Güncelleme Tarihi:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı’nın yazılı açıklamayla duyurduğu kararda, gerekçe olarak MİT Kanunu’nun
26. Maddesi gösterildi. Fidan’ın, PKK ile yapılan Oslo görüşmeleriyle ilgili ifadeye çağrılmasından sonra değiştirilen Kanun maddesinde, “MİT mensuplarının görevlerini yerine getirirken, görevinin niteliğinden doğan veya görevinin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan ötürü haklarında cezai takibat yapılması Başbakan’ın iznine bağlıdır” deniliyor.
KCK soruşturmasını yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya, 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile eski Müsteşar Emre Taner, eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ile MİT çalışanları Yaşar Yıldırım ve Hüseyin Kuzuoğlu’nu şüpheli olarak ifadeye çağırdı. İfadeye gelmemeleri üzerine MİT’çiler hakkında yakalama emri çıkartıldı. Fidan’ın da ifadesinin alınması için Ankara özel yetkili Cumhuriyet Savcılığı’na talimat yazıldı. MİT’çilerin ifadeye çağrılması üzerine Savcı Sarıkaya, KCK soruşturmasının MİT’le ilgili bölümünden alındı. Sarıkaya’nın yerine savcı Adem Özcan görevlendirildi. MİT Kanunu’nun 26. Maddesi’nde yapılan değişiklikle MİT mensupları hakkında soruşturma yapılabilmesi için Başbakan’dan izin alınması zorunluluğu getirildi. Yasadaki değişikliğin ardından Taner, Güneş, Yıldırım ve Kuzuoğlu hakkındaki yakalama emri kaldırıldı. Fidan’ın talimatla ifadesinin alınması için gönderilen yazı ise geri çekildi. Savcı Özcan, Mart 2012’de Fidan’ın da aralarında bulunduğu 5 MİT’çi hakkında soruşturma izni verilmesi için yazdıkları yazıyı gerekçeleriyle birlikte Başbakanlığa gönderdi.
Soruşturma izni istendikten 9 ay sonra Aralık 2012’de İstanbul TMK’dan sorumlu Cumhuriyet Başsavcıvekili Oktay Erdoğan, soruşturmayı kendisinin yürüteceğini belirterek dosyayı Savcı Özcan’dan istedi. Başbakanlık ise Şubat 2013’de 5 MİT’çi için soruşturma izni vermediğini savcılığa bildirdi. Bunun üzerine savcılık 5 MİT’çi hakkında takipsizlik kararı verdi.