Güncelleme Tarihi:
Kitap Dostu yayınlarından çıkan eserde, İstanbul Eyüpsultan, Edirnekapı, Beykoz, Beyoğlu, Çemberlitaş, Karacahmet, Merkez Efendi gibi mezarlıklar ve hazireler ile Anadolu’dan yaklaşık 20 ildeki tarihi mezar taşları manzumelerine yer verildi.
Tarihi mezarlıklar ve mezar taşlarının tarih araştırmalarının mihenk taşı olduğu gerçeğinden hareket eden Sevim, araştırmasında 1500’lü yıllardan başlayarak Osmanlı mezar taşlarındaki manzum metinleri inceledi. Mezar taşlarında, şehirlerin yapılanması, değişim süreçleri, afetler, salgın hastalıklar, toplumların sosyolojik yapısı ve eğilimleri gibi birçok konuda hayati öneme haiz veriler bulunduğuna dikkat çeken yazar, “Mezar taşları geleceği aydınlık görebilmemiz için bize rehberlik eden, tarihimize ışık tutan, hiçbir yerde ulaşamayacağım bilgilere sahip kaynak durumundadır” sözleriyle özetledi araştırmanın gerekçesini.
‘Mezar taşlarını edebiyat tarihinin ulaşılamamış hazinesi’ olarak tanımlayan Nidayi Sevim, geçmiş ile gelecek arasında önemli bir köprü olduğunu, bir kenarda unutularak kaderine terk edilmiş kitabelerin birer birer gün yüzüne çıkacağına inandığını belirtti.
1580’de ölen Sadrazam Mustafa Lala Paşa’nın Eyüp Sultan Mezarlığı’ndaki mezar taşı ile başladığı kitabını, yakın dönem mezar taşı manzumeleri ile bitirdi.
Ey sual eden bu meşhed sahibin bunda gelüp
Fatih’i Kıbrıs olandır bu güzin’i gaziyan
Nice yıl serdar olup açtı Acem iklimini
Akıbet kıldı cihandan azm’ı ukba verdi can
Rihletin gördük te dedi Bülbüli tarihini
“Mustafa Paşayı eyleye Hüda cennet-i mekan”
(Ey gelip bu mezarın sahibini soran, bu Kıbrıs fatihi seçkin gazidir. Acem memleketinde komutan oldu. Can verdi, dünyadan ahrete göçtü. Bu göçü gören Bülbüli tarihini dedi: Mustafa Paşa’ya cennet makamlarından bir makam ver.”
Bitlis Ahlat Mezarlığından
- Her fikir sahibi insan için (bilinen) bir gerçektir ki,
Ömür kısa bir elbise gibidir. (Mevlana Kadı Kasım-1506)
Bursa-Emir Sultan Mezarlığı
- İbretle bak! Şu dünya bir misafirhanedir.
Devamlı oturan bir insan bulunmaz ne acayip bir saraydır.
Sonunda zengin ve fakirin kazandığı bir kefendir.
Öyle ise buna gururlanan deli değil de ya nedir?
Tokat
Gelenler hoş safa gelsün
Bundan ala makam olmaz
Bu dünyaya gelen gider
Hiç kimseye vatan olmaz. (Hacı Ömer Efendi- 1798-99)
Gebze-Kocaeli
Fani dünya bir misafirhanedir
Burada zevk isteyen deli divanedir (Molla İsmail-1779)
*
Bak ne söyler insana kabirdeki şu taşlar,
Bir yalan burada bitti, bir gerçek burada başlar.
Laedri (Söyleyeni Bilinmeyen)