Güncelleme Tarihi:
Oğullarının ölümünün ardından kendilerine verilen cezayla ikinci acıyı yaşayan ve maddi durumu iyi olmayan Balcı çifti, Danıştay'da temyizdeki davalarının olumlu sonuçlanmaması halinde haklarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) aramak için kolları sıvadı.
2002 yılı Temmuz ayında meydana gelen olayda, bamya tarlasında çalışan babası Mümin ve annesi Bahriye Balcı'nın yanına giden Şehit Kemal İlköğretim Okulu öğrencisi Osman Balcı, halk arasında ‘Karadul’ olarak bilinen, ancak yapılan araştırma sonucu ‘Eresus Walckenaerius’ denilen türden olduğu saptanan siyah renkli bir örümcek tarafından ısırılmıştı.
Yerde kıvranan oğlunu görüp ısıran örümceği öldüren Mümin Balcı, tedavisini yaptırmak üzere Urla Devlet Hastanesi'ne götürdü. İlk müdahalesi yapıldıktan sonra evine gönderilen küçük Osman, fenalaşınca İzmir'deki Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ne sevkedildi, ancak kurtarılamadı. Ölüm haberiyle yıkılan baba Mümin Balcı, oğlunun ölümünde ihmali olduğunu, İzmir'e sevkedilmesi için ambulans tedarik etmediğini ileri sürdüğü Urla Devlet Hastanesi'nde ilk müdahaleyi yapan Doktor F.Y. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Şikayeti değerlendiren Urla Cumhuriyet Başsavcılığı, doğru tedavi uyguladığını söyleyen ve suçlamaları kabul etmeyen F.Y. hakkında Kaymakamlığın yargılama izni vermemesi üzerine Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Bölge İdare Mahkemesi de, Urla Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazını reddetti. F.Y. hakkında ceza davası açılmasıyla ilgili yürütülen bu soruşturma, itirazın reddedilmesi üzerine ‘takipsizlik’ kararıyla sona erdirildi.
TAZMİNAT DAVASI DA REDDEDİLDİ
Oğullarının ölümünün peşini bırakmayan Balcı ailesi, avukatları Erol Çakır'ın aracılığıyla, olayda doktor hatasının olduğunu, hastane tarafından ambulans verilmemesi, zehirlenmelere karış antitoksinin bulunmamasının, ihmali doğurduğunu ileri sürüp Sağlık Bakanlığı'na müracaat ederek 300 bin YTL manevi, 200 bin YTL maddi olmak üzere toplam 500 bin YTL tazminat talep etti.
Şikayeti değerlendiren Bakanlık, tazminat talebini reddetti. Tazminat davasının harcını yatıracak yeterli maddi güçleri bulunmayan aile bu sefer, Urla Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararıyla adli yardımdan yararlandı. Balcı ailesi, Sağlık Bakanlığı aleyhine İzmir 2'inci İdare Mahkemesi'nde 500 bin YTL'lik tazminat davası açtı.
İzmir 2'inci İdare Mahkemesi'nin, adli yardım kararını kabul etmemesiyle tazminat oranı 90 bin YTL'ye düşürüldü. Davaya katılan İl Sağlık Müdürlüğü'nün görevlileri, suçlamaları kabul etmezken, hastaneye gelen herkesin kurtarılamayacağı bildirildi. Dosyanın gönderildiği İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 5'inci İhtisas Kurulu, ölümün örümcek sokmasından kaynaklandığını, ancak doktor hatası, ambulans verilmemesi gibi durumlarla ilgili kanaate varamadıklarını belirtti.
Bunun üzerine İzmir 2'inci İdare Mahkemesi, 90 bin YTL'lik tazminat davasını da reddetti. Ailenin, hazine avukatının temsil ettiği Sağlık Bakanlığı'na 4 bin 447 YTL avukatlık ücreti ödemesine hükmedildi. Karar üzerine Maliye Bakanlığı da aileye gönderdiği tebligat ile paranın faiziyle birlikte ödenmesini istedi. Aksi halde icra işlemi başlatacaklarını bildirdi. Balcı ailesinin avukatı Çakır da, Danıştay'a kararın temyizi için başvurdu.
‘AİHM'E GİDECEĞİZ’
Avukat Çakır, hala Danıştay 10'uncu Dairesi'nde temyizde bulunan davayla ilgili kararın kesinleşmemesine rağmen bu vekalet ücretinin ödenmesi için hazine vekili tarafından müvekkillerine tebligat yapıldığını ve çocuğunu kaybetmiş bir aileye bu şekilde yaklaşılmasının yanlış olduğunu söyledi. Avukat Çakır, “Kararın temyizi için Danıştay'a başvurduk. Çocuğunu kaybetmiş bir aileye bu yapılmamalı, ailenin haklarını sonuna kadar koruyacağız. Mücadelemiz devam edecek karar temyiz edilmez ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye aleyhine dava açacağız” diye konuştu.
MEZARI BAŞINDA AĞLIYOR
Her gün çocuğunun mezarı başına giderek gözyaşı döktüğünü belirten acılı baba Mümin Balcı şunları söyledi:
“Oğlumun ağladığını duyduk, baktık kolunu tutuyor. Örümceği öldürdük, ben şüphelendim. Osman'ı alıp Urla Devlet Hastanesi'ne götürdük. Orada Dr. F.Y., nöbetçiydi. ‘Sağlık memuruna bir iğne yapıp gönderin’ dedi. Ben kendisine, ‘Ya yatırın ya da ambulans verin çocuk hastanesine götürelim’ dedim. ‘Benim buna yetkim yok, bir şey olmaz yarım saat tutun sonra götürün’ dedi.”
Çocuklarını alıp eve getirdiklerini, sabah uyanıp yanına gittiğinde Osman'ın yüzünün şiştiğini ve yürüyemediğini, bunun üzerine onu tekrar hastaneye götürdüklerini belirten Balcı, “Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ne götürmemizi söylediler. Götürdük, çocuk hastanesinde ‘geç kalınmış’ dendi” diye konuştu.
Balcı, oğlunun Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi”nde hayatını kaybettiğini ve kendisine burada verilen raporlarda ‘Örümcek ısırması neticesinde zehirlendiğinin’ yazdığını iddia ederek, “Çocuğum ihmalden öldü. Hakkımı sonuna kadar arayacağım. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağız” dedi.
DEDEKTİF GİBİ İZ SÜRDÜ
Olayın duyulmasının ardından Urla'ya gelip incelemelerde bulunan ve aileye yardımını esirgemeyen Ziraat Yüksek Mühendisi ve Böcek Uzmanı Derya Ulaşoğlu, çocuğu ısıran örümceğin zehirli ‘Eresus Walckenaerius’ olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Küçük çocuğu zehirleyen örümcek örneğini, Prag'da bir merkeze götürdüğünü ve burada kendisine bu örümceğin ısırdığı kişilerin zehirlenerek öldüğünün söylendiğini kaydeden Ulaşoğlu, “Türkiye'de bu tipteki zehirlenmelere karşı bir panzehir yok. Yurt dışından getirtilebilir. Bu tip olaylara karşı panzehir, sağlık ocaklarında ve acil serviste hazır tutulmalıdır. Ayrıca bu tip olaylarla karşılaşan herkesin, 0 232 412 39 39 numaralı zehir danışma hattını acil aramaları gerekir” dedi.