Osmanlı Bankası müze olarak yaÅŸayacak

Güncelleme Tarihi:

Osmanlı Bankası müze olarak yaşayacak
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2002 00:00

Garanti Bankası ile birleÅŸen Osmanlı Bankası, müze olarak yaÅŸayacak. Garanti Bankası'nın Bankalar Caddesi'ndeki tarihi Karaköy binasında kurduÄŸu Osmanlı Bankası Müzesi, 19 Aralık PerÅŸembe günü halkın ziyaretine açılacak.Dünyanın sayılı finans tarihi müzeleri arasında yerini alacak olan müze, Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen ve Prof. Dr. Edhem Eldem'in katıldığı bir basın toplantısıyla tanıtıldı. Ergun Özen, Osmanlı Bankası'yla birleÅŸme sürecinde verdikleri Osmanlı Bankası'nın tarihsel mirasına sahip çıkma sözünü yerine getirmekten gurur duyduklarını belirterek, şöyle dedi: "Garanti-Osmanlı Bankası birleÅŸmesini 16 Aralık 2001'de tamamladık. Aradan tam bir yıl geçti. Bu süreçte Osmanlı Bankası ArÅŸiv ve AraÅŸtırma Merkezi'nin etkinlik alanını geniÅŸlettik. Osmanlı Bankası ArÅŸivleri'ni bilimin hizmetine sunmak amacıyla BoÄŸaziçi Ãœniversitesi ile yapacağımız iÅŸbirliÄŸini resmileÅŸtirdik. Åžimdi de Osmanlı Bankası Müzesi'ni 9 ay gibi kısa bir sürede hayata geçirdik.''     Özen, söz verdikleri gibi Osmanlı Bankası'ndan devraldıkları tüm deÄŸerleri toplumla paylaÅŸmaya devam edeceklerini kaydetti. Dünyada birkaç büyük bankada Osmanlı Bankası Müzesi'nde yer alan arÅŸive benzer arÅŸiv bulunduÄŸuna dikkati çeken Özen, kendilerinin ileriye yönelik böyle bir kayıt bırakıp bırakmadıkları sorusu üzerine,''Tabii ki bırakıyoruz. Ancak ufak tefek ÅŸeyler'' dedi. Ergun Özen, ''Müzenin bir bankacı olarak sizde bıraktığı duygu ve düşünce nedir'' sorusunu da, ''BirleÅŸmede Osmanlı Bankası'nın tarihi, mirası ve arÅŸivini koruyacağımıza, ileriye yansıtacağımıza söz vermiÅŸtik. Sözümüzü yerine getirdiÄŸimiz için gurur duyuyorum. Bu arÅŸivi her bankacının gezip çok güzel dersler çıkaracağına inanıyorum'' diye yanıtladı.       6 BÄ°N PERSONEL DOSYASI MEVCUT Müzenin kuruluÅŸ çalışmalarını, Osmanlı Bankası ArÅŸiv ve AraÅŸtırma Merkezi'nin desteÄŸiyle mimar Prof. Dr. Ä°hsan Bilgin ve tasarımcı Bülent Erkmen ile birlikte yürüten tarihbilimci Prof. Dr. Edhem Eldem ise Osmanlı Bankası arÅŸivlerinin sahip olduÄŸu bilgi zenginliÄŸinin, müzenin sınırlarını aÅŸtığına dikkat çekti.   ArÅŸivlerin geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet döneminin toplumsal dinamiklerini yansıttığını belirten Eldem, müzenin toplantı ve sergi gibi etkinliklerle yaÅŸayan bir kuruluÅŸ haline geleceÄŸini belirtti. Müzenin kuruluÅŸunda bankanın tarihini yansıtan kronolojik ve bankanın içinde bulunduÄŸu ortamı yansıtan tematik eksen paralelinde hareket ettiklerini ifade eden Prof. Dr. Eldem, bankanın yaÅŸadığı evrelerin ve müşteri profilinin o dönemin siyasi ve iktisadi dönemine tanıklık edebilecek nitelikte olduÄŸunu söyledi. Prof. Dr. Eldem, müzede anlam açısından kendisini en çok etkileyen bölümün 1890 ile 1930 yılları arasında müzede çalışan personele ait sicil bilgilerinin yer aldığı personel dosyaları olduÄŸunu kaydetti.   Personel dosyalarından o dönemin orta modern kesiminin özellikleri hakkında bilgi edinilebildiÄŸini anlatan Prof. Dr. Eldem, ''Hepsinde çok dillilik var.  1900'lü yıllarda yaÅŸayanlar ortalama olarak Osmanlıca, Türkçe, Rumca ve Fransızca biliyor, eÄŸer Müslümansa da Osmanlıca ve Fransızca yazabiliyorlar'' dedi.     Ä°LK MÃœSLÃœMAN KADIN 1921'DE GÄ°RDİ Personel dosyasında yer alan 6 bin kiÅŸiden 250'sinin kadın olduÄŸunu belirten Prof. Dr. Eldem, bankaya ilk kadın personelin 1911'de, ilk müslüman kadının ise 1921'de girdiÄŸini ve bu tarihten sonra kadın çalışan sayısının hızla arttığını, kendisinin incelediÄŸi 1930 yılına kadar ise hiç kadın yönetici çalışmadığını kaydetti. Prof. Dr. Eldem, Osmanlı Bankası'nın en önemli  özelliklerinden birinin çok kimliklilik olduÄŸunu da sözlerine ekledi. BELGELER 29 PANODA SERGÄ°LENÄ°YORMüzede bankanın kurulduÄŸu günden Garanti Bankası'yla birleÅŸmesine kadar yaÅŸadığı süreçler, görsel ve fotoÄŸraf desteÄŸiyle toplam 29 panoda anlatılıyor.    Osmanlı Bankası'nın Karaköy'deki eski genel müdürlük binasında yeralan ve o dönem Avrupa'da en modern ve ileri teknolojiye göre yapılan 4 kasanın içinde ve etrafındaki alanda kurulan müzede, zengin içeriÄŸiyle devlet arÅŸivlerine alternatif teÅŸkil eden Osmanlı Bankası ArÅŸivleri'nden seçilen belgeler sergileniyor.  Ä°ngiltere'de ''Chatwood's Patent Safe'' adlı ÅŸirket tarafından dönemin ileri teknolojisiyle yapılan kasalarda, o döneme ait banknotlar, kuruÅŸlar, hisse senetleri, tahvil bonoları ve emisyon defterleri sergileniyor. Adını dönemin 20 kuruÅŸluk sikkelerinden alan iki katlı Mecidiye Kasası'nda, Osmanlı Bankası'nın en önemli iÅŸlevleri arasında yer alan kağıt para ihracı ve Osmanlı para sistemi hakkındaki belgelerden oluÅŸan ayrı bir sergi yer alıyor. Osmanlı Bankası Müzesi'ndeki bilgisayarlardan, hem kronolojik hem de tematik kurgularla, bankanın tarihinin baÅŸlıca dönemleri, siyaseti ve ekonomisiyle dönemin önemli kiÅŸi ve olayları hakkında bilgi edinilebiliyor. Her gün 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek olan müzenin ww.obmuze.com adresindeki internet sitesi, yılbaşında hizmete girecek. Müzeye giriÅŸ ücreti öğrenci 1 milyon, tam ise 3 milyon lira olarak belirlendi.      MÃœZEDEN Ä°LGÄ°NÇ NOTLAR Osmanlı Bankası Müzesi ana sergi mekanı rehberine göre, Bank-ı Osmani (Ottoman Bank), Peter Pasquali ve Stephen Sleigh adındaki iki Ä°ngiliz giriÅŸimci tarafından tasarlanan ilk ÅŸekliyle, Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu'nda henüz az geliÅŸmiÅŸ olan ticari bankacılık alanına girmeyi hedefliyordu. Kraliçe Viktorya'nın 24 Mayıs 1856 tarihli fermanı ve 500 bin sterlin sermayeyle kurulan banka, 13 Haziran'da kapılarını halka açtı. Dönemin hükümdarı Abdülmecid, birkaç ay önce ilan ettiÄŸi Islahat Fermanı'nda, ülkenin para düzenine ve mali iÅŸlerine saygınlık verecek banka gibi kurumların kurulmasını istiyordu. Osmanlı Bankası bu isteÄŸe cevap verebiliyordu ama asıl ihtiyaç duyulan devlet bankası görevini üstlenebilecek nitelikte deÄŸildi. Özel bir Ä°ngiliz bankası olarak, birkaç ÅŸubede mütevazı iÅŸlemlerle yetinmek zorundaydı. Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu'nun mali istikrarı için artık kaçınılmaz olan bir devlet bankasın imtiyazını elde etme ümidi, Ä°stanbul'da ve Avrupa'da birçok giriÅŸimci ve bankanın iÅŸtahını kabartıyordu. 1863'e gelindiÄŸinde, teklif edilen çoÄŸu proje reddedilmiÅŸ, geriye 7 yıllık tecrübesiyle güç kazanmış bir Osmanlı Bankası kalmıştı. Ancak bu görevi tamamen Ä°ngiliz sermayesine teslim etmekten çekinen Osmanlı Hükümeti, daha dengeli bir çözüm önermiÅŸ ve Fransız sermayedarların da katılmasını ÅŸart koÅŸmuÅŸtu. Bank-ı Osmani, Londra ve Paris sermayesinin bir araya gelmesiyle, 4 Åžubat 1863'de Bank-ı Osmani-i Åžahane adı altında Ä°mparatorluÄŸun devlet bankası statüsüne yükseltildi.     Osmanlı Bankası, devlet bankası statüsüne kavuÅŸur kavuÅŸmaz, imtiyaznamesi gereÄŸi birçok resmi iÅŸlev üstlendi. Bankanın en önemli iÅŸlevi, bazı devlet gelirlerinin tahsili veya banknot ihracının yanı sıra devlete kaynak aktarımı üzerinde yoÄŸunlaşıyordu. 1854 yılından itibaren giderek artan miktarlarda borçlanan Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu, 20 yıl içinde iflasın eÅŸiÄŸine gelmiÅŸti. BirikmiÅŸ borçlarını ödemek için borçlanan devlet, 1875 Ekim'inde ödemelerini kısmen kesme kararı alarak fiili bir iflas durumuna düşmüş, bir anda bütün itibarını kaybetmiÅŸti.      DÃœYUN-U UMUMÄ°YE Ä°DARESÄ°'NÄ°N KURULUÅžU Bu krize 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın yükü de eklenince, ülke derin bir krizin içine sürüklenmiÅŸti. 1879'da baÅŸlıca alacaklılarla imzalanan anlaÅŸma da mali krizin atlatılması için yeterli olmayınca, son çare olarak Osmanlı Devleti'nin gelirlerinin büyük bir kısmını kontrol altına alacak ve bir nevi haciz kurumu olarak iÅŸleyecek Düyun-u Umumiye Ä°daresi kurulmuÅŸtu.Osmanlı Bankası, bütün bu süreçte tam anlamıyla arada kalmıştı. Bir taraftan devletin en büyük alacaklıları arasında yer alırken, diÄŸer taraftan da devlet bankası olarak devlete olabildiÄŸince arka çıkmak ve kaynak bulmak zorundaydı. Ä°lk kurulduÄŸunda Ä°stanbul'un yanı sıra Beyrut, Kalas ve Ä°zmir'de birer ÅŸubesi bulunan Osmanlı Bankası, 1870'de 13 olan ÅŸube sayısının 1890'da 27'ye yükselmesiyle, ülke geneline yayılan ÅŸube ağına sahip olmaya baÅŸladı. 1900'de 38'e çıkan ÅŸube sayısı, 1913'e gelindiÄŸinde 89'a ulaÅŸmıştı. 1933 yılında özel ticaret bankası olarak yapılandırılan Osmanlı Bankası, 1969 yılında ana sermayedar Grup Paribas'ın isteÄŸi doÄŸrultusunda Avrupa, OrtadoÄŸu ve Afrika'daki ÅŸubelerini Grindlays'e satarak yalnızca Türkiye sınırları dahilinde hizmet vermeye baÅŸladı. 1993'te anonim ÅŸirket olan banka, 1996'da Garanti Bankası'na ait Clover Investment tarafından satın alınarak DoÄŸuÅŸ Grubu'na dahil oldu. 2001 yılında da Garanti Bankası ile birleÅŸti.    BORSA KRÄ°ZÄ°NE NEDEN OLDU Osmanlı toplumu, modernleÅŸmeyle birlikte spekülasyon ve yeni yatırım ÅŸekilleriyle de tanışmaya baÅŸlamıştı. Kaimeler ve devlet tahvilleri, bu yeniliklerin ilk adımını oluÅŸtururken, Galata Borsası'nın kurulması, gerçek anlamda bir piyasanın oluÅŸmasını saÄŸlamıştı. Piyasadaki bu geliÅŸmelerden yararlanmak isteyen Osmanlı Bankası, 1890'lardan itibaren müşterilerine emanet, kupon tahsili, alış ve satış gibi hizmetler veren bir aracı kurum görevi yapmaya baÅŸlamıştı. O kadar ki 1895 yılında Güney Afrika altın madenlerinin hisseleri üzerinde yarattığı spekülatif dalgayla bir anda kendisini de tehlikeye atan bir borsa krizinin patlak vermesine neden olmuÅŸtu. 8 FARKLI KESÄ°MDEN MÜŞTERÄ° PROFÄ°Lİ Bankanın müşterilerine bakıldığında ise farklı milletlerden kentli elitler, Ä°stanbul burjuvazisinden kesit, saray ve çevresi, devlet erkanı, ticaret erbabı, çaÄŸdaÅŸ elitler, geleneksel çevreler ve mütevazı kesimler olmak üzere 8 farklı kesimden müşteri profili mevcuttu.  Yabancılar ülke nüfusunun yüzde 1'inden azını oluÅŸtururken, banka müşterileri arasında yabancıların payı yüzde 15'e kadar çıkıyordu.  Ä°ngiliz sermayedarların bankanın kaynaklarının padiÅŸah ve çevresi tarafından istismar edilerek kurutulması endiÅŸesi taşımaları nedeniyle bankanın bu konuda son derece katı davranmayı baÅŸarmıştı. O dönem Sultan Abdülhamid baÅŸta olmak üzere dönemin birçok ÅŸehzade ve sultanları normal birer mudi olarak servetlerinin bir kısmını emanet etmiÅŸti.       Bankanın Müslüman müşteriler arasında en önemli yere sahip olanlar devletin askeri ve sivil bürokratlarıydı. En yoÄŸun iÅŸ yaptığı kesim dönemin ekonomik elitini oluÅŸturan kiÅŸi ve kuruluÅŸlardan meydana gelirken, çok sayıda gazeteci, mimar, ressam, doktor, eczacı, fotoÄŸrafçı, yazar gibi çaÄŸdaÅŸ elitler ile ÅŸeyhülislam, patrik, kadı, imam, papaz ve tarikat ÅŸeyhleri de bankanın müşterileri arasındaydı.      ÃœLKE KADAR KARIÅžIK BÄ°R DÃœNYAOsmanlı Bankası'nın müşterisi kadar personeli de Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu'ndaki çoÄŸulluÄŸu yansıtıyordu. 1900'lü yıllarda yabancı memurların çoÄŸu Ä°talyan, Yunan ve Fransız vatandaşıyken, 1920'lerde Osmanlı tabiyetindeki personelin dörtte üçü Rum, Ermeni ve Hıristiyan Araplardan oluÅŸuyordu.  Banka'nın 1900'lü yıllarda ÅŸubelerdeki memur sayısı 600'ü aÅŸmıştı. Her memur hakkında düzenlenen ve ayrıntılı bilgiler içeren sicil dosyaları, bankanın personel politikasının en belirgin örneÄŸini oluÅŸturuyor. Memur için ÅŸart koÅŸulan ve stüdyoda çekilen boy fotoÄŸrafları dosyalarda yer alan en ilginç belgeler arasında bulunuyor.  Ä°LK KADIN ÇALIÅžAN ANNETTE ZUNDO      Osmanlı vatandaşı olan Annette Zundo, Müslüman kadın müşterilere hizmet etmek üzere kurulan ''Müslüman Hanımlar Servisi''nde göreve baÅŸlayan ilk kadın çalışanı. Rachel Abraham ikinci kadın çalışan, iÅŸe alınan ilk Müslüman kadın ise Feride Åževket.  1911-1930'a kadar bankada çalışan 200'den fazla kadın da panoda erkekler gibi boydan çekilmiÅŸ fotoÄŸraflarla yer alıyor. Müzedeki panolar arasında ayrıca, 1914 ile 1919 yılları arasındaki savaÅŸ yılları, 1920-1925 arasında Ankara ile yapılan temaslar ve 1926-1931 arası yeni düzene uyum konulu panolar da yer alıyor.    Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!