A.A
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2009 21:11
Antalya'nın Korkuteli ilçesi Duraliler Yaylası'ndaki arazilere ait Osmanlıca tapuların, il merkezindeki Duraliler köyündeki hazine ve ormana ait arazilerin bazı kişilere devri için kullanıldığı iddiasıyla ilgili 5'i tutuklu 15 kişi hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.
Antalya Cumhuriyet Savcılığının başlattığı soruşturma kapsamında ortaya çıkarılan Osmanlıca tapularla devlet ve bazı vatandaşların dolandırılmasıyla ilgili, Cumhuriyet Savcısı Yusuf Hakkı Doğan tarafından açılan davanın ilk duruşması Antalya 3. Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.
Duruşmaya, 28 Kasımda tutuklanan Mehmet Ocak, Neşet Kaçak ve Sabri Sarı, emekli orman mühendisleri Mustafa Postacı ve Rahmi Kuyu ile tutuksuz sanıklar Ömer Ocak, Ali Yaylalı, Mehmet Özkan, Durmuş Çetin, Ahmet Torun, Ali Çelik, Rasih Hanedan, Şenay Ocak, Bekir Akçil ve halen Tapu Kadastro Müdürlüğünde kontrol mühendisi olarak görev yapan Üzeyir Oğuz ile avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Mustafa Zeki Söğüt, duruşmada Cumhuriyet Savcısı Yusuf Hakkı Doğan'ın 40 sayfalık iddianamesini okuyarak, sanıklara haklarındaki suçlamalarla ilgili tek tek söz verdi.
Organizasyonun başında olduğu iddiasıyla “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak”, “Resmi belgede sahtecilik”, “Kamu görevlileriyle ilişkisi olduğundan bahisle bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık” suçlamalarıyla 26 yıldan 66 yıla kadar hapis cezası talep edilen sanık Mehmet Ocak, ifadesinde hakkındaki tüm suçlamaları reddetti. Hakkındaki şikayetlerin asılsız olduğunu ve kendisine köyündeki bazı kişilerce iftira atıldığını iddia eden Ocak, suç örgütü kurmadığını ve kimseye tapu uygulatmadığını ileri sürdü.
Mahkeme Başkanı Söğüt'ün Korkuteli Duraliler yaylasına ait Osmanlı tapularının, Antalya merkez Duraliler köyündeki tapulara uydurulmasına ilişkin sorusu üzerine de sanık Mehmet Ocak, “Osmanlı arşivinden arazi sahipliği olan herkes Duraliler köyünde bu kayıtları kullanmıştır” yanıtını verdi.
Kazanılan bir çok davanın Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne düşürülmesine ilişkin iddianın hatırlatılması üzerine Ocak, iddia edildiği gibi mahkemenin emekli olan hakimi Ç.S'yi tanımadığını, özel samimiyeti de olmadığını belirterek, Hakim Ç.S'yi köyde evinde ağırladığı iddialarının da doğru olmadığını öne sürdü.
Haklarında “Resmi belgede sahtecilik yapmak” suçlamalarıyla 3 yıldan 8 yıla kadar, “Gerçeğe aykırı bilirkişilik yapmak” suçlamalarıyla da ayrıca 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezaları talep edilen emekli orman mühendisleri Mustafa Postacı ve Rahmi Kuyu da, bilirkişi olarak tapu uygulama yetkilerinin bulunmadığını, bu konuda bilgilerinin de olmadığı belirterek, suçlamaları kabul etmediler.
Diğer sanıklar da haklarında suçlamaları reddederken, bazı şikayetçiler şikayetlerini yineledi, bazıları ise sanıklardan şikayetçi olmadıklarını beyan etti.
Tutuklu sanıklar ayrıca, yaklaşık 5 aydır cezaevinde bulunduklarını belirterek, tahliyelerini talep ettiler.
Tarafların taleplerin dinlenmesinin ardından Cumhuriyet Savcısı Mustafa Piroğlu, sanıkların tutukluluk hallerinin sürdürülmesini talep etti.
Mahkeme heyeti duruşma sonunda verdiği ara kararda, suçlamaların niteliği nedeniyle 5 sanığın tutukluluğunun devam etmesini kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, Antalya Adalet Komisyonu Başkanlığı'na da yazı yazılarak, emekli olan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi Ç.S'nin, hangi tarihler arasında bu mahkemede görev yaptığının sorulmasını karar verdi. Heyet ayrıca, Ç.S. ile ilgili ne gibi işlem yapıldığı konusunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan bilgi de talep etti.
Duruşma tanıkların dinlenmesi ve eksikliklerin giderilmesi amacıyla Haziran ayına ertelendi.
OLAY
Antalya Cumhuriyet Savcılığı, eski adı İstanos olan Korkuteli ilçesine bağlı Duraliler Yaylası'ndaki arazilere ait Osmanlıca tapuların, Antalya kent merkezindeki, artık mahalle olan Duraliler köyünde bulunan hazine ve orman arazilerinin bazı kişilere devri için usulsüz kullanıldığı tespit etmişti.
Davayla ilgili iddianamede, haklarında dava açılan bazı sanıkların tapu davalarını kazandıkları Antalya'daki bir mahkemenin emekli hakimi Ç.S. ile ilgili bazı ifadelerine yer verilerek, tutuklu sanık Mehmet Ocak'ın, arazilerin tapusunu almak üzere dava açmalarını sağladığı bazı köylülerle arazi devrini almaya çalıştığı üçüncü kişileri ikna etmek için “Benim tanıdığım hakim Ç.S. var. Ankara'da da hakimler var. Bu işleri çözeriz” dediği öne sürülmüştü.
Dava konusu suçlamaların görev yaptığı döneme ilişkin olması dolayısıyla emekli hakim Ç.S'nin yargılanabilmesi için Adalet Bakanlığından istenen soruşturma izni talebine henüz cevap gelmediğinden, emekli hakim Ç.S. iddianamede zanlı olarak yer almamıştı.