Öymen’in onurlu çıkışı

BAŞBAKAN Erdoğan ne diyor: ‘‘Alvaro De Soto arabulucu olmasın.’’ Ama oluyor!.. Hálá yerinde!..Başbakan Erdoğan ne diyor: ‘‘Annan Planı kısaltılmış bir metin haline gelsin.’’ Ama, gelmiyor!.. Hálá eski metin!..Başbakan Erdoğan ne diyor: ‘‘Powell ya da bir başkası arabulucu olsun.’’ Ama, olmuyor!.. Hálá eski takım!..Başbakan Erdoğan ne diyor: ‘‘CHP Kıbrıs'ı iç politika malzemesi yapıyor.’’ Ama, bu yönde tek bir örnek gösteremiyor.Başbakan Erdoğan ne diyor: ‘‘CHP Kıbrıs'ta çözüm istemiyor.’’ Ama, çözümsüzlüğe direnen tek bir örnek veremiyor.İŞTE MUHALEFETBu hatırlatmalar bana ait değil. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'e ait. Öymen'in önceki gün TBMM'de Kıbrıs'la ilgili genel görüşme sırasında kürsüde yaptığı konuşmadan örnekler.Onur Öymen benim çok eski arkadaşım, aynı dünya görüşünü paylaştığım, senli benli aile dostum. Buna rağmen, zaman zaman burada kendisini ve CHP'yi eleştiriyorum. Kendisinin de yakından tanıdığı bir arkadaş gurubu, Onur'un çıkışlarını gördükçe, şaşırıyor!.. Hele de, AB ve Kıbrıs'ta CHP, ne yazık ki MHP ile aynı çizgiye geliyor. Bu yazılar üzerine Onur beni arıyor, ben onu, konuşuyoruz, ama aynı yerde buluşamıyoruz.Ancak, önceki gün... Onur Öymen CHP adına kürsüye çıkıyor. Keyifle izlediğim bir muhalefet konuşması. Konuşma sanatı açısından yerinde. Tezleri yerinde. Uyarıları yerinde. Sakin, bağırıp çağırmadan. İktidar kanadını çıt çıkarmadan dinlemeye zorlayan, iyi hazırlanmış bir konuşma.Öymen konuşmasında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ü de zor durumda bırakıyor. Gül'ün TBMM'de geçmişte yaptığı konuşmalardan örnekler vererek, bugünkü sözleriyle düştüğü çelişkileri sergiliyor.Akıllı bir muhalefet konuşması.İNCE AYRIMHaklı eleştirilerin ötesinde, bana göre, Öymen'in konuşmasındaki en önemli siyasal mesaj, ‘‘CHP'nin Kıbrıs'ta çözümden yana olması ve Türkiye'nin AB üyeliğini savunması.’’Çünkü, son zamanlarda CHP'de bu yönde bir kırılma var. Son zamanlarda CHP, AB bayrağını AKP'ye kaptırıyor. Yerleşik değerleri savunuyor. İslamcı çizgiden gelen AKP ise, gelişmenin partisine dönüşüyor!.. Şu hüzne bakın!..Ancak, önceki gün Öymen bunlara set çekiyor:1- CHP Kıbrıs'ta çözümden yana, ama bu teslimiyetçi olmamalı.2- CHP AB'den yana, ama Türkiye kendi haklarını savunmalı.İşte, ince nokta burası!.. ‘‘Ben de istiyorum, ama’’ tezleri Türkiye'de ters işliyor. Ama, diye başladı mı, gerisi tıkanıyor.Kim bilir, Öymen'in konuşmasıyla birlikte, CHP belki kendine gelir!..Star iki günde AKP'li!..KEL ölür, sırma saçlı olur, kör ölür, badem gözlü olur!.. Star Grubu'na el konulması, bu halk deyimiyle cuk oturuyor.Uzanlar'ın halka, çalışanlarına, iş yaptığı kişi ve kurumlara tehdidi, hakaretleri, çektirdikleri, kuralsızlıkları bir anda unutuluyor. Uzanlar'ın elinde Star TV ve gazetesinde, basın özgürlüğü ve ilkeleri tam lüks!.. TV ve gazete makinalı tüfek gibi. Herkesi tehdit eden, herkese korku saçan, hukuk tanımayan, gözü kara bir yayın anlayışı. Uzanlar TV ve gazeteyi, kendi amaçları uğruna, istedikleri gibi kullanıyor.Şimdi, bu gruba el konulunca basın özgürlüğü tartışması başlıyor. El konulması, basın özgürlüğünü değil, Uzanlar'ın küfretme, korku salma, baskı kurma özgürlüğünü ortadan kaldırıyor!.. Böyle bir özgürlük yok!..Ancak, madalyonun öteki yüzü gecikmiyor. İki gündür Star'a bakıyorum, Star iki günde AKP'li oluyor!.. İşlem, iki günde sırıtıyor. Çünkü, AKP Star'a kendi ekibini yerleştiriyor!.. AKP propagandası ve sansür şakır şakır!.. Bu da, AKP'nin hırsını gösteriyor.Hep birlikte, bir tekrarı yaşıyoruz: Kavram kargaşasını!..