Oscar'ın en güzel adayı

Güncelleme Tarihi:

Oscarın en güzel adayı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2001 00:00


Derleyen Azize BERGİN
Haberin Devamı

Hollywood'un son dönemlerde adından çok söz ettiren yıldızı Juliette Binoche, şimdi de Oscar'a aday oldu. ‘‘Chocolat’’ filmindeki oyunuyla en iyi kadın oyuncu kategorisine giren yıldız, bu aralar adaylığın heyecanını yaşıyor...

Bir kaç saat sonra sahneye çıkacaktı. Sahne arkasındaki soyunma odasında saçı başı dağınık bir halde, bir yaşındaki kızı Hannah'ın bezini değiştirmekle meşguldü. Sanki bir süre sonra sahnede Harold Pinter'in ‘‘İhanet’’ isimli oyununda başrolü oynayacak sanatçı o değilmiş gibi rahattı. O küçücük odada kızıyla kendisine ait bir dünya kurmuştu. Ve o dünyadan dışarı adımını atmaya hiç de niyetli görünmüyordu. Sırtında solmuş, eski bir yeşil kazak vardı. Bol paçalı pantolonu da eskiciye verseniz belki almak istemeyecekti. 36 yaşındaki oyuncu bir yaşındaki kızı Hannah ve yedi yaşındaki oğlu Raphael'e iyi bir anne olmak için çırpınıyordu. Gece geç saatlere kadar çalıştığı için çocuklarını uykuya yatırıp onlara masal anlatmaya ya da okumaya vakti yoktu. Ve bu durum da Juliette Binoche'yi çok üzüyordu. Çocuklarından uzun süre ayrı kalmamak için de onları film setlerine ve tiyatro kulislerine taşıyordu. Çocuklar her zaman annelerinin yanındaydılar.

Bu yıl ‘‘Chocolat’’ filmindeki oyunuyla en başarılı kadın oyuncu Oscar'ına aday gösterilen Juliette Binoche, pürüzsüz cildi, yumuşak tavırları ve dişi görünüşüyle ün yapmış bir sanatçı. Çevirdiği filmlerde canlandırdığı tiplerin iç dünyalarına girmeyi ilke edinmiş. ‘‘Chocolat’’ filminin çekimleri başlamadan önce Juliette Binoche bir pasta fırınında bir süre çalıştı. Çikolatayla arasında derin bir bağ kurmak istiyordu.

İnsanları biraraya getirme tutkusu

Amerikan sinemasının en başarılı kadın yıldızı seçilmeye aday olan Juliette Binoche, acaba gerçek yaşamında başka hangi özellikleriyle dikmkat çekiyor? Paris'te dünyaya gelen yıldızın en önemli özelliği bağımsızlığına aşırı sayılabilecek derecede düşkün olması. Juliette Binoche, iki buçuk yaşındayken babası yönetmen Jean Marie Binoche ile annesi tiyatro oyuncusu Monique Stalens boşanmıştı. Dağılan ailenin küçük kızı da üç yaşında yatılı yuvaya gönderildi ve yedi yaşına kadar orada kaldı. Juliette Binoche, çocukluğunu aile ortamından uzak geçirdiği için çok küçük yaşta kendi başının çaresine bakmayı öğrendi. Yatılı okulda yalnızlıktan bunalmamak için hayal kurmanın önemini farketmişti. Küçük kız, boş zamanlarını hep olmadık hayallerle oyalanarak geçiriyordu. Bir süre sonra da sürekli hayal dünyasında yaşamak ve gerçeklerden uzaklaşabilmek için oyuncu olmayı aklına koydu. Küçük kız, annesinin evine döndükten sonra da oyunculuk kararından vazgeçmedi. Annesi onu ‘‘Üç Ahbap Çavuşlar’’ın filmlerine götürüyordu. Okulda da Charlie Chaplin'in filmlerini izliyordu.

Annesiyle babasının ayrılması, Juliette Binoche'da insanları biraraya getirme tutkusunu yaratmıştı. Tiyatroyu da insanları biraraya getirebildiği için sevdiğini söylüyordu.

Binoche, 15 yaşında özel bir sanat okulunda öğrenim görmek için Paris'e taşındı. Artık kendi ayakları üzerinde duracaktı. İki yıl sonra bir öğrenci tiyatrosunda yönetmenlik yaptı ve de başrolde oynadı. Bir süre sonra genç kız kendine bir menajer buldu ve bir tiyatro topluluğuyla tüm Fransa'yı kapsayan bir turneye çıktı.

Tiyatro okuluna yazılan genç kız bu arada bir filmde rol aldı. Daha sonra okulu bırakıp profesyonel oyuncu olarak iş aramaya koyuldu. Jean Luc Godard'ın ‘‘Hail Mary’’ isimli filminde küçük bir rol alınca, dünyalar sanki onun olmuştu. Aslında bu dev yönetmen ile çalışmak Juliette Binoche'u çok korkutuyordu ama ondan öğreneceği çok şey vardı.

Yapmadığı iş kalmadı

Juliette Binoche, geçimini sağlamak için bir markette kasada çalıştı, ressamlara modellik yaptı. Beş yıl daha Fransa'da film çevirdi. Ancak 24 yaşındayken ‘‘Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği’’ isimli film ile uluslararası üne sahip oldu. Bu filmde Daniel Day Lewis ile başrolleri paylaşmıştı. Filmin özellikle erotik sevişme sahneleri dikkat çekmişti.

Oscar adayı yıldızın aşk hayatının pek de başarılı geçtiğini söyleyemeyiz. Genç oyuncu, aşk ile işi birbirine bir kez karıştırdığını ve bunun da sonucunun çok kötü olduğunu söylüyor. Hayatına giren erkeklerle uzun süre birarada kalamadı. Juliette Binoche, nerdeyse bebeklik günlerinden beri kendi başının çaresine bakmaya alışmıştı. Bir başkasının hükmü altına girmek ona göre değildi. İşte bu yüzden iki çocuğunun babalarıyla da uzun süreli ilişkiye giremedi. Yıldızın oğlu Raphael'in babası profesyonel dalgıç Andre Hall. Kızı Hannah'ın babasının ise Benoit Magimel olduğu sanılıyor. Juliette Binoche'nin parmağında bir nikah yüzüğü var. Yıldız evli olmadığını, bu yüzüğü de piyesteki rolü için taktığını söylüyor. Ancak sanatçı, özel ilişkilerini herkesten gizlemeye çalıştığı için bu açıklama pek inandırıcı bulunmadı.

Haberin Devamı

Juliette Binoche, Paris'teki temsiller sona erince, ‘‘İngiliz Hasta’’ filminin yönetmeni Anthony Minghella'nın yöneteceği ‘‘The Assumption of a Virgin’’ isimli filmde başrolü oynayacak. Paris ve New York'ta evleri olan yıldız film çevirmeyi çok seviyor ama ev işi yapmaya zaman bulamadığı için de üzülüyor. Sabahleyin mutfağa girip yeni yemekler denemek varken erkenden stüdyoya gitmek canını sıkıyor. Çocuklarıyla birlikte sade bir hayat sürmek ve kendi halinde yaşamak, Juliette Binoche için en büyük mutluluk.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!