Osman Durmuş'un yanıtı

SAĞLIK Bakanı Doç. Dr. Osman Durmuş'tan, bu sütunda 1 Eylül tarihinde çıkan ‘‘Kendimize Soruyoruz’’ başlıklı yazı nedeniyle aldığımız mektubu aşağıda aynen yayınlıyoruz:‘‘Bakanlık Müsteşarı olarak yaklaşık iki yıl süre ile görev yapan Prof. Dr. Haluk Tokuçoğlu'nun istifa ederken yayınladığı mektupla ilgili olarak Bakanlık Teftiş Kurulu'nu harekete geçirdim ve gerekli soruşturmayı yaptırdım. Yine aynı konuyla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı'nın soruşturma isteğine onay verdim.Kardeşlerimden birisi 21 yıldır Sağlık Bakanlığı'nda görev yapmaktadır. Benim bakanlık görevine başlamamdan önce Doktor Atama Şube Müdürlüğü, Avrupa Topluluğu Daire Başkanlığı Şube Müdürlüğü görevlerinde bulunmuş, üniversite mezunu, hizmeti ve müktesebi itibarıyla daha üst görevlere atanabilecek donanıma sahip bir bürokrattır. Benim dönemimde Yardımcı Sağlık Personeli Atama Dairesi Başkanı olarak görev almış olup, Personel Genel Müdürlüğü'nde görev yapan 6 daire başkanından birisidir. Diğer kardeşim ise yaklaşık 20 yıldır diş hekimi olarak çalışmaktadır. Geçtiğimiz yıl yasal prosedüre uygun olarak Ankara 75. Yıl Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'ne diş hekimi olarak tayin edilmiştir. Hiçbir idari görevi yoktur.Zat-ı alinizin de gayet iyi bildiği gibi herkes hakkında her türlü iddia ortaya atılabilir. Ancak suçu ispatlanıncaya kadar insanlara suçlu muamelesi yapılamaz. Bakanlığım yasalar ve yönetmeliklerle yönetilmektedir. Kamu hizmetine engel haller yasalarla belirlenmiştir. Dolayısıyla, 657 sayılı yasa ve diğer yasalara göre devlet memurluğuna atanmasında bir engeli olmayan ve hizmetine ihtiyaç duyulan herkesin ataması yapılabilir. Kaldı ki çıkartılan sicil afları ve diğer aflar kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Yaptığım her türlü atama, terfi ve görevlendirme işlemleri denetime açıktır.Yazınızda ‘‘Başkalarının bilimsel araştırmasını kendine aitmiş gibi yayınlayan kişi’’den kastedilen Müsteşarım Doç. Dr. Sefer Aycan'dır. Sayın Aycan'ın Müsteşarlık görevine getirilmesinin hemen akabinde söz konusu iddialar basına yansımış ve gerekli araştırma yapılmıştır. Buna göre, kendisi bir akademisyen olan Sayın Müsteşar'ın geçmişte yönettiği bir doktora tezi, önce hocası (Doç. Dr. S.Aycan) ve öğrencisinin imzası ile bir bilimsel dergiye gönderilmiş, daha sonra aynı araştırma bazı ilavelerle birlikte daha farklı imzalarla başka bir dergiye gönderilmiştir. İlk gönderilen derginin yazıyı geç yayınlaması üzerine, sanki ilk makale daha sonraki makaleden alınmış gibi bir izlenim doğmuştur. Bu konuyla ilgili olarak hem Müsteşarım hem de öğrencileri tarafından gerekli açıklamalar yapılmıştır.Hal böyle iken, çeşitli zaman ve zeminlerde kamuoyuna lanse edilen fakat hepsinin cevapları ve açıklamaları ilgili merciler tarafından verilen birtakım iddiaların derlenip toparlanarak yeni hadiselermiş gibi kamuoyuna yansıtılmasını ve bunlara dayanarak Sağlık Bakanlığı'nın ‘‘dürüst yönetilmediği’’ gibi bir sonuç çıkarılmasını açık bir haksızlık olarak değerlendiriyor, saygılar sunuyorum.Doç. Dr. Osman DurmuşSağlık Bakanı’’Sayın Durmuş'un dedikleri bunlar. Hemen söyleyelim. Onun dediklerinin aksini iddia edenlere de bu sütunu açık tutacağız.