Güncelleme Tarihi:
İstanbul Trafik Vakfı 1996'da kuruldu. Dönemin Valisi, Emniyet Müdürü, Büyükşehir Belediyesi, işadamları, sivil toplum örgütü yöneticileri ve gazeteciler de kurucu üye oldu. Amaç, otopark mafyasını ortadan kaldırmaktı.
Çekici sorunuyla ilgili haberlerimizde sürekli olarak İstanbul Trafik Vakfı'ndan söz ettik. Bu vakıf, herhangi bir sivil toplum örgütü değil. İstanbul'da hatalı park eden araçların çekilmesinde birinci derecede rol oynayan İstanbul Trafik Vakfı, şehrin üst düzey yöneticilerinin otopark sorununa çözüm bulmak için kurduğu bir vakıf. Yani bir tür ‘‘devlet vakfı.’’
İstanbul Trafik Vakfı'nın kuruluş yılı 1996. Kuruluş amacı ise şehri haraca kesen otopark mafyasından kurtulmaktı. Bundan dört yıl önce bu amaç etrafında birleşen onlarca ünlü isim kolları sıvadı. Vakıf kurucuları arasında kimler yoktu ki... İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ünlü gazeteciler ve işadamları.
80 milyar lira bağış
Şehri otopark mafyası belasından kurtarmaya gönüllü olan 46 kişi bir araya geldi. İlk bağışlar sayesinde vakfın kasasında 80 milyar lira toplandı. Bu bağış paralarıyla 60 motosiklet ve çekici satın alındı. Vakfın ilk amacı, kara ve hava ambulans filosu kurmaktı.
Vakıf ilk personelini polis okulunun yeni mezunlarından almaya başladı. Alınan 60 motosiklet o dönemde yeni kurulan Şahinler'e verildi. Şahinler, ilk etapta 60 kişi olacaktı. Yabancı dil, motosiklet, halkla ilişkiler, ilk yardım ve uzakdoğu sporu eğitimi alacaktı. Şahinler'in başlıca görevi trafik anarşisi ve korsan kahyalara karşı mücadele etmek ve İstanbul Trafik Vakfı'na yardım etmek olacaktı.
19 otoparkı oldu
Trafik Vakfı ilk kurulduğunda, işletme sözleşmesi biten ve usulsüzlük sezilen otoparkların işletmesinin vakfa devredilmesi kararlaştırıldı. Sokak kahyaları ortadan kaldırılacak ve sokak düzeni görevli trafik memurları tarafından sağlanacaktı. Bir trilyondan fazla kazanan otopark mafyası ortadan kaldırılacaktı. Elde edilen para İstanbul'a geri dönecekti. İlk hedef ise trafik hastanesi kurulmasıydı. Kat otoparklarının sayısı arttırılacaktı.
Vakıf bu tarihten itibaren sözleşmesi biten üç otoparkın işletmesini aldı. Fakat 1999'a kadar işlettiği otopark sayısını ancak 9'a çıkartabildi. Son altı ayda ise, vakıf işlettiği otopark sayısını birden ikiye katlayarak 19'a çıkardı.
OKUYUCULARDAN GELEN ÇEKİCİ ŞİKAYETLERİ
Polis olmadan çekiyorlar
Bir okuyucu:
‘‘Kadıköy Salı Pazarı'nın girişindeki Kuşdili Otoparkı'na çekilen arabalar Trafik Vakfı'nın çekicileriyle getiriliyor. Çekicilerin yanında da polis memuru yok.’’
Osman Öndeş:
‘‘Haftalardır sosyal bir yaraya parmak basan çalışmayı sürdürüyorsunuz. Umarım olması gereken şekil bulunur. Bu ilkellik, devletin kolluk güçlerine yönelik güven duygularını rencide eden ve hatta bir anlamda yerli yersiz aşağılayıcı kanıların toplum belleğinde yerleşmesine neden olan bu çarpık uygulama son bulur. Önce Trafik Vakfı ne yapmaktadır sorusunu soralım.’’
Halit Aydın:
‘‘8 Şubat'ta arabamı Maltepe Güven Pasajı önüne park ettim. Flaşörlerimi yakıp postaneye çıktım. Döndüğümde Trafik Vakfı'na ait çekici arabamı kelepçeliyordu. Polis memuruna cezamı ödeyeceğimi söyledim. Bu arada arabam çekiciye yüklendi. Bütün ricalarıma rağmen onlar önde ben arkada otoparka kadar gittik. Orada çekici ve otopark parası olarak 9.5 milyon lira ödedim.’’
Hasan Çay:
‘‘SSK Fındıklı Şubesi'ne gittik. Arkadaşım işlemleri yaptırmak için yukarı çıktı ben aşağıda arabanın içinde kaldım. Trafik Vakfı'nın çekicisi geldi. Ben arabayı çalıştırıp hareket etmek istedim ama araba çalışmadı. Bunun üzerine arabamızı yüklemeye başladılar. Hem trafik polisine hem de çekici şoförüne hemen hareket edeceğimi söyleyip bırakmalarını istedim. Çekici şoförü, on milyon ver bırakalım dedi. Bizim sahibimiz yok mu?’’