Güncelleme Tarihi:
Bir vakte erdi ki bizim günümüz
Yiğit belli değil mert belli değil
Herkes yarasına derman arıyor
Deva belli değil dert belli değil
Fark eyledik ahır vaktin yiğittin
Merhamet çekilip göğe gittiğin
Gücü yeten soyar gücü yettiğin
Papak belli değil börk belli değil
Adalet kalmadı hep zulüm doldu
Geçti şu baharın gülleri soldu
Dünyanın gidişi acayip oldu
Koyun belli değil kurt belli değil
Başım ayık değil kederden yastan
Ah ettikçe duman çıkıyor festen
Harabe yüz tuttu bezm-i gülistan
Yayla belli değil yurt belli değil
Çarh bozulmuş dünya ıslah olmuyor
Ehl-i fukaranın yüzü gülmüyor
Ruhsati de dediğini bilmiyor
Yazı belli değil hat belli değil
Ruhsati
*
Ruhsati – Türk şairi (Sıvas 1856 – aynı yer 1899) – Bektaşi tarikatina girdi. Saz çalmayı öğrendi. Anadolu’lu dolaştı. Şiirlerinde önce İcadî sonra Cehdî takma adlarını kullandı. Eserlerinde Ali ve evâdına karşı duyulan içli bir sevgi görülür. Bazı şiirleri öğreticidir; bazı aşk şiirleri de yazdı. Çağının ünlü âşıklarından olan Rahsatî’nin dili akıcı ve yumuşak, söyleyişi içlidir. Şiirlerinde halk deyimleri geniş bir yer tutar. Kendisinden sonra gelen birçok halk ozanını etkiledi. Bütün şiirleri Ruhsatî, Hayatı ve Şiirleri (1963) adı altında toplandı. (Meydan-Larousse)