Güncelleme Tarihi:
Yarımağan, Okan Üniversitesi'nin Tuzla Akfırat Yerleşkesi'nde düzenlenen “2010-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları” ile ilgili bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, tercih döneminin yarın başlayacağını ve 6 Ağustosa kadar adayların tercihlerini yapabileceklerini hatırlattı.
Adayların tercih yaparken eline bir kağıt kalem alarak, okumak istediği programları ve bölümleri ailesiyle, rehber öğretmenleriyle, üniversitelerle konuşarak oluşturmalarını tavsiye eden Yarımağan, şöyle konuştu:
“Adaylar kılavuzu karıştırsınlar şu dönemde. İstedikleri yerden başlasınlar tercihe. Bir yükseköğretim programına girmek istiyorlarsa kendi başarı sıralarının en az yüzde 50 daha ilerisinden öğrenci almış programlara da yer vermeye çalışsınlar. Ne kadar ileri giderlerse yerleşme şansları o kadar yüksek olur.
Burada kesin ölçü söylemek mümkün değil, ancak iki şeye dikkat etsinler. Birincisi, yazdıkları programı severek okuyacaklar mı, yani kayıt yaptırmakta tereddüt edeceklerse onu kesin yazmasınlar. İkincisi, puanları elverse bile, başarılı olma konusunda tereddütleri varsa o programı da yazmasınlar. Çünkü, üniversiteye girmek değil, üniversiteyi tamamlamak da önemli. Ben daha başarılı olacakları, kısa sürede bitirebilecekleri programlara gitmelerini öneririm.”
“BU YIL GEÇİŞ YILI”
Ünal Yarımağan, bu yılın bir geçiş yılı olduğunu, içerik açısından olmasa bile uygulama açısından çok şeyin değiştiğini, bu nedenle tercih yaparken eski alışkanlıkların bir kısmının bu sene geçerliliği olmayabileceğini vurgulayarak, bu değişiklikler nedeniyle geçen seneki ölçülerin değerinin kaybolduğunu dile getirdi.
Bunların başında, geçen senenin minimum puanları ve başarı sırası geldiğini aktaran Yarımağan, “Bizim tercih yaparken kullanmamamız gerektiği halde gereğinden fazla kullandığımız, bir önceki yılın minimum puanı ve başarı sırası bu sene yok. Var da çok anlamlı değil. Biz buna alternatif olarak bir benzetim çalışması yaptık” diye konuştu.
Adaylara çok geniş bir yelpazeden tercih yapmalarını da öneren Yarımağan, tercih kılavuzunda birkaç bilgi düzeltmesi yapıldığına da işaret ederek, “Adayları burada ilgilendiren şudur; kılavuzda 49 programla ilgili belirli bilgileri lütfen düzeltsinler. Yani kılavuza bakarken onlardan yanılgıya düşmesinler. İkincisi, adaylara sonuç belgesi verdik. Sonuç belgesinin üzerinde çok bilgi var. 50 kadar başarı sırası var ve 50 kadar başarı sırasından bir tanesi bazı adaylar için yanlış diyelim, aslında yoruma açık bir şey ama adaylar sonuç belgesi üzerinde onu düzeltecekler” dedi.
“BU YIL ALAN DIŞI YERLEŞMELERİN ARTMASINI BEKLİYORUZ”
Yarımağan, bu yıl geçen yıldan farklı olarak alan dışı yerleşmelerin artmasını da beklediklerini ifade ederek, “Yaptığımız ön çalışmalar, tüm programlara alan dışı yerleşme olabileceğini gösteriyor. Mesela geçen yıl İstanbul Üniversitesi'nin 25 programına alan dışı yerleşme olamamış. Niye, çünkü puanları 330'u geçiyor. Geçen sene biliyorsunuz puanı 330'u geçen bölümlere alan dışı yerleşme olamazdı. Bu sene bu 25 programın 25'ine de alan dışından yerleşme olabilecek. Alan dışı dediğimizde aklınıza mutlaka meslek liseleri gelmesin. Örneğin tıp fakültesi için TM alanından adayın yerleşmesi de alan dışıdır. Yani alan dışından da adaylarımız tercih yapabilirler” diye konuştu.
Yarımağan, bu yıl tercih yapabilecek aday sayısının 1 milyon 300 bin civarında olduğunu, örgün kontenjanlara yerleşecek adayların ise 700 binin üzerinde olduğunu, örgün kontenjanlarında geçen seneye oranla 80-90 bin artış olduğunu belirtti.
Bu sene sınavlarda öğrencilerin bilgilerinin çok daha sağlıklı ölçüldüğünü anlatan Yarımağan, “Bence öğrencilerin bu seneki puanları yetenekleri ile daha uyumlu puanlar. Ben bu seneki öğrencileri daha şanslı görüyorum. Diğer şansları da kontenjanların artması. Bu yıl program çeşidi fazla. Bu biraz kafa karıştırabilir ama herkes kendine uygun program bulabilir” diye konuştu.
“DEĞİŞİKLİĞİ BU KADAR ABARTMAMAK GEREKİR”
Ünal Yarımağan, bu sistemi büyük hazırlıklarla, uğraşlarla hazırladıklarını, bu nedenle ileriki yıllarda da bu sistemin devam edeceğini belirterek, şöyle konuştu:
“Biz bugüne kadar 37 sınav yaptık. 37 yılda ya 3 ya 4 defa sınav sisteminde değişiklik oldu. Öyle her sene sistem değişmiyor. Üstelik bu seneki değişikliği bu kadar abartmamak gerekir. Çünkü bu sene içerik hiç değişmedi. Öğrenci açısından da içerik önemlidir. Sadece uygulama biçimini değiştirdik o. Öğrenci yeni derse çalışmak ihtiyacı duymadı. Yeni soru türleri yok. Sadece bütün soruları bir günde sormak yerine 3 günde sorduk o kadar. Bizim yaptığımız değişiklikler öğrenciyi çok etkileyen değişiklikler değil.”