Demir, ÖSYM'ye ulaşmamış herhangi bir cevap kağıdının da bulunmadığını belirterek, “Sonuçların ilan edilmiş olması, ilgili adayların yerleşmiş bile olsalar sınavlarının iptal edilemeyeceği anlamını taşımamaktadır. 6114 sayılı yasanın verdiği yetkiyle ÖSYM'nin kişiler yerleşmiş bile olsalar yaptığı sınavı iptal edebilme yetkisinin olduğu unutulmamalıdır” diye konuştu.
ÖSYM Başkanı Demir, bazı basın yayın organları ve internet sitelerinde, 7-8 Temmuz 2012 tarihlerinde yapılan 2012 Kamu Personel Seçme Sınavı (2012-KPSS Lisans) sonuçlarına ilişkin haberlerle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
“Sınav sonuçlarının yanlış hesaplandığı” iddialarına değinen Demir, sonuçların açıklandığı tarihten itibaren ÖSYM'ye bin 800 sınav sonucuna itiraz dilekçesi
ulaştığını, bu sayı içinde aynı adaylara ait birden fazla itiraz dilekçesinin de bulunduğunu söyledi.
Dilekçe veren adayların soru kitapçığı ve cevap kağıdına tekrar bakılarak tek tek ayrıntılı şekilde incelendiğini vurgulayan Demir, incelemeler neticesinde herhangi bir hata saptanmadığına dikkati çekti.
Sınavın değerlendirme işlemlerinin, başvuru tarihinde kamuoyunun bilgisine sunulan 2012 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Lisans Kılavuzu'nda yer alan ilke ve kurallar doğrultusunda yapıldığına işaret eden Demir, kılavuzda yer alan diğer tüm bilgiler gibi, kılavuzunun değerlendirmeye ilişkin hükümlerinin de aynen
uygulandığını belirtti.
Demir, bu doğrultuda yapılan hesaplama sonucunda, sınava giren ve sınavı geçerli olan adaylardan testin herhangi birinde doğru ya da yanlış hiçbir cevabı bulunmayanlara, ilgili test için bir standart puan hesaplanmadığını vurguladı.
“Merkezimize ulaşmamış herhangi bir cevap kağıdı bulunmamaktadır”
“7 bin adayın cevap kağıdı kayıp” iddiasına ilişkin değerlendirmede bulunan Demir, her sınavdan sonra ÖSYM'de tüm adayların cevap kağıdının tek tek sayılarak teslim alındığını ve sınav merkezlerinden dönen her sınav evrakının, sınavın tüm aşamalarında izlendiğini, sınav sonrasında merkeze ulaşan cevap kağıtlarının hiçbir işleme tabi tutulmadan hemen elektronik olarak kayıt altına alındığını ifade etti.
Demir, “Merkezimizde bir cevap kağıdı, soru kitapçığı veya sınava ilişkin herhangi bir bilginin kaybolması söz konusu olmadığı gibi merkezimize ulaşmamış herhangi bir cevap kağıda da bulunmamaktadır” dedi.
“Sınavdan önce sınav sorularının yayımlandığı” iddialarına da değinen Demir, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sınav sonrası merkezimizde yapılan, adayların soru kitapçıkları üzerindeki inceleme ve tutanakların incelenmesi neticesinde, bazı adayların sınavdan çıkılması yasak olan süre içinde sınav binasından çıktıkları, bazı adayların soru kitapçıklarını sınav salonundan dışarı çıkardıkları veya soru kitapçığının sayfalarını yırtarak soruları sınav salonundan dışarı çıkardığı tespit edilmiş, bu adayların sınavı geçersiz sayılmıştır. Sınavdan çıkan bir adayın soru kitapçığını kendilerine ulaştırdığı, ilgili internet sitesi tarafından da ifade edilmişti.”
“Kamera kayıtları inceleniyor”
2012-KPSS lisans sınavında pek çok sınav salonunda sınavın kamerayla görüntülendiğini anımsatan Demir, kamera kayıtlarının bir bölümünün incelenmesinin sona erdiğini, bir bölümünün ise ayrıntılı olarak incelenmesine devam edildiğini söyledi.
İncelenen kayıtlara göre bazı adayların sınavlarının geçersiz sayıldığını bildiren Demir, “İlgili kamera kayıtlarının incelenmesinin bitmesini takiben ÖSYM gerekli işlemleri yapmaya devam edecek. Sonuçların ilan edilmiş olması, ilgili adayların yerleşmiş bile olsalar sınavlarının iptal edilemeyeceği anlamını taşımamaktadır. 6114 sayılı yasanın verdiği yetkiyle ÖSYM'nin kişiler yerleşmiş bile olsalar yaptığı sınavı iptal edebilme yetkisinin olduğu unutulmamalıdır” ifadesine yer verdi.
Çöpe atılan sınav giriş belgesi iddiası
“Bir adaya ait Sınava Giriş Belgesi'nin bulunduğu” iddiasına ilişkin ise Demir, adaylara Sınava Giriş Belgeleri'nin ÖSYM tarafından gönderilmediğini, adayların sınava giriş belgelerini internetten kendi TC kimlik numaraları ve aday şifreleriyle edindiğini hatırlattı.
Bu belgenin sınav salonunda da adaydan alınmadığını vurgulayan Demir, belgenin arka yüzünde herhangi bir yazı, resim, işaretin bulunmaması gerektiğinin kılavuzlarla ve duyurularla adaylara duyurulduğunu söyledi.
Uyarılara uymayanların olabildiğini belirten Demir, belgenin, sınava girişlerde emniyet görevlilerince titizlikle kontrol edildiğini ve belge üzerinde herhangi bir not bulunan adayın sınava alınmadığını ifade etti.
Demir, şöyle devam etti:
“Sadece ilgili sınav için geçerli bir belgenin, sınavdan çıkan adaylar tarafından yırtılıp bir çöp kutusuna atılması şaşılacak bir durum değildir. Bunun yapılması ÖSYM açısından bir sorun teşkil etmemekle birlikte, yapılması aday açısından sakıncalı sonuçlar oluşturabilecektir. Adaylar sınavdan sonra bu belgelerini imha etme konusunda daha dikkatli olmalıdır. Çünkü belgenin üzerinde adayın TC kimlik numarası, adresi ve benzeri kişisel bilgileri de bulunmaktadır. Ancak, bir adayın soruları veya cevaplarını bir kağıda yazarak sınav salonundan çıkarması sınav kurallarına aykırı olduğundan, iddia konusu adayın sınav sorularına ilişkin bazı notları sınava giriş belgesinin arka yüzüne yazarak sınav salonundan çıkardığı tespit edildiğinden, iddia edildiği gibi sınavı iptal edilmemiş adayın sınavı hakkında inceleme başlatılmış ve devam etmektedir.”
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, KPSS'nin sonuçlarının açıklanmasına yönelik özellikle bir gecikme yapılmadığını, tüm bu işlemlerin olması gereken sürelerde tamamlandığını belirtti.
Demir, “ÖSYM, çoklu sınav, elektronik sınav, sınavın tüm aşamalarının online izlenebilmesi ve il sınav binaları gibi çalışmalarına devam ediyor” dedi.
ÖSYM Başkanı Demir, 7-8 Temmuz 2012'de yapılan Kamu Personel Seçme Sınavının (2012-KPSS Lisans) sonuçlarına ilişkin iddialara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Sınava girişlerde ve sınav esnasında bir dizi yeni güvenlik önlemi aldıklarını belirten Demir, emek harcamadan başkalarının hakkını ele geçirenlerin, bu önlemler nedeniyle amaçlarına ulaşamadıklarının artık bilinen bir gerçek olduğunu ifade etti.
“Son günlerde yaşanan gelişmeler göstermektedir ki bu kişiler, sınavlara gölge düşürerek, sınavlara ilişkin alınan önlemleri ve sınavları tartışılır hale getirmek gayreti içinde olmuşlardır” diyen Demir, özellikle KPSS gibi kamu kurum ve kuruluşlarına kamu görevlisi olarak atanmada birinci derecede önemi bulunan bu sınavda, yapılmak istenenin, kesinlikle ÖSYM'ye ve sınavın güvenirliğine, sınavlarda alınan güvenlik önlemlerine tehdit olduğunu belirtti.
Demir, “Bazı grupların ÖSYM'yi ve KPSS'yi tartışma gayretinin de KPSS'nin kaldırılmasına yönelik bir kamuoyu oluşturma çabası olduğu düşünülmekte” dedi.
Sınavın yapıldığı gün emniyet güçlerince yapılan operasyonlarda, sınava yönelik sahtecilik, sınava başkasının girmesini sağlamaya çalışma girişimlerinde bulunan çok sayıda kişinin yakalandığını anımsatan Demir, şunları söyledi:
“Tüm bu
haber ve yorumların nedeninin, bu sınav için çok sayıda sınav merkezimizde yürütülen operasyonlardan rahatsız olan çevrelerin, ÖSYM'de azimle oluşturulmak istenen güveni yok etmeye yönelik girişimleri olduğu çok açık. Amaçlarına ulaşamayan kişi ve grupların karalama kampanyasıyla sınava itirazları artırarak, sınavı iptal ettirme gayretleri de bilinmekte. ÖSYM'nin, sınavın tüm merkezlerde adil ve eşit yapıldığından hiçbir kuşkusu yok. Bu nedenle sınavın iptali söz konusu değil.”
“Sınav itirazları tek tek inceleniyor”
ÖSYM tarafından 2011 yılının ilk sınavından itibaren, sınavlardaki güvenlik önlemlerinin bir parçası olarak dijital baskıyla “Her Adaya Farklı Soru Kitapçığı” uygulamasına geçildiğini hatırlatan Demir, sınav sorularının, tamamen dışarıya kapalı dönemde seçilerek basıldığını, kapalı ve mühürlü araçlarla sınav merkezlerine ulaştırıldığını ve sadece sınav salonunda adayın gözü önünde açıldığını anlattı.
ÖSYM merkez çalışanı dahil hiç kimsenin sınavda sorulacak soruları bilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Demir, her adaya farklı kitapçık uygulamasında soru sayısına bağlı olarak ve test usulü sınavlara aykırılık teşkil etmeden, bilimsel ölçütlerde soruların ve cevap seçeneklerinin yerlerinin değiştirilerek, her adaya farklı kitapçık oluşturulduğunu belirtti.
“Sınav sonuçlarının özellikle geç açıklandığı” iddiası
“Sınav sonuçlarının özellikle geç açıklandığı” iddiasını da değerlendiren Demir, 2012-KPSS Lisans'ın 82 merkezde 4 oturumda gerçekleştiğini, 930 binden fazla adayın birden fazla oturuma katılarak sınavını tamamladığını anımsattı.
Sınavın, yüzlerce bina ve binlerce salonda gerçekleştiğini, sınav evrakının ÖSYM'ye ulaştıktan sonra hemen açılarak sayıldığını ve cevap kağıtlarının görüntülerinin elektronik ortama yüklendiğini anlatan Demir, cevap kağıtlarının birden fazla kez, birden fazla optik okuyucuda okunarak adayların doğru ve yanlışlarının belirlendiğini söyledi.
Demir, binlerce sınav tutanağının tekrar tekrar farklı gruplarca okunarak değerlendirildiğini, sonuçların raporlaştırıldığını vurgulayarak, sınava yönelik itirazlarla ihbarların tek tek incelendiğini sözlerine ekledi.
Sınav sonuçlarının farklı değerlendirme gruplarınca hesaplanarak açıklandığına işaret eden Demir, “Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, sonuçların açıklanmasına yönelik özellikle bir gecikme yapılmamış, tüm bu işlemler olması gereken sürelerde tamamlanmıştır” dedi.
Her sınav sonrası sayısal bilgilerin kamuoyuyla da paylaşıldığını aktaran Demir, 2012 yılı sınavının sayısal bilgilerinde yer alan aday davranışlarının, geçen yılki bilgilere kıyasla olağan dışı bir duruma işaret etmediğini, diğer iddialar gibi bunun da asılsız olduğunu vurguladı.
“ÖSYM'nin azimli yürüyüşü devam edecek”
Tüm sınavlara ilişkin bilgilerin, şeffaflık ve yansızlık ilkeleri gereği adaylarla ve kamuoyuyla paylaşıldığını belirten Demir, sorular ve cevap anahtarlarının yayımlandığını, sayısal bilgilerin ayrıntılı şekilde verildiğini, adayların soru kitapçığıyla cevap kağıtlarının internet üzerinde adayların bilgisine sunulduğunu anımsattı.
Sınava ilişkin bilgilerin tüm açıklığıyla kamuoyuyla paylaşıldığını ifade eden Demir, şunları kaydetti:
“Değerlendirmeye ilişkin maddeler kılavuzda net bir biçimde ifade edilmişken, merkezimizin hepsi yeni olan tüm bu şeffaflık ve bilgiyi kamuoyuyla paylaşmak çabalarına rağmen kuşku dolu ifadeler kullanılarak sınava ilişkin haber yapmak, ÖSYM'yi şeffaf olmamakla suçlamak, bir art niyet göstergesidir. Ancak hak ve adalet ölçüsüne göre sınav yapma, bilimsel yöntemler ışığında ölçme değerlendirme ve yerleştirme çalışmalarını yürütme çabası içerisindeki ÖSYM'nin bu uğurdaki azimli yürüyüşü, bu türden maksatlı haberlere rağmen devam edecek. Bu bağlamda son dönemde, içinde ÖSYM geçen her türlü haberin, etik ilkeler göz ardı edilerek, ÖSYM'nin bilgisine bile başvurulmadan kullanılması, merkezimizi yıpratma ve kendi görüşleri doğrultusunda gündemi yapılandırma çabası olarak yorumlanmakta. Son günlerde, ÖSYS yerleştirmelerinden sonra sahte sınav sonuç belgesi düzenleyerek yerleşemediğini iddia eden adayı 'Şok, Flaş' haber yaparak duyurmak bunun en belirgin örneği.”
ÖSYM'nin ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda çalışmalarını özellikle son bir yıl içerisinde gerçekleştirme yolunda hızla yürümeye, yüzde 100 güvenli sınavlar yapmaya ve sınavın tüm aşamalarını otomatik gerçekleştirme çalışmalarına devam edeceğini vurgulayan Demir, gelinen noktada ÖSYM'nin bu konuya ilişkin
yasa ve yönetmelik değişikliklerini ve düzenlemelerini bitirdiğini, çoklu sınav, elektronik sınav, sınavın tüm aşamalarının online izlenebilmesi ve il sınav binaları çalışmalarının ise devam ettiğini bildirdi.
-“Yapılan eleştirilerin de bir saygınlığı olmalı”
ÖSYM'nin ülkenin geleceğine yön verecek kadroların adil, yansız, objektif ve tam güvenli biçimde ölçülmesi, seçilmesi ve yerleştirilmesi gayesiyle çalıştığına dikkat çeken Demir, ÖSYM'nin aday odaklı çalışan, hatası olduğunda bunu açık yüreklilikle kamuoyuyla paylaşan ve bedeli ne olursa olsun adayı mağdur etmemek için hatasını düzelten bir kurum olduğunu ve bunu son iki yıl içerisinde bir çok kez gösterdiğini ifade etti.
Kamuoyunda ve basın yayın kuruluşlarında yapılan eleştiri ve önerilerin her durumda dikkate alınarak, çözüm üretilmeye gayret gösterildiğini belirten Demir, “Ancak yapılan eleştirilerin de bir saygınlığı olmalı. Doğru ya da yanlış, anlamlı ya da anlamsız ne olursa olsun karalama amacıyla veya bu amaca hizmet edecek şekilde yapılan değerlendirmelerin saygınlığı yoktur. Kamuoyu bu gerçeği görmekte ve takdir etmekte” dedi.
Demir, ülkenin göz bebeği olması gereken bir kurumu her fırsatta yıpratmayı amaçlayan bazı grupların ortaya attıkları iddialara, kamuoyunun itibar etmemesi gerektiğini belirtti.
Basının da sınav sonuçlarının güvenirliğine ilişkin bu türlü haberlerle kamuoyunda güven zedelemeye yönelik ifadelerden özenle kaçınması gerektiğine değinen Demir, haberleri kendilerine taraflı şekilde yansıtılan ifadelere göre değil bizzat ÖSYM'den alarak yapmalarını ve merkeze yönelik güvenin tesisi konusunda ÖSYM ile aynı gayreti göstermelerini beklediklerini kaydetti.