Osman Yıldırım salondan atıldı

Danıştay dosyasıyla birleştirilen birinci Ergenekon davasının 153. duruşmasında ilk olarak sanık Alparslan Arslan'ın ev arkadaşı Orhan Kadı tanık olarak dinlendi. Kadı'nın konuştuğu sırada diğer tanıklar duruşma salonundan çıkarılarak mahkeme kaleminde bekletildi.

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin "Mahkemenin maddi gerçeği bulması açısından sizin söyledikleriniz önemli. Bildiklerinizi anlatın'' diyerek söz verdiği tanık Orhan Kadı, Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik bombalı saldırı ve Danıştay'a yapılan silahlı saldırı olayıyla ilgili hiçbir şey bilmediğini söyledi. Alparslan Arslan'ın ev arkadaşı olduğunu ve olay gününe kadar aynı evde kaldıklarını söyleyen Kadı, diğer sanıkları ise tanımadığını söyledi.

"OSMAN YILDIRIM'I RECEP ÖZKAN'IN EVİNE GETİRDİM"

Ardından çapraz sorgusuna geçilen Kadı'ya Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, "Osman Yıldırım'ı tanıyor musun?" diye sordu. Sadece bir kez Osman Yıldırım'la karşılaştığını iddia eden Kadı, Alparslan Arslan'la Recep Özkan'ın evindeyken, Arslan bana 'Osman diye bir arkadaşım var, gelecek. Onu gidip alır mısın?' dedi. Ben de 'tabi, alırım' dedim. Osman Yıldırım'ı Ataşehir'den aldım, Recep Özkan'ın evinin önüne kadar getirdim. Özkan'ın evinin önüne getirdiğimde Alparslan aşağıya indi ve Osman'la beraber gittiler. Ben de yukarıya çıktım" diye konuştu.

Pekgüzel'in "Ne zaman oldu bu olay?" şeklindeki sorusu üzerine Kadı, "Danıştay saldırısından beş, altı ay öncesi kadar. 2005 yılı içerisindeydi diye hatırlıyorum" diye cevap verdi. Pekgüzel'in, "Özkan'ın veya kendi evinizde silah ya da bomba görüp görmemesini" sorması üzerine ise Kadı "görmediğini" ifade etti.

"ARSLAN BANA EYLEMLERLE İLGİLİ BİRŞEY SÖYLEMEDİ"

"Salih Kurteri'in evine hiç gittiniz mi?" diye soran Pekgüzel'e Kadı, "Bir kere gittim. Salih Kurter, Alparslan'ın çok sevdiği, saydığı birisiydi" diye cevap verdi. Arslan'ın kendisine eylemlerle ilgili hiçbir şey söylemediğini iddia eden Kadı, Arslan'ı cezaevinde ziyareti sırasında da kendisine bu konuda hiçbir şey söylemediğini söyledi. Savcı Nihat Taşkın'ın "Turhan Selçuk'un çizdiği domuza giydirilmiş türban karikatürüyle" ilgili sorusuna Kadı, "Arslan, 'Böyle bir şerefsizlik olur mu? Domuza başörtü giydirilir mi?' diye konuşmuştu" şeklinde cevap verdi.

"İÇKİ İÇMEZ DİNİ HASSASİYETLERİ VARDIR"

Eski Yüzbaşı Muzaffer Tekin ise, Kadı'ya "Arslan'ın dini hassasiyetleri var mıdır" diye sordu. Kadı ise "Evet, vardır" şeklinde cevap verdi. Tekin'in "Basında çıktığı gibi Arslan içki içen, ayyaş biri midir?" sorusuna ise, "İçki içmez, dini hassasiyetleri vardır" dedi. "Arslan başkaları tarafından yönlendirilebilecek birisi midir?" şeklindeki sorusuna ise Kadı, "Dik kafalıdır, beceriklidir, kimse tarafından kullanılabilecek birisi olduğunu düşünmüyorum" diye cevap verdi. Tekin'in "Arslan'ın benimle dolaştığını ve benden etkilendiğini duydunuz mu?" diye sorması üzerine ise Kadı, "Hayır" diye yanıtladı. Benim oğlum yaşımdaki insana böyle iğrenç bir saldırıyı gerçekleştireceğimi düşünebiliyor musun?" sorusuna ise Kadı, "Hayır" dedi.

Ardından söz alan Osman Yıldırım ise, tanık Orhan Kadı'nın ifadelerini yalanladı. Yıldırım, "Beni Ataşehir'den aldığınızı söylüyorsunuz. Beni alan kişi siz değilsiniz. Yalan söylüyorsunuz" diye konuştu. Yıldırım, kendisini Ataşehir'den alan kişinin Kadı'dan daha uzun, kumral, seyrek saçlı ve kirli sakallı olduğunu söyleyerek "Kesinlikle Orhan Kadı değil" dedi.

İkinci tanık olarak Recep Özkan'ın ifadesi alındı. Ataşehir'deki toplantının yapıldığı iddia edilen evin sahibi Özkan iddiaları kabul etmedi.

Muzaffer Tekin'in “Sizin evde toplantı oldu mu?" sorusuna Özkan, “Olmadı. Ben sizleri ilk defa burada görüyorum. Komşularımın yalan beyanlarına rağmen buradakileri ilk defa görüyorum" dedi.

BU DAVADA ARTIK TUZ KOKTU

Bu cevap üzerine Tekin, “Polis kovuşturma devam ederken bu olayı bizlere monte etmek için orada komşularla konuşuyor. Bu davada artık tuz koktu. Burada mahkemecilik oynuyoruz" diye konuştu.

Tekin'in bu sözleri üzerine salonda alkış sesleri duyulunca Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, “Burası duruşma salonu alkışı kesin" diyerek uyarıda bulundu.

BURASI ZULÜM SALONU

Doğu Perinçek'in oturduğu yerden, “Sizi tebrik ediyorum. Çok doğru konuşuyorsunuz" demesi üzerine Özese, Perinçek'i duruşma salonunda ayağa kalkarak konuşması konusunda uyardı. Bunun üzerine Perinçek, “Burası zulüm salonu, duruşma salonu değil" şeklinde konuştu.

OSMAN YILDIRIM SALONDAN ATILDI

Daha sonra söz alan Oktay Yıldırım, “Gizli tanık 9" hakkında bir takım iddialarda bulundu. Bu sözlere sinirlenen Osman Yıldırım ise söz aldı. Yıldırım, küfürlü sözler söylemeye başladı ve elindeki mikrofonu Oktay Yıldırım'ın olduğu tarafa doru fırlattı. Ancak mikrofon kimseye isabet etmedi. Bunun üzerine Oktay Yıldırım, Osman Yıldırım'ın üzerine yürüdü. Osman Yıldırım, jandarmalar tarafından ağzı kapatılarak salondan çıkarıldı.

YİRMİNCİ OLARAK BURAYA TAYİN EDİLDİM

Ardından emekli Tuğgeneral Veli Küçük söz alarak, “31 aydır tutukluyum. Davanın geldiği son safhaya çok üzülüyorum. Türk adaleti bu duruma düşmemeliydi. Bir Osman Yıldırım'ın beyanlarıyla dava bu noktaya getirildi. Tutuklu olduğum için üzülmüyorum. Teğmenliğimden itibaren 19 kez tayin edildim. 20. olarak buraya tayin edildim. Ancak durumu buraya getirenlere teessüf ediyorum" diye konuştu. Duruşma tanık Recep Özkan'ın çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından tutuksuz sanık Salih Kunter'in savunmasının alınmasıyla devam ediyor.