Otobanda sürücüye gerek kalmayacak

Güncelleme Tarihi:

Otobanda sürücüye gerek kalmayacak
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2007 00:00

Dünya genelinde her yıl ortalama 1.2 milyon kişinin hayatını kaybettiği trafik kazalarında hayatını kaybediyor. Bu kazalarda insan faktörü ise önemli bir rol oynuyor.

Kazalardaki sürücü hatalarını azaltmaya çalışan otomotiv üreticileri de hızla gelişen teknolojinin sunduğu nimetlerden faydalanarak yeni aktif güvenlik önlemleri geliştiriyorlar. Bundan 80 yıl önce kurucuları Assar Gabrielsson ve Gustaf Larson’un belirttiği gibi ’temel ilkesi güvenlik’ olan İsveçli otomobil markası Volvo’nun mühendisleri, trafikte otomobillerin birbirleriyle konuşmasını sağlayarak kazaları önlemeyi amaçlıyor.

Volvo Car Coorparation’ın İsveç’te düzenlediği ’Gerçek Yaşam Güvenlik Semineri’ sayesinde 10-15 yıl içerisinde bizleri ne gibi gelişmelerin beklediğini görme şansı elde ettik. Göteborg’ta gerçekleştiren organizasyonda, geleceğin teknolojilerinin yanı sıra piyasaya sunulacak olan yeni güvenlik sistemlerini de uygulamalı olarak tanıtıldı. Volvo Cars mühendisleri, trafik kazalarındaki insan faktörünü en aza indirmenin yolunun araçlar arasındaki iletişimden geçtiğini söylüyorlar. Buna göre, başka araçlarla ve trafik ortamıyla haberleşen otomobiller, daha güvenli bir sürüş ve daha az kaza potansiyeli sunan bir gelecek vaat ediyor.

GPRS ÜZERİNDEN HABERLEŞME

Volvo tarafından geliştirilen sistem sayesinde otomobiller GPRS üzerinden birbirleriyle iletişim kurabiliyor. Böylece aynı güzergáhta ilerleyen otomobiller, yol durumu ve ’panik fren’ gibi sürücülerin trafik ortamında verdikleri tepkileri diğer araçlara iletiyorlar. Birkaç kilometre ileride yolun kaygan veya trafiğin yoğun olduğu bilgisini aktarmaya olanak sağlayan sistem, yaklaşılan bir virajın içinde ilerleyen başka bir otomobilin ani bir fren yaptığını arkadaki araca ileterek olası kazaları önleyebiliyor. Göteborg’ta gerçekleştirilen organizasyonda, bu sistemi trafiğe kapalı bir alanda test ettik. Yolda ilerlerken iki araç önümüzde ilerleyen ve görüş alanımızda olmayan başka bir otomobilin sürücüsünün aniden frene basmasıyla birlikte bizim aracımızın ön camında kırmızı bir uyarı sinyali belirdi. İki araç önümüzde fren yapan bir otomobil olduğu bilgisi önce hızımızı azaltmamızı ardından da durmamızı sağladı.

Volvo mühendisleri araçların birbirleriyle haberleşmesinin kazaların azaltılmasına ek olarak etkin bir trafik akışı ve yakıt ekonomisi sağlayabileceğini belirtiyorlar. Gelecekte bu sayede otomobilleri otoyolda koordineli bir iletişimle birbirlerine çok yakın bir şekilde ’konvoy’ halinde götürme imkanı bulunuyor. Bu yöntemle otoyolda ilerleyen otomobiller, profesyonel sürücüler tarafından kullanılan bir nevi otobüsleri otomatik olarak takip edecek. Birbirleriyle konuşan otomobiller konvoya dahil olduktan sonra araç tamamen kontrolü devralacak. Sürücü otoyoldan çıkış yapacağı noktaya kadar konvoydan ayrılmayarak dinlenme fırsatı bulacak. Bu yöntemle konvoylara liderlik eden özel araçların otoyoldaki konumları ise sürücülere otomobillerindeki navigasyon sistemiyle belirtilecek.

ORTAK BİR ’DİL’ GEREKLİ

Çok büyük avantajlar sunan bu sistemin hayata geçmesi için tek gerekli olan şey, hangi markadan olursa olsun bütün otomobillerin birbirleriyle konuşmasına olanak verecek standart bir ’dil’. Halen bu standardizasyon çalışmalarına katkıda bulunarak çaba gösteren birkaç ulslararası proje bulunyor: American CAMP (Collision Avoidance Metric Partnership-Çarpışmaları Önleme Metrik Ortaklığı) ve Avrupa Komisyonu tarafından fonlanan PReVENT. Bu projelerde yer alan Volvo da otomobilden otomobile iletişim potansiyeli üzerine AR-GE yatırımları yapıyor.

Otodan kahve  için önerisi

Volvo Car tarafından geliştirilen ve 2008 yılı itibariyle S80, V70 ve XC90 modellerinde sunulacak olan yeni bir sistem, sürücünün yorgun olduğunu veya dikkatinin dağıldığını algılayıp ’Bir kahve içmeye ne dersin’ uyarısında bulunuyor. Araç saatte 65 kilometre hıza ulaştığında aktif hale gelen ’Sürücü Uyarı Kontrolü’ (Driver Alert Control) sistemi, otomobilin hareketlerini izleyerek, aracın kontrollü mü yoksa kontrolsüz mü sürüldüğünü belirliyor. Sistem bir kamera, çok sayıda sensör ve bir kontrol biriminden oluşuyor. Ön cam ile dikiz aynası arasına yerleştirilen kamera, sürekli olarak otomobil ile yol şerit çizgileri arasındaki mesafeyi ölçüyor. Kontrol birimi ise verileri topluyor ve sürücünün kontrolü kaybetme riski olup olmadığını hesaplıyor. Eğer riskin yüksek olduğu belirlenirse, sürücü bir sesli sinyalle uyarılıyor. Aynı anda otomobilin bilgi ekranında bir mesaj belirliyor ve kahve fincanı sembolüyle sürücü mola vermesi için uyarılıyor. Ayrıca, sürücü aracın yol bilgisayarından sürekli olarak sürüş bilgilerini alabiliyor. Sürüşteki tutarlılık, sürücüye çubuklarla gösteriliyor.

Kafa kafaya çarpmamak için araç direksiyonu ele alıyor

Yakın bir gelecekte Volvo modellerinde yer alacak bir başka güvenlik önlemi ise ’Otomatik Direksiyon Hareketi ile Çarpışmayı Önleme Sistemi’ (Collision Avoidance by Auto Steering). Şeritten Çıkma Uyarısı’nın daha da gelişmiş bir versiyonu olan sistem, bir kamera ve radar aracılığıyla otomobil şerit çizgileri arasındaki konumunu izliyor. Eğer otomobil belirli bir neden yokken şerit çizgisini geçerse, sürücü sesli bir sinyal ile uyarılıyor. Sistem karşıdan gelen bir araç ile çarpışma rotasına girildiğini algılarsa, çarpışmanın kaçınılmaz olduğu noktada otomobili derhal kendi şeridinde güvenli bir konuma getiriyor.

Yoğun trafikte güven verip yayalara çarpmayı önlüyor

Volvo Cars, şehir içi yoğun trafikte ve düşük hızlarda yaşanan çarpışmaları önlemek amacıyla ’Şehir Güvenliği’ (City Safety) isimli bir sistem geliştirmiş. Arkadan çarpmaları yarı yarıya azaltmayı amaçlayan sistem, diğer araçlara ve yayalara çarpmanın önlenmesine yardımcı oluyor. İstatistiklere göre tüm kazaların yüzde 75’i 30 km/s hızın altında oluyor. Bu nedenle Şehir Güvenliği, saatte 30 kilometre hıza kadar etkili oluyor. Sistem, ön camın üst kısmındaki dikiz aynası ile aynı seviyede monte edilmiş bir lazer sensör yardımıyla otomobilin önündeki trafiği takip ediyor. Saniyede 50 kez hesap yapan sistem, çarpışma riski belirdiğinde sürücüyü ön camdaki kırmızı bir ışığın yanı sıra sesli olarak da uyarıyor, ancak sürücü tepki vermezse ’panik fren’ yaparak otomobili durduruyor. Böylece, öndeki araç veya yaya ile çarpışmanın önüne geçiliyor. Sistemin birkaç yıl içerisinde Volvo modellerinde sunulması bekleniyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!