Güncelleme Tarihi:
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile otizm derneklerinin de müdahil olduğu davanın duruşmasında, sanık öğretmenlerden C.U., otistik öğrencilerin 3 aylık dönemde askeri eğitime tabi tutulduğunu, yapamadıkları hareketlerin zorla yaptırıldığını, bunları ailelerin bilmesi içinde görüntüleri yayımladığını ileri sürdü.
Sapanca Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında, ’Çocuğa ya da kendini savunamayacak kişiye eziyet’ suçundan yargılanan öğretmen S.Ç. ve C.U.’nun yanı sıra avukatları, hazır bulundu.
Duruşmaya çocuğun annesi A.Ö'nün avukatı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve otizm derneklerinin avukatları da katıldı. Duruşmada kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından ilk olarak sanık öğretmenlerden S.Ç.’nin ifadesi alındı.
DAYAĞA "ARAMIZDAKİ SEVGİ" DEDİ
Suçlamaları kabul etmeyen S.Ç., kesinlikle eziyet etme, darp etme ve işkence kastıyla hareket etmediğini ileri sürdü. Otistik kardeşlerden Bumin Yılmaz Koçbeker’in iletişim şeklinin böyle olduğunu da öne süren S.Ç., şöyle dedi: "Bizim yanımıza gelip yanağımızı sıkardı. Aramızdaki sevgiyle yapılmış harekettir. Video çekimi yapılırken özellikle kameranın olmadığı bir yeri seçmiş değiliz. Zaten A. Hanım’ın evindeki etkinlikler sırasında da video kayıtları yaptık." S.Ç. beraatına karar verilmesini istedi.
"AİLELER BİLGİLENSİN DİYE GÖRÜNTÜLERİ PAYLAŞTIM"
S.Ç.’nin ardından görüntüleri sosyal paylaşım sitesine koyan öğretmen C.U.’nun ifadesi alındı. Olayın bu noktaya geleceğini tahmin etmediğini ama elinde böyle bir görüntü olduğunu daha önceden koordinatöre 3 kez söylediğini ileri süren C.U., ifadesinin devamında, şöyle dedi:
"Bu görüntüleri Facebook’ta otizmli öğrencilerin ailelerin bulunduğu bir grupta paylaştım. Bunun nedeni de derneklerde üç aylık dönemde zorla askeri bir eğitime tabi tutulduklarını, yapmadıkları hareketlerin onlara zorla yaptırılmaya çalışıldığını göstermek ve böylelikle ailelerin çocuklarıyla daha çok ilgilenmelerini istedim. Bu nedenle ailelerle ilgili grupta paylaştım. Kulübün kameraları incelendiğinde öğrencilerin yapmadığı bir hareketin, onlara zorla yaptırıldığı görülecektir. Ben bunu kulüp koordinatörüne söylediğimde ertesi gün arayıp beni tehdit etti. Benim öğrencimi dövdüğüm olayı da yalandır, beni tasfiye etmek için işten çıkarmışlardır." Sanık öğretmenlerden C.U.’da beraatına karar verilmesini istedi.
BAKANLIK İLE OTİZM DERNEKLERİ MÜDAHİL OLDU
Bu arada duruşmayı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile otizm dernekleri temsilcileri de takip etti. Duruşma sonunda, hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile hem de otizm derneklerinin müdahillik istekleri kabul edildi.
Duruşmada söz alan bakanlık avukatı, sanıkların cezalandırılmalarını istedi. Bu arada yine davaya müdahil olmak isteyen dayak olayının yaşandığı özel eğitim kurumunun isteğini ise mahkeme kabul etmedi.
KADIN HAKİM DURUŞMA ÖNCESİNDE DAVADAN ÇEKİLDİ
Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Neslihan Havva Karakayış Akça, kendi çocuğunun da otistik olduğunu, bu nedenle otistik öğrencilere dayak olayının yargılaması sırasında ’duygusal davranabileceğini’ gerekçe gösterip davadan çekildi. Akça’nın yerine bir başka kadın hakim duruşmaya girdi. Davanın duruşması da nisan ayına ertelendi
DAVANIN GEÇMİŞİ
Doktor A.Ö., eski eşi O. K. ile evliliğinden dünyaya gelen büyük oğlu A. K'nin 5 yaşına, küçük oğlu B. K.’in ise 3 yaşına geldiğinde yapılan tetkikler sonrasında otistik oldukları ortaya çıktı.
A.Ö., otistik çocuklar için özel eğitim kurumlarının bulunduğu başka bir şehre yerleşti. Ancak, genç kadın, 20 yaşında olan A. K. ile 18 yaşında olan B. K.'nin davranışlarındaki ürkeklik, aşırı korkar durumları dikkatini çekti.
Taşındığı İzmir’deki özel eğitimi kurumuna çocuklarını yerleştiren A.Ö., geçen 24 Haziran’da sosyal medyada Sapanca’daki eğitim merkezi için ’Eğitim böyle oluyor’ başlığıyla yayınlanan görüntülerde iki oğlunun da dayak yediğini görünce savcılığa suç duyurusunda bulundu. Görüntülerde öğretmenlerden S.Ç.’nin, ilk olarak iki kardeşi merkezin giyinme kabinlerinin önünde yan yana getirdiği, ardından yanına yaklaştığı kendisinden daha uzun ve iri olan B. K.',, ağabeyi A.K.'nin gözleri önünde dövüp, kameraya doğru dönüp sarılarak güldüğü yer aldı.
Konuyla ilgili haberin basında yer almasının ardından başlatılan soruşturmada, öğretmenlerden S.Ç. tutuklandı. İki ay tutuklu kalan S.Ç., ardından denetimli serbestlikten yararlandırılıp serbest bırakıldı. Bu arada olayla ilgili savcının hazırladığı iddianamede, öğretmenler hakkında, ’çocuğa ya da kendini savunamayacak kişiye eziyetten’ her bir suç için 8 yıla kadar olmak üzere toplam 16’şar yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Anne A.Ö. ise, "Onlar savunmasız iki insan için büyük suç işledi. Eğlenerek onları dövdüler. Ben de anne olarak hakkımı aradım. Onların ibret olacak bir ceza almalarını istiyorum" açıklamasında bulundu.