Güncelleme Tarihi:
“Ömer Demir’in de görüşleri doğrultusunda sınav güvenliğini esas alan bir çalışma başlattık. Türkiye’nin temel direklerinden birisi olan ve sosyal barışın teminini sağlamaya büyük katkısı bulunan ÖSYM’de 4.5 yılda önemli gelişmeler yaşandı. Göreve geldiğimizde ÖSYM’nin, hem saygınlığı hem de sınav güvenliği ciddi anlamda yok olmuştu. Ancak, attığımız adımlarla bugün dünyanın ve Türkiye’nin gurur duyacağı bir sınav güvenliği oluşturuldu. Sayın Ömer Demir’in de büyük katkılarıyla kurumsal yapılanmamızı sağladık. Bu süreçte kurumsal olarak yasal yapılanma oluşturuldu ve ÖSYM’nin tüm çalışmaları kayıt altına alınır hale getirildi.
GURURLA EMANET EDİYORUZ
ÖSYM’nin geleceği konusunda da çalışmalar yürüttük. Bu kapsamda hazırladığımız ‘Yeni Türkiye’nin Ölçme, Seçme ve Değerlendirme Sistemi’ kitabını tüm paydaşlara gönderdik. Bundan sonraki süreçte ölçme kalitesi ve sınav konforu konusundaki çalışmaların devam ettirilmesini istiyorum. ÖSYM, Türkiye’nin temel direklerinden bir tanesi. Biz rayından çıkmış olan bu temel direği, rayına oturttuk. Bir kurumsal yapı kazandırdık ve büyük bir gururla, şerefle bugün yeni başkana, Prof. Dr. Ömer Demir’e emanet ediyoruz. 2 milyona yakın adayın katıldığı Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nı (YGS) 3.5 günde açıkladık. Bunu hız tutkusu adına değil adaylara saygı duyduğumuz ve katkı sağlamak istediğimiz için yaptık. Adaylar sonuçlarını öğrendikten sonra, diğer aşamaya hazırlanmaya başladı. Güvenli bir şekilde, bu sonuç açıklamanın da devam ettirilmesi en büyük arzumuz.”
SINAV GÜVENLİĞİ SERMAYEMİZ
Yeni ÖSYM Başkanı Ömer Demir ise 2010’da kendisinin YÖK Başkanvekili olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“O zaman ÖSYM, YÖK’ün bir birimiydi. Aklımın ucundan geçmezdi bir gün böyle bir devir teslim töreninde birlikte olacağımız. Bu ilginç bir anekdot. O günden itibaren ÖSYM’ye ilişkin her gelişmeyi takip ettim ve gerektiğinde birinci kaynaktan bilgi aldım. Burada güzel bir altyapı oluşturuldu. Sınav güvenliği bakımından şu anda ÖSYM takdir edilecek bir düzeyde. Bu sınav güvenliği, nesnellik, güvenilirlik, ÖSYM’nin en büyük sermayesi. Dolayısıyla bunu koruyarak devam ettirmek en önemli işlevi olacaktır. Çünkü nesnelliği, objektifliği, güvenilirliği kaybettiğinizde yapacağınız diğer tüm işlerin değeri düşecektir. Bundan sonraki süreçte güzel şeylerin yapılması için kamuoyunun desteği önem taşıyor. Çünkü, hepimiz güveneceğiz bu kurumunun çalışanları da o güvenin gereğini yerine getirecekler. Güven konusundaki titizliğin sınırı yok. ‘Yaptık bitti’ denilecek bir iş değil.
TEYAKKUZDA OLMALIYIZ
Her sınav için, her bir durum için daha çok özen göstermek gerekiyor. O anlamda sürekli teyakkuzda olunması gereken bir kurum. ÖSYM kapsamında görev alan bütün arkadaşların bundan sonra da titizlikle üstlerine düşeni yapacaklarını düşünüyorum. Ali Bey burada çok büyük bir fedakârlıkla çalıştı. Bizzat gözlemledim. Çok sıkıntılı dönemleri oldu. Kurumsal değişimin bir kısmını görevim gereği, bir kısmını ilişkilerimiz gereği, arkadaşlarla bizzat gözlemleme imkânım oldu. Hakikaten çok iyi çalıştı. Bu sayede ÖSYM şu an güzel bir kurum haline geldi. Biz böyle olmasını arzu ediyorduk. İnşallah daha iyi şeyler yapmak üzere arkadaşlardan destek almaya devam edeceğiz. Bu kurumun iyi bir kurum olması, daha iyi yerlere gelmesi, güvenini koruyarak arttırması konusunda herkesten katkı bekliyoruz. Görev alan arkadaşlara şimdiye kadar götüren arkadaşlara, bundan sonra destek verecek arkadaşlara teşekkür ediyorum. Ali Bey’e de bundan sonraki görevlerinde başarılar diliyorum. ÖSYM onun için artık belki geçmişte yaptığı başarılı bir iş. İnşallah daha başarılı işleri yapmak nasip olur.”
Demir: 2010 KPSS’sinde yeni bilgi görmedim
Başkan Ömer Demir, KPSS soruşturması ile ilgili özetle şunları söyledi:
“2010-KPSS ile ilgili yeni bilgilerin ortaya çıktığı söyleniyor, yeni bir bilgi görmedim. Konuşulanlar, 2010’daki YÖK Denetleme Kurulu’nun raporunda var. Gazetelere yansımış olan yeni bilgiler, telefon görüşmeleri hariç bu sınava giren kişilerin akrabalık ilişkilerine, aynı mekanlarda bulunmalarına ilişkin bilgiler o dönemlere ait. Gecikmeli bir şekilde yargı süreci bugün yeniden konuları ele aldığı için güncelmiş gibi düşünülüyor ama bugünkü ÖSYM’ye ait durum değil. Bahsedilenler olmasın diye yeni bir yasa çıkarıldı, bağımsız, güçlü yeni bir kurum oluşturuldu. Soruşturmalarda KPSS sorularının ÖSYM’den nasıl çıkarıldığı konusu müphemdi. Tamamen adli bir konuydu. Kurum içerisinde ilgili raporlarda bunu tespit edecek bir durum yoktu. Hukuki süreç işliyor. Şu aşamada ne ÖSYM’nin ne başka kurumların sunabileceği fazla bilgi yok. Yargı çalışıp sonuçlandıracak. Biz geçmişe dair ve bugün, bu konulara ilişkin yapılacak ne varsa destek olacağız. KPSS soruşturması şu aşamada ÖSYM’nin kontrolünde değil. ÖSYM’den alınabilecek tüm veriler alındı, olayı artık yargı sonuçlandıracak. “