Güncelleme Tarihi:
Radikal Gazetesi'nden Tarık Işık'ın haberine göre, kendini Bakan Hayati Yazıcı’nın danışmanı olarak tanıtan bir kişi 23 Eylül 2010’da göreve başlayan ÖSYM Başkanı Ali Demir’i 25 Ekim 2010’da arayarak göreve gelmesinden dolayı tebrik etti. “İletişim ve gerekmesi durumunda bu mail’den Sayın Bakan’a ulaşabilirsiniz” diyerek hayati_yaziciankara@hotmail.com adresini verdi. İddiaya göre Demir de telefon görüşmesinden 1 gün sonra bir e-posta yazarak göreve yeni başladığını hatırlattı ve ‘destek’ istedi. Demir’in e-postasına aynı gün yanıt geldi. Yanıtta, Hayati Yazıcı yeğeni için torpil istedi. Ancak torpilin işe mi, sınavda uygun bir yere mi yerleştirme olduğu öğrenilemedi.
YÖK yetkilileri olayı doğrulayarak şu bilgiyi aktardı: “26 Ekim 2010 tarihinde ÖSYM Başkanımız, Sayın Yazıcı’ya hitaben ‘Yenilendirme çalışmalarımıza verdiğiniz katkılardan dolayı çok teşekkür ederiz’ ifadelerinin yer aldığı bir mesaj atmış. Bu mesajın hemen ardından, Sayın Demir’i arayan kişi karşılık olarak, ‘Bu arada benim bir yeğenim var, onu uygun bir yere yerleştirirseniz seviniriz’ içeriğinde bir yanıt yazmış. Demir, YÖK Başkanımıza gelerek, konuya ilişkin bilgi verdi. YÖK Başkanı mesajın içeriğini öğrenince ‘Ciddiye alma’ dedi.”
ÖSYM kaynakları da e-posta trafiğini doğruladılar. Ancak yetkililerin verdiği bilgiye göre ÖSYM Başkanı torpil e-postasını “gayri ciddi” buldu ve mesajla ilgili YÖK Başkanı Özcan’a bilgi verdi, Özcan da kendisine “Ciddiye alma” dedi. Ali Demir e-postayı sildi ve şahsın isteğine ilişkin bir işlem yapılmadı. Ancak ÖSYM‘nin 7 ay boyunca “gayri ciddi” bulduğu e-postayla ilgili önceki gün suç duyurusunda bulunduğu dikkat çekti.
İşte o mail
Habertürk Gazetesi de ÖSYM Başkanı Ali Demir'e gönderilen o maili yayınladı bugün. Mail şöyle:
''Ali Bey, merhabalar.
Öncelikle benim size her konuda destek olucağımı bilmeniz isterim.
Benim çok sevdiğim bir yiğenim var.. bu kızımızın tek hedefi doktor olmaktır..Ama alt yapısı zayıf olduğu için.. aşırı psikolojik depresyona girdi ve bu durum hem ailesini hemde dayısı olarak beni çok üzüyor..benim sizden tek istediğim bu kızımızın bu önümüzdeki (ygs ) ve ( lys ) sınavlarında başarı elde edip İstanbul içinde bir tıp fakültesine yerleşmesini sağlamaktır.Sizden bu yardımınızı esirgememenizi rica ediyorum. Bu konuda yardımınızı bekliyorum.
Selamlar
Hayati Yazıcı''
BAKAN YAZICI: O BAKAN BENİM AMA...
Demir: Şu sınavı yapıp gideyim
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ''YGS için kovuşturmaya gerek yok. Ancak ÖSYM Başkanı Ali Demir görevini ihmal iddiasıyla soruşturulmalı'' deyince YÖK'ten üst düzey isimlerle görüşen Demir, Haziran'da yapılacak olan LYS'den sonra istifa edebileceği sinyalini verdi. Gerekçe olarak da YGS dolayısıyla hakkında kamuoyunda 'bazı yanlış şaibe'lerin oluştuğu LYS'yi güvenli bir şekilde yaptıktan sonra istifa etmesinin doğru olacağını söyledi.
YÖK'ten soruşturma izni
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Ali Demir hakkında istenen soruşturma iznini vereceklerini açıkladı. ''Daha önce de bu tarz soruşturmalara izin verdik'' diyen Özcan, Demir'e ayrıcalık tanımayacaklarını söyledi. TV Net'te dün akşam soruları yanıtlayan Özcan, Ali Demir için ''Tek bir öğrencinin mağduriyeti ispatlanırsa istifa eder'' dedi.
Ali Demir ilk değil
Türkiye “telefonla işletme” olayı ile ilk defa Selçuk Parsadan’ın dönemin Başbakanı Tansu Çiller’i dolandırması ile tanışmıştı. Parsadan, Aralık 1995 seçimlerinden önce emekli Orgeneral Necdet Öztorun’un adını kullanarak örtülü ödenekten 5 bin 500 lira almıştı.
Yazıcı: O bakan benim, ama o mail benim değil
Devlet Bakanı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya attığı “Bir bakan ÖSYM Başkanı Ali Demir’den torpil istedi” iddiasında sözü edilen bakanın kendisi olduğunu doğruladı. Ancak söz konusu e-postayı kendisinin yazmadığını, o adresin de kendisine ait olmadığını açıkladı. Yazıcı’nın makamından yapılan yazılı açıklamada Yazıcı’ya ait veya Yazıcı tarafından kullanılan böyle bir e-posta adresi bulunmadığı vurgulandı ve “Sayın Bakan böyle bir talepte bulunmamıştır.
Böyle bir talepte bulunmayı dahi aklının ucundan geçirmeyecek kadar devlet işleyişini bilen bir kişidir. Sayın Bakan’ın yeğeni de bulunmamaktadır. Sayın Yazıcı, bu yönde bir bilginin kendisine ulaşmasının hemen ardından, 10 Mayıs 2010’da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştur” denildi.
KILIÇDAROĞLU: BAKAN NASIL YENİ ÖĞRENMİŞ
YGS SORUŞTURMASINA TAKİPSİZLİK KARARI
GÜL: DERE GEÇERKEN AT DEĞİŞTİRİLMEZ