Ortadoğu, filozofları birbirine düşürdü
Güncelleme Tarihi:
Ersin KALKAN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 13, 2003 01:54
Dünya 21. Felsefe Kongresi'nin üçüncü gününde felsefeciler, ‘‘21. yüzyılın dünyası, kültürel kimlik, savaşlar, şiddet ve terör’’ü tartışmaya devam etti. Savaş ve politik güç üzerine yapılan bir yuvarlak masa toplantısında felsefeciler birbirlerini şiddeti ve zulmü desteklemekle itham edince ortalık karıştı.
Günün en ilginç tartışması, Kanada, ABD, Güney Kore, Litvanya, ve Bulgaristan'dan gelen 5 felsefecinin katıldığı yuvarlak masa toplantısında yaşandı. Radikal Filozoflar Birliği (RPA) tarafından düzenlenen ‘‘Terörizmin Etiği, Savaş ve Politik Güç’’ başlıklı toplantıda Irak Savaşı, Filistin-İsrail gerginliği ve Ortadoğu'nun geleceği konuşuldu.
Oturuma birer bildirgeyle katılan felsefeciler, tartışma bölümüne geçtiklerinde dile getirilen bazı görüşleri eleştirmeye başladılar. Güney Koreli felsefeci John McGuire, Kanadalı katılımcının Ortadoğu sorunundan bahsederken İsrail'e değinmemesinin anlamlı olduğunu savundu. Ortadoğu sorununun ‘‘medeniyetler çatışması’’nı alevlendirdiğini belirten McGuire, ‘‘Ortadoğu'nun içinden İsrail'i çıkarırsak sorun ortadan kalkar’’ deyince kıyamet koptu. Kanadalı felsefeci yerinden kalkarak ‘‘İsrail'i nereye koyacağız o zaman’’ diye sordu.
Bu noktadan itibaren felsefeciler, İsrail, Filistin tarihi, Yahudilere yönelik acımasız katliamlar, vatansız kalmış Filistin halkının dramı üzerine gerilimli tartışmanın içine girdi. Tartışmaların siyasi alana kaydığını savunan ABD'li felsefeci, bir ara yerinden kalkarak salonu terk edeceğini belirtince ortalık duruldu. Felsefeciler konunun başına dönerek felsefi bir tartışmaya yöneldiler.
Ulus-devlet’in modası geçiyor
Globalleşme ve Kültürel Kimlik başlıklı açıkoturumda ABD'den Adamantia Pollis, Kore'den In-Suk Cha ve Türkiye'den Yusuf Örnek birer bildirge sundu. Oturumda, globallaşmenin yerel kültür ve milliyetçilik üzerine etkileri tartışıldı. Konuşmalar sırasında ABD'ye en keskin eleştirinin Amerikalı felsefeci Pollis'ten gelmesi dikkat çekti. Pollis, bir gün önce aynı kürsüde konuşan Alman filozof Jürgen Habermas gibi devlet kavramının içeriğinin değişmeye başladığını savundu. ‘‘Devletler artık her alanda egemenliklerini ortaya koyamayacaklar’’ diye söze başlayan Pollis, devlet otoritesinin küreselleşmeyle beraber ekonomik ve etnik gruplar arasında parçalanmakta olduğunu öne sürdü. ‘‘Çokuluslu şirketlerin etnik farklılıkları politize ederek ortaya gerilimler çıkardığını’’ belirten Pollis, ‘‘Ancak iki örneği bunun dışında bırakabiliriz. Kıbrıslı Rumlar ile Türkler arasındaki gerilim ile Türkiye'deki Kürtlerle ilgili meseleyi çokuluslu şirketlerin yarattığı bir gerilimlere bağlamayamayız’’ dedi.
Aynı oturumda söz alan Dr. Yusuf Örnek ise, uluslararası medyadaki globalleşmeyle birlikte ulus devlet modelinin eski moda bir yönetimine dönüştüğünü söyledi.
Türkiye'de felsefe İngilizce yapıldı
Dün yapılan Türkiye'de Felsefe sempozyumu, katılımcıların ilgisini çekmedi. 1700 kişilik salonda yaklaşık 200 dinleyici yer aldı. Sempozyumu izlemeye gelen Türk felsefe meraklılarının çoğu simultane çeviri yapılmadığı için salon kapısından geri döndü. Beş Türk ve iki Yunanlı felsefecinin katıldığı sempozyum, İngilizce yapıldı. Sempozyumun tercüme edilmemesi şaşkınlıkla karşılandı.
Oturuma birer bildirgeyle katılan felsefeciler, tartışma bölümüne geçtiklerinde dile getirilen bazı görüşleri eleştirmeye başladılar. Güney Koreli felsefeci John McGuire, Kanadalı katılımcının Ortadoğu sorunundan bahsederken İsrail'e değinmemesinin anlamlı olduğunu savundu. Ortadoğu sorununun ‘‘medeniyetler çatışması’’nı alevlendirdiğini belirten McGuire, ‘‘Ortadoğu'nun içinden İsrail'i çıkarırsak sorun ortadan kalkar’’ deyince kıyamet koptu. Kanadalı felsefeci yerinden kalkarak ‘‘İsrail'i nereye koyacağız o zaman’’ diye sordu.
Bu noktadan itibaren felsefeciler, İsrail, Filistin tarihi, Yahudilere yönelik acımasız katliamlar, vatansız kalmış Filistin halkının dramı üzerine gerilimli tartışmanın içine girdi. Tartışmaların siyasi alana kaydığını savunan ABD'li felsefeci, bir ara yerinden kalkarak salonu terk edeceğini belirtince ortalık duruldu. Felsefeciler konunun başına dönerek felsefi bir tartışmaya yöneldiler.
Ulus-devlet’in modası geçiyor
Globalleşme ve Kültürel Kimlik başlıklı açıkoturumda ABD'den Adamantia Pollis, Kore'den In-Suk Cha ve Türkiye'den Yusuf Örnek birer bildirge sundu. Oturumda, globallaşmenin yerel kültür ve milliyetçilik üzerine etkileri tartışıldı. Konuşmalar sırasında ABD'ye en keskin eleştirinin Amerikalı felsefeci Pollis'ten gelmesi dikkat çekti. Pollis, bir gün önce aynı kürsüde konuşan Alman filozof Jürgen Habermas gibi devlet kavramının içeriğinin değişmeye başladığını savundu. ‘‘Devletler artık her alanda egemenliklerini ortaya koyamayacaklar’’ diye söze başlayan Pollis, devlet otoritesinin küreselleşmeyle beraber ekonomik ve etnik gruplar arasında parçalanmakta olduğunu öne sürdü. ‘‘Çokuluslu şirketlerin etnik farklılıkları politize ederek ortaya gerilimler çıkardığını’’ belirten Pollis, ‘‘Ancak iki örneği bunun dışında bırakabiliriz. Kıbrıslı Rumlar ile Türkler arasındaki gerilim ile Türkiye'deki Kürtlerle ilgili meseleyi çokuluslu şirketlerin yarattığı bir gerilimlere bağlamayamayız’’ dedi.
Aynı oturumda söz alan Dr. Yusuf Örnek ise, uluslararası medyadaki globalleşmeyle birlikte ulus devlet modelinin eski moda bir yönetimine dönüştüğünü söyledi.
Türkiye'de felsefe İngilizce yapıldı
Dün yapılan Türkiye'de Felsefe sempozyumu, katılımcıların ilgisini çekmedi. 1700 kişilik salonda yaklaşık 200 dinleyici yer aldı. Sempozyumu izlemeye gelen Türk felsefe meraklılarının çoğu simultane çeviri yapılmadığı için salon kapısından geri döndü. Beş Türk ve iki Yunanlı felsefecinin katıldığı sempozyum, İngilizce yapıldı. Sempozyumun tercüme edilmemesi şaşkınlıkla karşılandı.