A.A.
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2007 09:52
Bu yıl satışlarında belirli bir daralma görülen otomobil sektörü, satışlarının canlanması için faizlerin yüzde 1 seviyelerine kadar inmesini bekliyor.
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Konya Oto Show Fuarı gezisi sırasında Renault'un son 10 yılda bütün otomobil satışlarında en fazla satan lider marka olduğunu söyledi.
Bu yılın bitmesine 1,5 ay kaldığını ve sene başında belirledikleri satış hedefinden bir sapma olmayacağını ifade eden Aybar, bu yıl için öngördükleri yüzde 10'luk daralma dışında planladıkları satışı yakalayacaklarını kaydetti.
Önümüzdeki yıl herhangi bir daralma, satışlarda bir sorun beklemediklerini dile getiren Aybar, şunları söyledi:
“2008 satışlarımız da hemen hemen 2007 düzeyinde olacak. Türkiye'de artık her şey istikrar içinde yürüyor.
Satışlarımızda yüzde 5 aşağı ya da yukarıdaki bir değişiklik sürpriz olmaz. Önümüzdeki yıl satışlarımızı canlı tutmak için farklı bir çalışma yapacağız. 2008 yılında her ay yeni bir modelle pazarı biz belirleyeceğiz. Mart ayında Laguna ile başlayacağız ve her ay yeni modeli çıkaracağız. Önümüzdeki yıl toplam 9 yeni modelle tüketicimizin karşısında olacağız. Sürekli yeni modelle çıkarak pazardaki gücümüzü de koruyacağız.”
DÜŞÜK FAİZ BEKLENTİSİ...
Otomobil sektöründe düşük faizin satışlarda önemli bir hareketlilik yarattığını vurgulayan Aybar, bu yüzden sektörün faizlerin daha da düşmesini beklediğini bildirdi.
Aybar, Türkiye'de satışların yüzde 70'inden fazlasının krediyle yapıldığı göz önüne alındığında faizlerin yüzde 1 hatta daha altında olmasının sektör açısından büyük önem taşıdığını belirterek, “Otomobil sektörü 2006 yılı başında yüzde 1'i görmüştü. Yine bu oranları hatta yüzde 1'in de altını görmeyi istiyor. Eğer bu beklenti gerçekleşirse sektördeki canlılık çok artacaktır' dedi.
Renault'un “Daha ucuz, mini otomobil üretilmesi konusunda bir çalışması var mı” şeklindeki sorusu üzerine Aybar, şunları kaydetti:
“Otomotiv sektörünün ve müşterisinin özellikleri var. Al, kullan ve at gibi özellikteki otomobilleri üretmek mesele değil. Tercih edilir mi diye bakmak lazım. Otomobil aynı zamanda bir yatırım aracı olarak da görülüyor. İnsanlar birikimlerini otomobile yatırıyor. Yani ikinci elin de değer yapması, kazandırması gerekiyor. Ayrıca, AB ve Türkiye standartlarının uygulanması gerekiyor. Çevre şartlarına uyumlu, konforlu, sağlam, yüksek teknoloji kullanılmış, emin otomobilin bir değeri oluyor. Şu ortamda al, kullan ve at şeklinde bir otomobilin karlı olmadığını düşünüyorum.”