'Otomotivde yüksek vergi yatırımı engelliyor'
Güncelleme Tarihi:
Serhat TEZCAN/BURSA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2013 11:21
OTOMOTİV ihracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Orhan Sabuncu, binek otomobiller üzerindeki ağır vergi yükünün Türkiye’ye gelecek yatırımların önündeki en önemli engellerden birisi olduğunu söyledi.
KDV ve ÖTV’yi içeren bileşik vergilendirmelerin, binek otomobiller üzerindeki vergi yükünün, asgari yüzde 60’ların üzerinde olmasına yol açtığını söyleyen Sabuncu, Türkiye’de iç pazarın hala gelişmeye açık konumda ve pekçok Avrupa ülkesinin aksine doygunluğa ulaşmaktan çok uzak olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de bu konuda önemli bir iç pazar potansiyeli bulunduğunu anlatan Sabuncu, "Yabancı yabancı yatırımların artması için araç üzerindeki vergi yükünün kademeli olarak indirilmesinin yanı sıra, motor hacmi ve araç yaşı yerine emisyon miktarlarına göre vergi düzenlemesinin yapılması gerekmektedir. Yabancı yatırımcıyı teşvik etmenin yolu yeni bir vergi düzenlemesi ve kademeli vergi indiriminden geçmektedir" dedi.
OİB Başkanı Orhan Sabuncu, otomotiv ve yan sanayi sektöründeki son gelişmeleri değerlendirdi. Geçen yıl OİB olarak, Türkiye’nin 45 ilinde bulunan toplam 2 bin 808 aktif üye ve 16.8 milyar dolarlık ihracat yaptıklarını dile getiren Sabuncu, Türkiye’de 22 yıldan bu yana faaliyetlerine ara vermeden devam eden tek sektörel ihracatçı birliğin, OİB olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Uludağ İhracatçılar Birliği (UİB) tarafından, 2012 yılında toplam ihracattan aldığı yüzde 82 payla, 16,8 milyar dolar ihracata ulaşarak, yıllardır sürdürdüğü ihracat liderliğini kararlılıkla devam ettirmektedir. Son 7 yılın ihracat şampiyonu ve Türkiye’nin en büyük ihracatçı sektörü olan otomotiv endüstrisi, Avrupa ticari araç üretiminde birinci sırada bulunmaktadır. Otomotiv endüstrisi, 20 milyar dolara yakın ihracat hacmine sahiptir. Yani Türkiye ihracatının yaklaşık 7’de 1’i otomotiv endüstrisine aittir. Otomotiv endüstrisi bu büyüklüğüyle, 50 bini ana sanayi, 200 bini de yan sanayi olarak 250 bin kişiyi istihdam etmektedir. Bu rakamlara bayiler, lojistik, yetkili ve özel servisler de dahil edildiğinde istihdam, 1 milyon 250 bini bulmaktadır."
Türkiye’nin 2023 stratejisi kapsamında otomotiv sektörünün 75 milyar dolar ihracat hedefi bulunduğunu hatırlatan Sabuncu, 2023 yılında Türkiye’nin gerçekleştireceği 500 milyar dolarlık ihracat rakamının yüzde 15’inin tek başına otomotiv endüstrisi tarafında gerçekleştirileceğinin öngörüldüğünü anlatı. Sabuncu, "2023 yılında 75 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmemiz için 4 milyon adetlik üretim ve 3 milyon adetlik ihracat gerçekleştirmemiz gerekmektedir. Bu doğrultuda hem ülkemizde yatırım yapmış firmalarımızın üretim kapasitelerini artırmaları, hem de yeni ana sanayi yatırımlarının ülkemize çekilmesi zaruridir. 2023 hedeflerine ulaşabilmemiz için en az 5 büyük ana sanayi yatırımının ülkemize gelmesi gerekmektedir" dedi.
"YENİ BİR VERGİ DÜZENLEMESİ YAPILMALI"
Binek otomobiller üzerindeki ağır vergi yükünün Türkiye’ye gelecek yatırımların önündeki en önemli engellerden birisi olarak göründüğünü ifade eden Sabuncu, KDV ve ÖTV’yi içeren bileşik vergilendirme binek otomobiller üzerindeki vergi yükünün asgari yüzde 60’ların üzerinde olmasına yol açtığını dile getirdi. Türkiye’de iç pazarın hala gelişmeye açık bir konumda ve pek çok Avrupa ülkesinin aksine doygunluğa ulaşmaktan çok uzak olduğuna dikkat çeken Sabuncu, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla ülkemizin çok önemli bir iç pazar potansiyeli bulunuyor. Bu nedenle yabancı yatırımların artması için araç üzerindeki vergi yükünün kademeli olarak indirilmesinin yanı sıra, motor hacmi ve araç yaşı yerine emisyon miktarlarına göre vergi düzenlemesinin yapılması gerekmektedir. Yabancı yatırımcıyı Türkiye’de yatırım yapmaya teşvik etmenin yolu yeni vergi düzenlemesi ve kademeli vergi indiriminden geçmektedir."
"UCUZ ARAÇ ÜRETEBİLME AVANTAJIMIZ ORTADAN KALKTI"
OİB Başkanı Orhan Sabuncu, yeni teşvik kanununun otomotiv sektörü açısından olumlu olduğunu söyledi. Türkiye’nin Çin, Hindistan ve diğer Güneydoğu Asya ülkeleri ile karşılaştırıldığında ucuz araç üretebilme avantajının ortadan kaldırıldığını ifade eden Sabuncu, bu noktada tasarım, Ar-Ge ve inovasyona ağırlık vererek, bu alanda güçlü olma, Türkiye’de üretilen araç ve parçaların katma değerlerinin yükseltilmesi için çok önemli olduğunu bildirdi. Sabuncu, "Gelecek yenilenebilir enerji ile çalışan araçlarda. Başlıca pazarımız konumunda bulunan Avrupa Birliği ülkelerinde bu yönde dönüşüm başlamış durumda. Biz de bu dönüşüme ayak uydurmalı ve global pazarlarda yer alabilmek ve AB pazarındaki güçlü konumumuzu korumak için yatırımlarımızı bu alanlara yönlendirmeliyiz" dedi.
OİB Başkanı Orhan Sabuncu, otomotiv ve yan sanayi sektöründeki son gelişmeleri değerlendirdi. Geçen yıl OİB olarak, Türkiye’nin 45 ilinde bulunan toplam 2 bin 808 aktif üye ve 16.8 milyar dolarlık ihracat yaptıklarını dile getiren Sabuncu, Türkiye’de 22 yıldan bu yana faaliyetlerine ara vermeden devam eden tek sektörel ihracatçı birliğin, OİB olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Uludağ İhracatçılar Birliği (UİB) tarafından, 2012 yılında toplam ihracattan aldığı yüzde 82 payla, 16,8 milyar dolar ihracata ulaşarak, yıllardır sürdürdüğü ihracat liderliğini kararlılıkla devam ettirmektedir. Son 7 yılın ihracat şampiyonu ve Türkiye’nin en büyük ihracatçı sektörü olan otomotiv endüstrisi, Avrupa ticari araç üretiminde birinci sırada bulunmaktadır. Otomotiv endüstrisi, 20 milyar dolara yakın ihracat hacmine sahiptir. Yani Türkiye ihracatının yaklaşık 7’de 1’i otomotiv endüstrisine aittir. Otomotiv endüstrisi bu büyüklüğüyle, 50 bini ana sanayi, 200 bini de yan sanayi olarak 250 bin kişiyi istihdam etmektedir. Bu rakamlara bayiler, lojistik, yetkili ve özel servisler de dahil edildiğinde istihdam, 1 milyon 250 bini bulmaktadır."
Türkiye’nin 2023 stratejisi kapsamında otomotiv sektörünün 75 milyar dolar ihracat hedefi bulunduğunu hatırlatan Sabuncu, 2023 yılında Türkiye’nin gerçekleştireceği 500 milyar dolarlık ihracat rakamının yüzde 15’inin tek başına otomotiv endüstrisi tarafında gerçekleştirileceğinin öngörüldüğünü anlatı. Sabuncu, "2023 yılında 75 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmemiz için 4 milyon adetlik üretim ve 3 milyon adetlik ihracat gerçekleştirmemiz gerekmektedir. Bu doğrultuda hem ülkemizde yatırım yapmış firmalarımızın üretim kapasitelerini artırmaları, hem de yeni ana sanayi yatırımlarının ülkemize çekilmesi zaruridir. 2023 hedeflerine ulaşabilmemiz için en az 5 büyük ana sanayi yatırımının ülkemize gelmesi gerekmektedir" dedi.
"YENİ BİR VERGİ DÜZENLEMESİ YAPILMALI"
Binek otomobiller üzerindeki ağır vergi yükünün Türkiye’ye gelecek yatırımların önündeki en önemli engellerden birisi olarak göründüğünü ifade eden Sabuncu, KDV ve ÖTV’yi içeren bileşik vergilendirme binek otomobiller üzerindeki vergi yükünün asgari yüzde 60’ların üzerinde olmasına yol açtığını dile getirdi. Türkiye’de iç pazarın hala gelişmeye açık bir konumda ve pek çok Avrupa ülkesinin aksine doygunluğa ulaşmaktan çok uzak olduğuna dikkat çeken Sabuncu, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla ülkemizin çok önemli bir iç pazar potansiyeli bulunuyor. Bu nedenle yabancı yatırımların artması için araç üzerindeki vergi yükünün kademeli olarak indirilmesinin yanı sıra, motor hacmi ve araç yaşı yerine emisyon miktarlarına göre vergi düzenlemesinin yapılması gerekmektedir. Yabancı yatırımcıyı Türkiye’de yatırım yapmaya teşvik etmenin yolu yeni vergi düzenlemesi ve kademeli vergi indiriminden geçmektedir."
"UCUZ ARAÇ ÜRETEBİLME AVANTAJIMIZ ORTADAN KALKTI"
OİB Başkanı Orhan Sabuncu, yeni teşvik kanununun otomotiv sektörü açısından olumlu olduğunu söyledi. Türkiye’nin Çin, Hindistan ve diğer Güneydoğu Asya ülkeleri ile karşılaştırıldığında ucuz araç üretebilme avantajının ortadan kaldırıldığını ifade eden Sabuncu, bu noktada tasarım, Ar-Ge ve inovasyona ağırlık vererek, bu alanda güçlü olma, Türkiye’de üretilen araç ve parçaların katma değerlerinin yükseltilmesi için çok önemli olduğunu bildirdi. Sabuncu, "Gelecek yenilenebilir enerji ile çalışan araçlarda. Başlıca pazarımız konumunda bulunan Avrupa Birliği ülkelerinde bu yönde dönüşüm başlamış durumda. Biz de bu dönüşüme ayak uydurmalı ve global pazarlarda yer alabilmek ve AB pazarındaki güçlü konumumuzu korumak için yatırımlarımızı bu alanlara yönlendirmeliyiz" dedi.