Osman Yıldırım, Kemal Kerinçsiz'e sinirlendi
Güncelleme Tarihi:
Cem TURSUN/İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2009 17:59
ERGENEKON Ana Davası’nın tutuklu sanığı Avukat Kemal Kerinçsiz, birleştirilen Danıştay Suikasti Davası’nın sanıklarından Osman Yıldırım'a çarpaz sorgusunda sorular yöneltti. Osman Yıldırım, bazen sinirlenerek Kemal Kerinçsiz'e bağırdı.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, “Gizli Tanık 9” olduğu da ileri sürülen Osman Yıldırım'ı uyardı ve sadece sorulara cevap vermesini istedi.
OSMAN YILDIRIM YÜZÜNDEN TUTUKLUYUM
Birinci Ergenkon Davası'nın bugün görülen 126. duruşmasında söz alan emekli Tuğgeneral Veli Küçük, “23 aydır tutukluyum. Osman Yıldırım'ın hakkımda verdiği beyanlardan dolayı tutukluyum. Kendisine soru sormayacağım. Avukatım gerekli soruları soracaktır" diye konuştu.
Duruşmada Ergenekon ile birleştirilen "Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi’ne saldırı davası" sanığı Osman Yıldırım'ın çapraz sorgusuna devam edildi. Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu Yerleşkesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek, Hayrettin Ertekin, Ümit Sayın, Fikri Karadağ ve Ergün Poyraz katılmazken, aralarında Veli Küçük ve Muzaffer Tekin'in de bulunduğu 22 tutuklu sanık duruşmada hazır edildi. Tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü ise duruşmaya katıldı.
Duruşmada söz alan Doğu Perinçek'in avukatı Mehmet Cengiz, müvekkilinin reddi hakim talebinde bulunduğunu ve talebini yazılı olarak hazırlamak için süre istediğini, ancak duruşma tutanaklarının müvekkilinin eline ulaşmadığını belirtti.
TEK CANLI ÖRGÜT SİZİN ÖRGÜTÜNÜZ
Çapraz sorgu sırasında Avukat Kemal Kerinçsiz, Osman Yıldırım'a sorular sordu. Kemal Kerinçsiz'in “Orada, burada gördüm dediğiniz kişilerin telefon numaraları sizde çıkmadı” demesi üzerine Osman Yıldırım, “Siz onların avukatı mısınız? Siz sadece kendinizi ilgilendiren soruları sorun. Onlar sorunca cevap veririm" dedi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün de araya girdiği Kemal Kerinçsiz ile Osman Yıldırım arasında duruşmada şu konuşmalar geçti.
Kemal Kerinçsiz: Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Danıştay'a saldırı davasının ilk duruşmasında verdiği ifadesinde eylemi kabul ettiniz.
Osman Yıldırım: Oradaki ilk ifadeyi kendimi cezalandırılmak için vermiştim. Mahkeme Başkanı'na 'Birazdan beni cezalandırmanız için ifade vereceğim' demiştim. O zaman isyan etmiştim. Yeter artık, beni cezalandırın! Meşrutiyet dönemindeki olayları da üzerime yıkın, diyorum yani. O zamanki ifadelerim geçersizdir. Ama siz hala aynı şeyleri takılmış plak gibi bana soruyorsunuz.
Kemal Kerinçsiz: İfadenizde Anadolu İslam Devleti'nden bahsettiniz. Bu örgütü açıklayın.
Osman Yıldırım: Hayatım boyunca devletimle, sistemimle barışık bir insan olarak yaşadım. Sizin örgütünüzden başka canlı örgüt bilmiyorum. Diğer örgütleri televizyondan, basından duydum. Ama bildiğim tek canlı örgüt sizin örgütünüzdür.
Mahkeme sizin yaptıklarınızı benim üstüme yıkmanıza izin veriyorsa, ben kendimi burada ifade edemiyorsam, artık burada isyan ediyorum. Basın ve medya bunu sorgulamıyorsa, 'Ne oluyoruz?' diye sormuyorsa, Emniyet operasyon yapıp içki masasından topladığı insanları 'Radikal İslamcı' ilan ediyorsa Türkiye Cumhuriyeti bitmiştir. Devlet bu durumda kendisine saldıranları aklıyordur.
YÜZ DEFA DA SORULSA YANITLAYIN
Kemal Kerinçsiz: Atatürk'e hakaret nedeniyle yargılandınız.
Osman Yıldırım: Anlaşılan siz burada diğer sanıkların avukatlığına soyunmuşsunuz, ama bu sorunuzu da yanıtlayacağım. Ben demedim, desem de bu konuda ceza kesilmiş, infaz edilmiş. Siz de bunu sürekli benim aleyhime kullanıyorsunuz. Ben mahkemede de Atatürk aleyhine söz söylemediğimi belirtip beraatımı istedim. 1923'te kurulan Cumhuriyet'i savunan sözler söyledim. Ya siz sözlerimi çarpıtıyorsunuz ya da tutanaklara yanlış geçmiş. 'Vatana ihanet edenlere az bile söylüyorum' diye ifadem oldu. Ama bunu derken Atatürk'ü kast etmedim. Vatana ihanet edenler sizlersiniz. Ülkeyi kaosa götüren sizsiniz.
Kemal Kerinçsiz: İfadelerinizdeki çelişkileri nasıl açıklıyorsunuz?
Osman Yıldırım: Bu çelişkiyi siz yaratıyorsunuz. Burada o kadar savunma yaptım, siz de buradaydınız ama ısrarla, tekrar tekrar aynı soruları soruyorsunuz. Burada diğerlerinin avukatlığına soyunmuşsunuz. Hepsinin adına mı soruyorsunuz kendi adınıza mı? En azından bunu netleştirelim. Kendinizle ilgili soru yöneltin ama siz genel soruyorsunuz.
Kemal Kerinçsiz: Ben bu davanın sanığıyım ve sorularım da davayla ilgilidir.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün: Doğruyu söylüyorsanız, yüz defa da o soru size sorulsa 'Evet' ya da 'Hayır' diye yanıtlarsınız.
Osman Yıldırım: Benim karın ağrım yok başkanım.
OSMAN YILDIRIM YÜZÜNDEN TUTUKLUYUM
Birinci Ergenkon Davası'nın bugün görülen 126. duruşmasında söz alan emekli Tuğgeneral Veli Küçük, “23 aydır tutukluyum. Osman Yıldırım'ın hakkımda verdiği beyanlardan dolayı tutukluyum. Kendisine soru sormayacağım. Avukatım gerekli soruları soracaktır" diye konuştu.
Duruşmada Ergenekon ile birleştirilen "Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi’ne saldırı davası" sanığı Osman Yıldırım'ın çapraz sorgusuna devam edildi. Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu Yerleşkesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek, Hayrettin Ertekin, Ümit Sayın, Fikri Karadağ ve Ergün Poyraz katılmazken, aralarında Veli Küçük ve Muzaffer Tekin'in de bulunduğu 22 tutuklu sanık duruşmada hazır edildi. Tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü ise duruşmaya katıldı.
Duruşmada söz alan Doğu Perinçek'in avukatı Mehmet Cengiz, müvekkilinin reddi hakim talebinde bulunduğunu ve talebini yazılı olarak hazırlamak için süre istediğini, ancak duruşma tutanaklarının müvekkilinin eline ulaşmadığını belirtti.
TEK CANLI ÖRGÜT SİZİN ÖRGÜTÜNÜZ
Çapraz sorgu sırasında Avukat Kemal Kerinçsiz, Osman Yıldırım'a sorular sordu. Kemal Kerinçsiz'in “Orada, burada gördüm dediğiniz kişilerin telefon numaraları sizde çıkmadı” demesi üzerine Osman Yıldırım, “Siz onların avukatı mısınız? Siz sadece kendinizi ilgilendiren soruları sorun. Onlar sorunca cevap veririm" dedi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün de araya girdiği Kemal Kerinçsiz ile Osman Yıldırım arasında duruşmada şu konuşmalar geçti.
Kemal Kerinçsiz: Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Danıştay'a saldırı davasının ilk duruşmasında verdiği ifadesinde eylemi kabul ettiniz.
Osman Yıldırım: Oradaki ilk ifadeyi kendimi cezalandırılmak için vermiştim. Mahkeme Başkanı'na 'Birazdan beni cezalandırmanız için ifade vereceğim' demiştim. O zaman isyan etmiştim. Yeter artık, beni cezalandırın! Meşrutiyet dönemindeki olayları da üzerime yıkın, diyorum yani. O zamanki ifadelerim geçersizdir. Ama siz hala aynı şeyleri takılmış plak gibi bana soruyorsunuz.
Kemal Kerinçsiz: İfadenizde Anadolu İslam Devleti'nden bahsettiniz. Bu örgütü açıklayın.
Osman Yıldırım: Hayatım boyunca devletimle, sistemimle barışık bir insan olarak yaşadım. Sizin örgütünüzden başka canlı örgüt bilmiyorum. Diğer örgütleri televizyondan, basından duydum. Ama bildiğim tek canlı örgüt sizin örgütünüzdür.
Mahkeme sizin yaptıklarınızı benim üstüme yıkmanıza izin veriyorsa, ben kendimi burada ifade edemiyorsam, artık burada isyan ediyorum. Basın ve medya bunu sorgulamıyorsa, 'Ne oluyoruz?' diye sormuyorsa, Emniyet operasyon yapıp içki masasından topladığı insanları 'Radikal İslamcı' ilan ediyorsa Türkiye Cumhuriyeti bitmiştir. Devlet bu durumda kendisine saldıranları aklıyordur.
YÜZ DEFA DA SORULSA YANITLAYIN
Kemal Kerinçsiz: Atatürk'e hakaret nedeniyle yargılandınız.
Osman Yıldırım: Anlaşılan siz burada diğer sanıkların avukatlığına soyunmuşsunuz, ama bu sorunuzu da yanıtlayacağım. Ben demedim, desem de bu konuda ceza kesilmiş, infaz edilmiş. Siz de bunu sürekli benim aleyhime kullanıyorsunuz. Ben mahkemede de Atatürk aleyhine söz söylemediğimi belirtip beraatımı istedim. 1923'te kurulan Cumhuriyet'i savunan sözler söyledim. Ya siz sözlerimi çarpıtıyorsunuz ya da tutanaklara yanlış geçmiş. 'Vatana ihanet edenlere az bile söylüyorum' diye ifadem oldu. Ama bunu derken Atatürk'ü kast etmedim. Vatana ihanet edenler sizlersiniz. Ülkeyi kaosa götüren sizsiniz.
Kemal Kerinçsiz: İfadelerinizdeki çelişkileri nasıl açıklıyorsunuz?
Osman Yıldırım: Bu çelişkiyi siz yaratıyorsunuz. Burada o kadar savunma yaptım, siz de buradaydınız ama ısrarla, tekrar tekrar aynı soruları soruyorsunuz. Burada diğerlerinin avukatlığına soyunmuşsunuz. Hepsinin adına mı soruyorsunuz kendi adınıza mı? En azından bunu netleştirelim. Kendinizle ilgili soru yöneltin ama siz genel soruyorsunuz.
Kemal Kerinçsiz: Ben bu davanın sanığıyım ve sorularım da davayla ilgilidir.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün: Doğruyu söylüyorsanız, yüz defa da o soru size sorulsa 'Evet' ya da 'Hayır' diye yanıtlarsınız.
Osman Yıldırım: Benim karın ağrım yok başkanım.