Osmanlı Cumhuriyeti sarayını arıyor

Güncelleme Tarihi:

Osmanlı Cumhuriyeti sarayını arıyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2008 00:00

"O olmasaydı, Kurtuluş Savaşı yapılmasaydı" cümlesiyle başlıyor her şey.

Yani Türkiye’nin başında hálá bir padişah var, zamanında Amerikan mandası kabul edilmiş ve bu şekilde 2008 yılına kadar gelinmiş.

Ancak padişah bir gün aşık oluyor. Ve işte o zaman yaşadığı birtakım olaylar sayesinde gerçek gücün kendinde olmadığının, bir kukla olduğunun farkına varıyor.

Evet, Gani Müjde’nin yeni filmi Osmanlı Cumhuriyeti’nin konusu kısaca böyle. Hem yazdı hem yönetiyor. Padişah rolünde de komedyen Ata Demirer var.

Ancak filmin çekileceği mekan konusundaki problemi bir türlü aşamıyormuş Gani Müjde. Bir Osmanlı padişahını anlatabilmek için İstanbul’daki son dönem saraylarından birine ihtiyaç var. Milli Saraylar Daire Başkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na bağlı. Dolayısıyla son söz şimdiki Meclis Başkanı Köksal Toptan’da.

Ancak bu saraylarda film çekmek yasak. Çünkü sinema filmi ticari amaçlı kullanıma giriyor.

Gani Müjde, "Bu saraylarda sünnet düğünü yapabilirsiniz ama film çekemezsiniz" diyor. Ne Dolmabahçe’yi kullanabiliyor bu yüzden ne de Beylerbeyi Sarayı’nı.

Böyle bir mekanı oturup plato olarak yeni baştan kurmak bir Hollywood projesi için bile çok büyük lüks.

Bir yandan Türk sineması kalkınsın diye projeler hayata geçirilmeye çalışılıyor diğer yandan bu tür bürokratik engeller çıkartılıyor.

Oysa bu tür mekanların tanıtımı açısından da çok önemli böyle projeler.

Da Vinci Şifresi filmi Paris’te Louvre Müzesi’nde çekildi biliyorsunuz. Kimse yıkıp dökmedi sonuçta orayı. Ama pek çok insan müzeyi ilk kez görme şansını buldu bu film sayesinde. Üstelik dünyanın dört bir köşesinden, filmin çekildiği mekanı görmek isteyenler akın edince Louvre Müzesi’nin ziyaretçi sayısı da arttı.

Bir intihal vakası da Türk mitolojisinde

Başka birinin yazdığı kitabın bir bölümünü ya da tamamını kaynak göstermeden alıp kendininmiş gibi yayınlamaya intihal deniyor ve bu büyük bir suç. Örneklerine de ne yazık ki sık sık rastlıyoruz.

Özellikle de akademik dünyada ciddi yaptırımları var. En son AKP milletvekili Ömer Dinçer’in doktora tezinin intihal olduğu kanıtlandı ve mahkum edildi. CHP milletvekili Necla Arat’a da benzer bir suçlama yöneltilmişti.

Yeni bir intihal olayıyla Hürriyet Gösteri dergisinin son sayısında karşılaştım.

Dergideki yazısında Muharrem Kaya, Kitap Korsanlığı’nda Son Nokta başlıklı yazısında Bayram Erdoğan’ın Sorularla Türk Mitolojisi kitabının Murat Uraz’ın ilk baskısı 1967’de yapılan Türk Mitolojisi kitabının neredeyse aynısı olduğunu iddia ediyor. Daha doğrusu iddia ediyor da değil, verdiği örneklerle kanıtlıyor demek daha doğru.

Daha doğrusu Bayram Erdoğan, bir dönem Gerçek Yayınevi’nin yaptığı "100 Soruda" dizisindeki gibi Murat Uraz’ın kitabını almış her bölümün başına birer soru koyarak Sorularla Türk Mitolojisi’ni oluşturmuş.

Muharrem Kaya benzer bir intihal olayını daha önce gördüğünü de anlatıyor yazısında. Ziya Şakir Soko’nun Büyük Türk Kahramanı Battal Gazi’nin Efsanevi Maceraları (1943) adıyla yayınlanan tarihi romanının Murat Sertoğlu’nun Battal Gazi (1967) seri romanlarının ilk kitabında konu, olay örgüsü, tipoloji ve üslup olarak tekrarlandığını belirtiyor.

Meclis’ten geçen yeni Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71. Maddesi "Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasına çarptırılır" deniyor.

Yani kanuna göre bırakın kitabı olduğu gibi almayı kitaptan kaynak göstermeksizin alıntı yapmak bile yasak. Kolay yoldan kitap sahibi olmak isteyenlere duyrulur.

ADINI BİLE ÇALDILAR

İnsana bu kadar da olmaz dedirten bir çalıntı olayını da geçen hafta Taraf Gazetesi’de Zeki Coşkun yazdı.

Şair Ahmet Erhan internette Edebiyat Defteri adlı bir sitede kendi ismini görüyor. Ancak asla yazmadığı ve daha da önemlisi yazmayacağı dizelerin altına konmuş imzası. Kimilerinde de onun yazdıklarına eklemeler yapılmış.

Hırsızlık üzerine çok yazıldı çizildi ama bir ismin çalındığını ilk defa görüyorum diyor ünlü şair.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!