğu şimdiye kadar olduğu gibi CHP'yi desteklemeye devam edeceklerdir.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!