Yılmaz ÖLMEZ
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 2005 02:03
Orman teşkilatının, yeni ormancı türküsü hazırlatması, Muğla’daki ünlü Belen Kahvesi’nin sakinlerini üzdü. Muğla’nın Çaybükü Köyü’nde 1946 yılında işlenen cinayetin ardından yakılan ‘Ormancı’ türküsündeki ormancının kötü imajını silmek için Orman Genel Müdürlüğü bir süre önce yeni bir türkü hazırlattı.
‘Ormancı’ türküsündeki sarhoş ve zorba ormancının, yeşili korumak uğruna canını vermekten kaçınmayan orman çalışanlarını rencide ettiği gerekçesiyle hazırlanan yeni türkü, cinayetin işlendiği Çaybükü Köyü’nde üzüntü yarattı.
KÜÇÜK DÜŞÜRME YOK
Ormancı türküsündeki, cinayete kurban giden Muhtar Tevfik Cezayir’in şimdi onun gibi muhtar olan torunu Necati Cezayir, ‘Göreve geldiğimde Muğla valimizle irtibata geçip Belen kahvesinin açılması için çalışma başlattım. Kahvehane restore edildi ve hizmete açıldı. Tur otobüsleri Belen kahvesini ziyaret için geliyor. Biz de devamlı ormancı türküsünü çalıyoruz. Bu türkü artık halkın. Sevilerek dinlenen türküde kesinlikle ormancılar küçük düşürülmüyor. Yani orman genel müdürlüğünün yeni türkü hazırlatmasına hiç gerek yoktu’ diye konuştu.
OLAY NASIL OLMUŞTU
Çaybükü (Gevenes) Köyü’nde ağa çocuğu Mustafa Şahbudak, Köy Muhtarı Tevfik Cezayir’in en yakın arkadaşıdır. İkili her akşam köy kahvesinde dama oynar. Bu karşılaşmalar, ilgiyle izlenir. Bir temmuz akşamı yine dama tahtasının başına otururlar. Oyunun yarısında ‘Sarı Mehmet’ lakaplı orman memuru Mehmet İn gelir. Ormancı ile muhtar arasında evrak yüzünden tartışma başlar. Ormancı dama masasını yumrukla darmadağın eder. Mustafa Şahbudak buna tahammül edemez ve ormancıya tokat atar. Ormancı Mehmet kamasını çıkarıp Şahbudak’ı kolundan yaralar. Şahbudak da ormancıyı korkutmak için belindeki tabancayı çıkarır, yere doğru ateş eder. Ormancı kaçar, Şahbudak kaçmasın diye bir el daha ateş eder ve kaza kurşunuyla dostu Tevfik’i vurur.
TRT SANATÇILARI SESLENDİRDİ
Gerçek ormancıyı ve yeşil sevgisini anlatan yeni türkünün sözlerini Murat Kalaycıoğlu yazdı, genel müdürlükçe incelenip düzenlemeleri yapıldıktan sonra Orman Genel Müdürlüğü ve OGEM-VAK işbirliğiyle bestelendi ve TRT sanatçıları tarafından seslendirildi. Hazırlanan CD’ler, ilk olarak 8 Haziran 2005’te İstanbul’da gerçekleştirilen ‘Ormanlarımız Yanmasın -Alo 177’ sloganlı Ulusal Destek Kampanyası’nda halka dinlettirildi ve olumlu tepkiler alındıktan sonra bölge müdürlüklerine dağıtıldı. Bu konudaki gelişmeler Orman Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde da yeraldı.
Çok üzüldüler
Türküde adı geçen Belen Kahvesi’nin sakinleri, yeni türküye anlam veremediklerini söyledi. Belen Kahvesi’nin müdavimleri, üzüntülerini dile getirdi, ‘Türkiye, o acı olayı anlatan Ormancı türküsünü çok sevdi. Burada ormancının zorbalığı anlatılmıyor. Ormancının küçük düşürülmesi hedeflenmiyor. Bu halka malolmuş. Olayı çıkaran ormancının yaptıkları bütün teşkilata maledilemez ki. Neden böyle hassasiyet gösterdiklerini anlamadık’ dedi.
Bildiğimiz türkü
BELEN Kahvesi’ndeki tatsız olaydan sonra Tahir Usta’nın bestelediği türkü:
AMAN ORMANCI
Çıktım Belen Kahvesi’ne baktım ovaya
Bay Mustafa çağırdı dam oynamaya
Ormancı da gelir gelmez yıkar masayı
Söz dinlemez ormancı çekmiş kafayı
Aman ormancı, canım ormancı
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı
Gevenes’in ortasında değirmen döner
Değirmenin suları dağından iner
Ormancıya atılan kurşun Tevfik’e döner
Tevfik’in feryatları yürekleri deler
(NAKARAT)
Gevenes’in suları hoştur içmeye
Üstünde köprüsü var gelip geçmeye
Tevfikimi vurdular hiç mi hiç yere
Yazık ettin ormancı köyün iki gencine
(NAKARAT)
Bu da yeni türkü
Murat Kalaycıoğlu’nun yazdığı yeni Ormancı Türküsü ise şöyle:
ORMANCI
Görevimiz bu ülkeye hizmettir
Ormanları olan vatan cennettir
Ağaç yetiştirmek de bir ibadettir
Nerde orman varsa hizmetindeyiz
Ormanların bekçisi ormancıyız biz
Çevreciyiz hepimiz ormancıyız biz
Ağaçtır toprağın baktığı gözler
Ağaçtır yaşamı anlatan sözler
Ormanlar bin türlü canlıyı gizler
(NAKARAT)
Ağaç gönlümüzün sevgi köşesi
Bir yanda su akar dalda kuş sesi
Akça ağaç çamlarıyla meşesi
Gece gündüz orman nöbetindeyiz
Ormana sevdalı ormancıyız biz
Çevreciyiz hepimiz ormancıyız biz
Yeşil bir denizdir görülmez dibi
İçimizde bitmez yaşam sevinci
Her ağaç milletin çocuğu gibi
(NAKARAT)