Öylesine…

Güncelleme Tarihi:

Öylesine…
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2006 21:52

Hani aklıma eser de, şair ruhlu olmamama rağmen, bir şiir seçip koyarım ya bu sayfaya bazen… Ne Erbakan’ın ‘kayıp’ (!) 11 trilyon davasında özel kanunla hapisten kurtarılması, ne Kemal ‘Abi’ Unakıtan’a özel imar affı çıkarılması, ne Başbakan’ın son on senelik servet artışını ‘özel’ hayatı olarak zulalaması… Bir bağlantı aramayın aşağıdaki şiirle.

Haberin Devamı

Bir vakte erdi ki bizim günümüz

Yiğit belli değil mert belli değil

Herkes yarasına derman arıyor

Deva belli değil dert belli değil

 

Fark eyledik ahır vaktin yiğittin

Merhamet çekilip göğe gittiğin

Gücü yeten soyar gücü yettiğin

Papak belli değil börk belli değil

 

Adalet kalmadı hep zulüm doldu

Geçti şu baharın gülleri soldu

Dünyanın gidişi acayip oldu

Koyun belli değil kurt belli değil

 

Başım ayık değil kederden yastan

Ah ettikçe duman çıkıyor festen

Harabe yüz tuttu bezm-i gülistan

Yayla belli değil yurt belli değil

 

Haberin Devamı

Çarh bozulmuş dünya ıslah olmuyor

Ehl-i fukaranın yüzü gülmüyor

Ruhsati de dediğini bilmiyor

Yazı belli değil hat belli değil

 

Ruhsati

 

 

*

 

Ruhsati – Türk şairi (Sıvas 1856 – aynı yer 1899) – Bektaşi tarikatina girdi. Saz çalmayı öğrendi. Anadolu’lu dolaştı. Şiirlerinde önce İcadî sonra Cehdî takma adlarını kullandı. Eserlerinde Ali ve evâdına karşı duyulan içli bir sevgi görülür. Bazı şiirleri öğreticidir; bazı aşk şiirleri de yazdı. Çağının ünlü âşıklarından olan Rahsatî’nin dili akıcı ve yumuşak, söyleyişi içlidir. Şiirlerinde halk deyimleri geniş bir yer tutar. Kendisinden sonra gelen birçok halk ozanını etkiledi. Bütün şiirleri Ruhsatî, Hayatı ve Şiirleri (1963) adı altında toplandı. (Meydan-Larousse)

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!