Osmanım işte böyle kurtuldu

Güncelleme Tarihi:

Osmanım işte böyle kurtuldu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 07, 2013 01:26

Osman Yıldırım ve avukat Süleyman Esen, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atılması olaylarının önemli aktörlerinden ikisi.

Haberin Devamı

Danıştay saldırısı davasını yürüten Ankara 11’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2008’de sonuçlanan davada Osman Yıldırım müebbet, Süleyman Esen ise “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını ortadan kaldırmaya ve yerine başka düzen getirmek amacıyla kurulan silahlı suç örgütüne üye olmak, patlayıcı madde bulundurmak, taşımak suçlarından” toplam 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Önceki gün sonuçlanan Ergenekon davası sonunda ise 8 yıl 9 ay hapis cezası alan Osman Yıldırım tahliye edilirken, Süleyman Esen beraat etti. İşte Danıştay saldırısının bu 2 aktörünün müebbet ve 10 yıl ile başlayan, tahliye ve beraat ile sonuçlanan yargılama hikayesi...

CUMHURİYET’E BOMBALAR

5-10-11 Mayıs 2006’da Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atıldı. İlk 2 bomba patlamadı. Şüpheliler yakalanamadı. 17 Mayıs 2006’da Danıştay 2’nci Daire Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin öldürüldü. Saldırgan avukat Alparslan Arslan olay yerinde yakalandı. Arslan’ın 15 Mayıs 2006’da Danıştay saldırısını gerçekleştirmek üzere Osman Yıldırım, Erhan Timur ve İsmail Sağır ile birlikte Ankara’ya gittikleri tespit edildi. Bu kişiler de gözaltına alındı. Sorgulama sonunda Alparslan Arslan Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan bombaları kendisi gibi avukat olan meslektaşı Süleyman Esen’den aldığını söyledi. Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi bombalaması eylemleri Ankara 11’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Dava 2008’de sonuçlandı. Alparslan Arslan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 65 yıl hapis cezasına alırken, Osman Yıldırım müebbet ve 43 yıl hapis ile Süleyman Esen de 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Haberin Devamı

AVUKATA ANLATTI

Şubat 2008’de ilginç bir gelişme oldu. Osman Yıldırım Sincan Cezaevi’nde kendini ziyarete gelen davanın diğer sanığı Süleyman Esen’in avukatı Mehmet Ener’e Ataşehir’de bir evde toplantı yapıldığını söyledi. Mehmet Ener bu bilgiyi şu anda AK Parti Gaziantep milletvekili olan gazeteci Şamil Tayyar ile paylaştı. Şamil Tayyar bu bilgiyi gazetedeki köşesinde yazınca savcılar harekete geçti. 11-12-13 Şubat’ta Sincan Cezaevi’ne giden Ergenekon savcıları ve polisler Osman Yıldırım’ın ifadesini aldı. Ancak sonradan ortaya çıkacaktı ki, Osman Yıldırım’ın ifadesi hem tanık hem de gizli tanık 9 olarak alınmıştı. Bu durumu daha sonra Osman Yıldırım mahkemede kendisi açıklayacak ve gizli tanık 9’un da kendisi olduğunu itiraf edecekti.

Haberin Devamı

HEM TANIK HEM GİZLİ TANIK

Danıştay saldırısında Ergenekon ismi ilk defa Osman Yıldırım’ın hem kendi anlatımları hem de gizli tanık 9 olarak anlatımları ile kayda geçti.
Osman Yıldırım’ verdiği ifadelerde 2 ayrı iddia üzerinde durdu. İlki şuydu: “30 Nisan 2006 tarihinde Ataşehir’de yapılan toplantıda eylem ve para teklifleri Muzaffer Tekin tarafından yapıldı. Bombaların, 2’si Muzaffer Tekin tarafından Osman Yıldırım’a biri de Alparslan Arslan’a verildi. Bu toplantıda Veli Küçük yoktu”.
Osman Yıldırım’ın 2’nci anlatımı ise şu oldu: “2 ayrı toplantı yapıldı. Cumhuriyet Gazetesine 500 bin dolar karşılığında bomba atma teklifini Veli Küçük yaptı. Bombaların teslim edildiği 2’nci toplantıda ise Veli Küçük bulunmuyordu”

Haberin Devamı

ERGENEKON’LA BİRLEŞTİ

17 Aralık 2008’de Adalet Bakanlığı’nın da devreye girmesiyle Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Danıştay davası kararını bozarak Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geri gönderdi. Yargıtay mahkemeye, “Ergenekon ile bu dava sanıkları arasında irtibat var mı yok mu araştır” dedi. 23 Mart 2009’da Danıştay davası yeniden Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandığında mahkeme heyeti değişti. Yeni heyet, Danıştay davasının Ergenekon ile birleştirilmesine karar verdi.

ATAŞEHİR’DEKİ EVİ BULAMADI

Danıştay cinayeti bu tarihten sonra İstanbul 13’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görülmeye başlandı. Ergenekon davasını yürüten İstanbul 13’ncü Ağır Ceza Mahkemesi Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan bombaları bu tarihten sonra tekrar araştırmaya başladı. Osman Yıldırım’ın anlatımları en önemli delil haline geldi. Ancak yapılan araştırmalar sonunda belirtilen tarihlerde ne Veli Küçük’ün ne de Muzaffer Tekin’in cep telefon kayıtları Ataşehir’den sinyal vermiyordu. Osman Yıldırım ise iddialarında ısrarcıydı. Alparslan Arslan ise mahkemede bombaları avukat arkadaşı Süleyman Esen’den aldığı şeklindeki ifadesini hala tekrar ediyordu. Mahkeme Osman Yıldırım’ın iddialarını araştırmak için Ataşehir’de keşif yapılmasına karar verdi. Osman Yıldırım savcı ve hakimlere evi gösterecekti. Cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri altında çıkartılan Osman Yıldırım tüm gün yapılan aramalara rağmen toplantı yapıldığını iddia ettiği evi bulamadı.
İşte bu süreçlerden sonra önceki gün yapılan son karar duruşması ile Ergenekon davası şimdilik bitti. Ankara’da müebbet hapis cezası ve 43 yıl ile cezalandırılan Osman Yıldırım tahliye edildi, 10 yıl hapis cezası alan Süleyman Esen ise beraat etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!