Güncelleme Tarihi:
Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya, tutuklu sanık Hakan Kadakal ile avukatları katıldı. Duruşmada, hayatını kaybeden Duygu Kadakal'ın kardeşi Gizem Topçu ile avukatı da hazır bulundu.
Mahkeme heyeti, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyulmasına karar verildiğini tutanağa geçirdi.
Söz verilen müşteki avukatı Abdullah Onur Eyüboğlu, sanığın Yargıtay'ın bozma ilamı gözetilerek cezalandırılmasını talep etti.
Son sözleri sorulan sanık Kadakal da önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, "Ben ağır tahrik altında duyduğum hiddetle maktule yönelik eylemimi gerçekleştirdim. Bu nedenle tahrik hükümlerinin uygulanmasını ve tahliyemi talep ederim." dedi.
Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Hakan Kadakal'ı "eşi kasten öldürme" suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırdı. Sanığın duruşmalardaki iyi halini de lehine takdiri indirim nedeni kabul eden heyet, cezayı müebbet hapse indirdi.
Mahkeme, yasal şartları oluşmadığından sanık hakkında "haksız tahrik" hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verdi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Ümraniye'de sanık Hakan Kadakal'ın, aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle ayrı yaşadığı eşi Duygu Kadakal'ı başka bir erkekle otele girdiğini gördüğü ve bu nedenle tartışmaya başladıkları belirtilmişti.
Sanık Kadakal'ın konuşmak için dışarıya çağırdığı eşinin gelmediği, bunun üzerine sinirlenerek belinden çıkardığı bıçakla Duygu Kadakal'ı öldürdüğü anlatılmıştı.
İddianamede, Hakan Kadakal'ın "eşi kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada sanık Kadakal, "eşi kasten öldürme" suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme sanığın cezasını, "haksız tahrik ve "iyi hal" indirimleri uygulayarak 20 yıla düşürmüştü.
Yerel mahkemenin kararının temyiz edilmesi üzerine dosyaya bakan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanık Hakan Kadakal’ın iç dünyasından kaynaklanan öldürme motivasyonunun maktulden kaynaklı haksız bir eylem olarak maktule yüklenemeyeceğini belirterek, yerel mahkemenin verdiği kararı bozmuştu.