Güncelleme Tarihi:
EKONOMİK SAVAŞ DERLER
“MİLLETİMİZİN iradesini sandıktan yönlendiremeyenler her dönemde farklı araçlarla üzerimize geldiler. Provokasyonla, darbeyle yapamadıklarını şimdi parayla gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Buna açık ifadeyle ekonomik savaş derler.
Ülkemizde döviz kurunun 15 Temmuz öncesi bulunduğu 2.8 liradan bugün 6 lirayı geçmesinin ne ekonomik ne de mantıklı biri izahı vardır. Türkiye bundan 20 yıl önce Asya ülkelerinde yaşandığı gibi bir finans kriziyle mi karşı karşıya, hayır. Türkiye 10 yıl önce Amerika ve İngiltere’de olduğu gibi bir mortgage kriziyle mi karşı karşıya, hayır. Türkiye, Yunanistan’ın 6-7 yıl önce ilan ettiği gibi resmi bir iflas mı yaşadı, hayır. Ama buna rağmen kredi kuruluşları bak, onu yine yükseltiyorlar. Niye? Dedim ya, ekonomik savaş. Siyasi kararlar.
Üretimde, ihracatta, turizm ve ticarette bir daralma mı söz konusu, hayır. Peki öyleyse kopan bunca fırtınanın sebebi nedir? Ekonomik hiçbir sebebi yok. Bu işin bir adı var mıdır? Bunun adı Türkiye’ye operasyon çekmektir. Operasyonun amacı da ülkemiz ekonomisinin savunma mekanizmalarını etkisiz hale getirerek Türkiye’yi finanstan başlayıp siyasete kadar varan tüm alanlarda teslim almaktır. Türkiye’ye ve Türk milletine diz çöktürmektir.
MEYDAN OKUYORUZ
Trabzon’dan ilan ediyorum: Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz. Şunu bilmelerini istiyorum. Teslim olmayacağız, üretmeye devam edeceğiz. İhracatımızı arttırmaya devam edeceğiz. İstihdamımızı genişletmeye devam edeceğiz. Fabrikalarımızın çarklarını işletmeye devam edeceğiz. Rekor büyüme oranlarıyla hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Siz dolarla üzerimize gelirseniz biz de başka yollarla işlerimizi yürütmenin çarelerini arayacağız.
Türk milleti kendisine tokat atana öteki yüzünü dönecek bir halk değildir. Biz gördüğümüz dostluklar karşısında ne kadar kadirşinas isek maruz kaldığımız düşmanlıkların cevabını misliyle verecek kadar da şedid bir milletiz. 81 milyonluk bir ülkeyle stratejik ortaklığını, yarım asrı geçen müttefikliğini, terör örgütleriyle ilişkileri uğruna feda edene sadece ‘Hadi güle güle’ deriz.
GEREĞİ NE İSE YAPARIZ
Senin stratejik ortağınım. Seninle Afganistan’da beraberim. Somali’de, Bosna’da beraber olduk ve şu anda Kabil’de havalimanını biz koruyoruz. Böyle müşterek stratejik bir ortağını kalkıp da PYD-YPG gibi terör örgütlerini sahiplenerek bir kenara nasıl koyarsın? 5 bin TIR silahı kuzey Suriye’ye taşıyorsun. 2 bin kargo uçağı silah, mühimmat yüklü, kuzey Suriye’ye getiriyorsun. Terör örgütlerine teslim ediyorsun. Bunları bize karşı kullandırtıyorsun. Bu da yetmiyor, kalkıp terör örgütleriyle ilişkisi olan bir papaz için 81 milyonluk bir Türkiye’yi feda etmeye kalkıyorsun. Kusura bakma, gereği neyse, bir hukuk devleti olarak biz onu yaparız. Kalkıp da talimatla Türkiye’ye boyun eğdiremezsiniz. Biz her şeyi hukuk içinde götürelim istedik. Ama gördük ki hukuk dilinden anlamıyorlar. Biz hukuk diliyle konuşmaya devam edeceğiz.”
SURİYE’DE YENİ OPERASYON SİNYALİ
“Terör örgütleriyle sınırlarımız içinde ve dışında kesintisiz bir mücadele yürütüyoruz. Her hafta ortalama 50 teröristi etkisiz hale getiriyoruz. Suriye’de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile güvenli hale getirdiğimiz bölgelere yenilerini eklemenin hazırlıklarında son aşamaya geldik. İnşallah yakında yeni yerleri de özgürleştirmiş ve güvenli hale getirmiş olacağız.”
ABD’DE HER YER KAYNIYOR
TÜM dünyaya ticaret savaşı açan, buna ülkemize dahil edene cevabımızı yeni pazarlara, yeni işbirliklerine, yeni ittifaklara yönelerek veririz. Hale bak, demir çelikte vergileri arttırıyor, vergi koyuyor. Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) üyesiyiz. DTÖ kurallarında böyle bir şey yok. Ben yaptım oldu mantığıyla böyle bir şey olamaz. Amerika’da her yer kaynıyor. ‘Yapılan iş yanlış’ diyorlar.
SAKALIMIZI TIRAŞ EDİYORLAR
Baktılar ki sahada bizimle başa çıkamıyorlar her zamanki gibi yine bel altı işlere yöneldiler. Zaten bizim siyasette de diplomaside de işte son örnekte olduğu gibi ekonomide de en büyük üzüntümüz karşımızda şöyle delikanlıca mücadele eden rakipler bulamamış olmamızdır. Bir kez daha siyasi ve sinsi bir oyunla karşı karşıyayız. Para bugün yoktur, yarın bulursunuz. Yatırım iki gün gecikir, üçüncü gün daha hızlı şekilde yaparak telafi edersiniz. Onlar şu anda bizim sakalımızı tıraş ediyorlar. Bilmiyorlar ki yarın çok daha gür çıkacak. Yastık altı dövizi olanlar, dolar, Euro, altını, lütfen bankalarda TL’ye çevirsinler.
ALTERNATİF FİNANS ARAÇLARI
Böyle bir ülkenin ayağına döviz kuru dolaştı diye tökezleyeceğini sanmak ahmaklıktır. 2023 hedeflerimiz var. Dün savunma sanayi ürünleri vermeyerek dize getireceklerini sandılar. Bugün de bizi dolarla sınayanlara yarın alternatif finans araçlarıyla cevabımızı vereceğiz. ‘IMF ile anlaşın’ diyenlerin, aslında ‘ülkenizin siyasi bağımsızlığından vazgeçin’ demek istediklerini de çok iyi biliriz. Türkiye’nin IMF’ye borcu yok. Aman faiz... Faiz de faiz... Bu can bu tende kaldıkça bu tuzağa da gelmeyiz. Çünkü faiz zengini daha zengin fakiri daha fakir yapan bir sömürü aracıdır. Kimse bizi bu tuzağa düşürmeye çalışmasın. Bu millet ayaklarına yeniden prangalar vurulmasına izin vermeyecek. Özgürlüğün bedeli ancak can olabilir.
HUKUKA DAVET EDİYORUZ
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan il başkanlığının ardından Trabzon Belediyesi önünde yaptığı konuşmada da özetle şunları söyledi: “Şimdi yeni bir şey daha çıkardılar. Demir çelikte bize yaptırım. Amerika bak, Dünya Ticaret Örgütü var. Bu örgütün kuralları içinde senin kuralsızlığın yok. Biz uluslararası hukuka göre hareket ederiz. Hukuk tanımama gibi bir anlayış Türkiye’de yoktur. Dolayısıyla biz kendilerini hukuka davet ediyoruz.
Biz sizinle NATO’da beraber değil miyiz? Beraber hareket etmiyor muyuz? Stratejik ortak değil miyiz? Ne oldu şimdi size? Bu ortaklığı niye bozuyorsunuz? Suç onlarda. Senin adamın suçluysa, terör örgütleriyle ilişkisi varsa bu ülkenin de bir yargı sistemi var. Gereği neyse bunu yapar. Halk Bankası genel müdür muavinini hiç suçu yokken tutuklayacaksın, siz kalkıp Halk Bankamıza hiçbir ilgisi alakası yokken yaptırım uygulayacaksın, Türkiye’den de kalkıp farklı şeyler isteyeceksin. Biz burada bir mütekabiliyet anlayışıyla hareket etmiyoruz. Sen öyle yaptın da biz öyle yapıyoruz diye değil. Suç işleyen bedelini ödeyecek, olay budur. Biz bugüne kadar Amerika ile hiçbir zaman kötü olmanın gayreti içine girmedik. Ama eğer böyle gidecekse Arapların bir sözü var, ‘men dakka dukka.’ Biz de onu yaparız.”
ÇOCUKLARLA BULUŞMA
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Rize’nin Güneysu ilçesinde kendisiyle tanışıp sohbet etmek isteyen çocuklarla bir araya geldi. Erdoğan Trabzon’da da kendisini karşılayan çocuklarla fotoğraf çektirdi.
RİZE’DE OTEL AÇTI
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, memleketi Rize’de otel açılışı yaptı. Geceyi Güneysu ilçesindeki konutunda geçiren Erdoğan, dün Temizer Grup tarafından yapımı tamamlanan Ramada Otel’in açılış törenine katıldı. Erdoğan’a İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan da eşlik etti. Kurdele kesimi öncesi konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırımın kente hayırlı olmasını temenni etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra otele girerek incelemelerde bulundu. DHA