Güncelleme Tarihi:
Örtülü ödenek, devlet yöneticilerine ve kurumları, yıllık bütçe içinden, kullanım şartları konusunda "esneklik" içeren harcama kalemi anlamına geliyor. Örtülü ödeneğin amacı, belli bir programa ve projeye doğrudan bağlı olmadan, devlet yöneticilerine harcama yetkisi sağlanması. Türkiye Cumhuriyeti'nde örtülü ödenek, 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 24. Maddesiyle düzenleniyor.
KULLANIM ALANI; İSTİHBARİ FAALİYETLER, SOSYAL VE KÜLTÜREL AMAÇLAR...
Sözkonusu Kanun'da, örtülü ödeneğin kullanılabileceği alanlar şöyle sıralanıyor;
* Kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri;
* Devletin millî güvenliği ve yüksek menfaatleri ile Devlet itibarının gerekleri;
* Siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar;
* Olağanüstü hizmetlerle ilgili Hükümet icapları.
BÜTÇEDE "GİZLİ HİZMET GİDERLERİ" OLARAK GEÇİYOR
Örtülü ödenek harcamaları, bütçede "gizli hizmet giderleri" ibaresiyle yer alıyor. Ancak harcamalara ilişkin ayrıntı verilmiyor. Örtülü ödenek, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan beri, farklı isimler altında kullanılıyor.
MENDERES DÖNEMİNDE TARTIŞILMIŞTI
Ancak örtülü ödenek konusundaki ilk tartışma, Adnan Menderes hükümetlerinin ardından yaşanmıştı. 1960 ihtilali sonrasında kurulan mahkemelerde, örtülü ödeneğin "devletin menfaatleri için değil, kişisel ihtiyaçlar için kullanıldığı" iddiaları gündeme gelmişti.
EN ÇOK TARTIŞILAN ÖRTÜLÜ ÖDENEK HARCAMASI: PARSADAN'A VERİLEN PARA...
Örtülü ödenek konusu, yakın tarihte de "Parsadan olayı" ile kamuoyu gündemine gelmiş ve çok tartışılmıştı. 2 Kasım 1995 günü emekli Orgeneral Necdet Öztörün'un'un sesini taklit eden Selçuk Parsadan, Tansu Çiller’i telefonla arayarak, “Kemalistler Derneği” için 5 buçuk milyar lira istemiş, para ertesi gün Başbakanlık Örtülü Ödeneği’nden Parsadan’ın hesabına yatırılmıştı. Ancak Emniyet'in olayı öğrenmesinin ardından, Parsadan aranmaya başladı. Balıkesir'de gizlenen Parsadan, bir yandan da telefonla televizyonlara canlı olarak bağlanarak, yaşananları anlattı. Böylece kamuoyunun da olaydan haberi oldu. Parsadan, yakalanarak mahkeme önüne çıkarıldı. 1997 yılında Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Örtülü Ödenek davasından 6 yıl 3 ay, mahkemeye hakaretten 2 yıl ve başka bir dolandırıcılık davasından 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. 2001 yılında cezasını tamamlayarak, tahliye edildi.