Otoyollar motorize kapkaççılara teslim

Kadın sürücüleri hedef seçen motorize kapkaç çeteleri ıssız otoyollardan ve TEM'den şehrin merkezine indi. Cuma öğle saatlerinde, Zincirlikuyu'da saldırıya uğrayan Regaip Minareci'den sonra, önceki gün de bir başka sürücü Mecidiyeköy'de soyuldu.

Gözü dönmüş iki şehir eşkıyası, İstanbul'un göbeği Zincirlikuyu'da, güpegündüz otomobiline çarpma bahanesiyle durdurdukları gazeteci Regaip Minareci'nin kıymetli eşyalarını alamayınca, parmağını kırdı.

Hürriyet Dergi Grubu yayınlarından Form Sante ve Burda dergilerinin Yayın Yönetmeni Regaip Minareci, 29 Aralık Cuma günü saat 14.30 sıralarında, Hadımköy'deki işyerinden ayrıldıktan sonra, evine gitmek üzere yola çıktı. O-1 Karayolu Boğaziçi Köprüsü girişinden Levent yönüne devam eden Regaip Minareci'nin başına, hayatı boyunca unutamayacağı bir olay geldi.

Trafik sıkıştı, saldırdılar

Zincirlikuyu Mezarlığı'nın karşısında, Minareci'nin kullandığı 34 TA 0150 otomobilin sağ dikiz aynasına çarpan açık yeşil renkli Tofaş Kartal marka otomobilden sarkan iki kişi, el kol işareti yapmaya başladı. Trafiğin sıkışık olduğu cadde üzerinde, herkesin şaşkın bakışları arasında otomobilden inen kimliği belirsiz kişiler, otomobilinin iki ayrı yönünden yanına yaklaştıkları Minareci'den aşağı inmesini istediler. Başına kötü bir şey geleceğini anlayan ve otomobilinden inmek istemeyen Minareci, saldırganların, torpido kutusu üzerindeki basın araç plakası ile işyeri giriş kartını aldıklarını görünce, kontak anahtarı ile çantasını alarak dışarı çıktı.

Basın plakası ile giriş kartının peşine düşen Regaip Minareci saldırganlardan biriyle boğuşurken, diğer saldırgan ise otomobile bindi. Az sonra dışarı çıkan saldırgan, diğerine, ‘‘Kadın, otomobilin kontak anahtarı ile çantasını almış’’ dedi. Buna çok öfkelenen diğer saldırgan, Regaip Mianreci'nin sağ elinin işaret parmağını elinin sırtına doğru kanırtarak, vahşice kırdı. Bu sırada çevrede kalabalık toplanması üzerine paniğe kapılan 30 yaşlarındaki gözü dönmüş saldırganlar, 34 AC 7342 plakalı otomobillerine binerek kayıplara karıştılar.

Polisten öğüt aldı

Bu tür olayları duyduğu için bilinçli olduğunu ancak güpegündüz, şehrin göbeğinde böyle bir olaya ihtimal vermediği için otomobilinden aşağıya indiğini belirten Regaip Minareci, saldırıya uğradıktan sonra etraftakilerin yardıma koştuğunu ancak olay yerine polis gelmediğini söyledi. Hastanede tedavi olduktan sonra karakola başvurduğunda ise 'Hanımefendi, camınızı neden açık bırakıyorsunuz ki' cevabını aldığını belirtti.

Mecidiyeköy'de saldırı

Kapkaçcı dehşetinin son örneği önceki gece Mecidiyeköy'de yaşandı. İşyerinden çıkan mağdur, otomobiline doğru yürürken yanına yaklaşan iki kişi, ‘‘Aracımız arıza yaptı. İtmemize yardımcı olur musunuz,’’ dedi. Masum isteği kabul eden kurban, hiç şüphelenmeden gençlerle birlikte ara sokağa girerken aniden ortaya çıkan 7-8 kişilik grubun acımasızca saldırısıyla karşılaştı. Yardım çağıran gençlerin de katılmasıyla 10 kişiyi bulan saldırganlar tekme ve yumruklarla darp ettikleri mağdurun çantasını alıp kaçtı. Çevreden yetişenlerin yardımıyla hastaneye kaldırılan mağdurun burnunun kırıldığı, başında ve vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar bulunduğu bildirildi.

Günde 15 kapkaç oluyor

Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği yetkililerinden alınan bilgiye göre, İstanbul'da günde ortalama 15 kapkaç olayı yaşanıyor. 1999'da üç bin kapkaç, dört bin yankesicilik olayı meydana geldi. Bu olaylardan yaklaşık yüzde 30'unun failleri yakalandı. Son zamanlarda depremden korkan kişilerin değerli ziynet eşyalarını, evraklarını yanında taşımasının kapkaç olaylarını arttırdığı belirtiliyor.

Yetkililer bu tür saldırılarda kurbanın özellikle yaralanmamaya dikkat etmesi gerektiğini hatırlatıyor. Saldırganların kullandıkları arabaların plaka, renk ve modellerinin yanısıra eşkalleriyle ilgili ayrıntıların not alınmasının yakalanmalarını kolaylaştıracağını belirtiyor. Örneğin kapkaççının yüzündeki yara ya da sakatlık gibi ayrıntılar saldırganın kimliğini saptamayı çabuklaştırıyor. Bu ayrıntıların en kısa zamanda yakındaki bir karakola ya da polis ekibine aktarılması da önem taşıyor.

BURNUMUZUN DİBİNDE OLANLAR

8 Temmuz 1999: İstanbul'u Dinliyorum Köşesi Editörü Nilgün Gedikoğlu, saat 16.30 civarında Hürriyet Gazetesi'nin yanındaki misafir otoparkında kapkaççılar tarafından soyuldu. Kapkaççı, Gedikoğlu aracına bindikten hemen sonra açık duran sağ camından içeri sarkarak çantasını alıp kaçtı.

24 Ocak 1999: Hürriyet Gazetesi'ne ziyaretçi olarak gelen Kadriye Ak, binaya doğru yürürken çantası çalındı.

9 Aralık 1999: Santral memuru Serap Ekinci'nin misafir otoparkındaki otomobilinden teybi çalındı.

24 Aralık 1999: Yazı İşleri'nde grafiker olarak çalışan Zeynep Muz, misafir otoparkına doğru giderken hızla yaklaşan bir araçta bulunan kişiler çantasını almak istedi. Zeynep Muz, direnince yere düşürülerek sürüklendi.

16 Ekim 1999: Ziyaretçi olarak gelen Cynthia Fah Ok, aracıyla hareket etmek üzereyken sağ taraftaki kapı açılarak çantası çalındı.

DEDEKTİFLERDEN ÖNERİLER

Oto ile kapkaçtan korunmak için, trafiğin aktığı yönün ters istikametinde yürümek gerekir.

Bayanlar, çantalarını, araçların geçtiği taraftaki omuzlarında değil, diğerinde taşımalılar.

Adres sorma ya da başka bir bahaneyle gelen kişilere karşı dikkatli davranmak gerekir.

Otomobil ile giderken, mutlaka kapılar kilitli tutulmalı. Para ve değerli eşyalar, koltuk ya da torpidonun üzerine bırakılmamalı.

Çanta ve cüzdanlarda yüklü miktarlarda para ve kıymetli eşya taşımamalı.

Hürriyet İstanbul duyurmuştu

Hürriyet İstanbul, TEM'de otomobillerine çarparak durdurdukları kadınları soyan kapkaç çetesini 4 Aralık 1998 tarihli sayısının manşetinde ve 14 Aralık 1998'de yayımladığı ‘‘TEM'de Çete Kapanı’’ haberleriyle duyurmuştu. Aradan bir ay geçmeden altı kişilik kapkaç çetesi yakalandı. Sanıklar 500'den fazla kapkaç olayı gerçekleştirdiklerini itiraf etti. İlk defa kapkaç suçluları DGM'ye sevkedildi.