Güncelleme Tarihi:
Nesim Malki cinayetinin bugüne kadar nasıl örtbas edildiği, Hürriyet'in ele geçirdiği sürpriz bir belgeyle ortaya çıktı. Cinayetin ardından jandarma ve polis tarafından hazırlanan evrakta, ‘Katillerin eşgali belirlenemediği’ gerekçesiyle yakalamaya yönelik herhangi bir çalışma yapılmadığı vurgulandı. Bu evraklarda ayrıca isimsiz bir ihbar üzerine Malki'nin gerçek failleri yerine, sabıkalı 3 Dev-Sol'cunun peşine düşüldüğü de anlaşıldı.
TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'na geçen yıl gönderilen ve bugüne kadar gizli kalan belgelerden ilki, cinayetle ilgili ilk soruşturmayı yapan Bursa İl Jandarma Komutanlığı'na ait. Dönemin İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Hüseyin Yılmaz, cinayetten neredeyse 1.5 yıl sonra 24 Şubat 1997 tarihinde Bursa Valiliği'ne gönderdiği belgede, şöyle demişti:
‘‘28 Kasım 1995 günü, Soğanlı Mahallesi, İzmir yakın çevre yolu ile Bursa Yalova yolu ışıklı kavşağında silahla ateş edilmek suretiyle öldürülen Nesim Malki olayının suç takip dosyasındaki tanık şoför Cengiz Yüksel'in ifadesinde hafif sakallı olarak belirttiği kişinin eşgali tam olarak tarif edemediğinden, kişinin robot resmi yapılamamıştır. Sadece sakallı olarak tarif ettiği kişinin de eşgali tam olarak tesbit edilemediğinden, bulma yolunda herhangi bir çalışmanın yapılamadığını bilgilerinize arz ederim.’’
Bu belge, cinayeti araştırmakla görevli Jandarma Komutanlığı'nın, ‘katillerin eşgali belirlenemedi’ gerekçesiyle soruşturmayı derinleştirmeden, rafa kaldırdığını ortaya koydu.
Bursa Emniyet Müdürlüğü'nün, cinayetten sonra Malki'nin failleri diye Dev-Sol'cu aradığı da ortaya çıktı. Malki'yi sabıkalı Dev-sol'cuların öldürdüğü ihbarı üzerine, polisin gerçek katillerin izini sürmek yerine Dev-Sol'cuları kovaladığı anlaşıldı. Dönemin Bursa Emniyet Müdür Yardımcısı Şevki Dinçal'ın 8 Nisan 1996'da hazırladığı ihbar tutanağında şöyle denildi:
‘‘Müdürlüğümüz santralini arayan kimliği belirsiz bir şahıs, Nesim Malki'nin İstanbul'da oturan Dev-Sol'dan sabıkalı Turan Kartal, eşi Azaduhi Kartal ve Remzi Onuk tarafından öldürüldüğünü ihbar etmiş, bu şahıslara silahları İstanbul Gültepe mevkiinde Serhat Otoparkı'nı çalıştıran Hüseyin Özcan'ın temin ettiğini beyan etmiştir.’’
Ancak Susurluk Komisyonu'na gönderilen resmi evraklarda, Malki cinayetinin failleri olarak isimleri gündeme gelen bu kişilerle ilgili ne tür bir işlem yapıldığı bilgisine yer verilmemesi de dikkat çekti.