Orman içindeki üniversite kampuslarına yıkım kararı

Güncelleme Tarihi:

Orman içindeki üniversite kampuslarına yıkım kararı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 1999 00:00

Haberin Devamı

Orman Bakanı Nami Çağan açıklıyor: ‘‘Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu orman içine yapılan üniversitelerin, bu arazileri boşaltması yönünde karar aldı.’’ Çağan, bu karala Koç, Sabancı, Işık, Batı, Maltepe ve Yeditepe Üniversitesi'nin kampuslarının yıkılmak zorunda olduğunu söyledi.

Orman Bakanı Prof. Nami Çağan, her zamanki sakin üslubu ile bakan arkadaşlarına şöyle diyor:

‘‘Orman arazilerine yapılan üniversiteler kapatılıyor...’’

Karşısında oturan partili arkadaşı Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, duyduklarına inanamıyor:

‘‘Nami Hoca anlamadım bir daha söyler misin?’’

Çağan, tekrarlıyor:

‘‘Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu orman içine yapılan üniversitelerin, bu arazileri boşaltması yönünde karar aldı...’’

NASIL OLUR NAMİ HOCA

Bu söz spordan sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü'yü ayağa kaldırıyor:

‘‘Nami Hocam nasıl olur? Siz bir üniversite hocasısınız. Bu kadar bina yapıldı. Hepsine yığınla para harcandı. Binlerce öğrenci eğitim alıyor...’’

Çağan, bakan olarak kararda bir sorumluluğunun bulunmadığını vurguluyor.

Karar karşısındaki çaresizliğini hissettiren ses tonuyla devam ediyor:

‘‘Orman içine yapılan üniversitelerle ilgili davalar açılmış, idari mahkemelerde görüşülmüş, Danıştay'a gitmiş. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu da kamu yararı görmediğini belirterek üniversitelerin bu alanları boşaltmalarına karar vermiş.’’

EĞİTİM BAKANI ŞAŞKIN

Çağan'ın bu sözleri DSP'li TBMM Başkanvekili Ali Ilıksoy'un odasında bir anlık sessizliğe neden oluyor.

Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu, üsteliyor:

‘‘Bakanlık olarak sizin yapacağınız bir şey yok mu?’’

Çağan, şu karşılığı veriyor:

‘‘Ortada kaziyye-i muhkeme (kesinleşmiş hüküm) var. Kaziyye-i muhkeme karşısında ben ne yapabilirim? Alınan kararı uygulamazsam bu durumda bakan olarak ben suç işlemiş olmam mı?...’’

Odada bir çözüm yolu bulunmaya çalışılıyor.

DSP Ankara Büyükşehir Belediye başkan adayı Doğan Taşdelen, ‘‘Orman rejimi dışına çıkarılmış yerler olarak’’ buraların üniversitelere verilebileceğini söylüyor.

Çağan bunun Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtip ekliyor:

‘‘Orman rejimi dışına çıkan yerleri ancak orman köylüsüne verebiliriz. Onlar da bu arazileri ürün almak amacıyla kullanabilirler...’’

Çağan: Yapacak birşey yok

Orman Bakanı Nami Çağan, herkesi şok eden yıkım kararıyla ilgili üniversitelerin başlangıçtaki tutumunu da eleştiriyor:

‘‘Sanki yer yokmmuş gibi gidip orman içine kuruyorlar. ODTÜ kıraç bir araziydi. Dönemin 2. Ordu Komutanı Cemal Tural Paşa ile ODTÜ Rektörü Kemal Kurdaş el ele verip Ankara'ya büyük bir orman kazandırdılar. Hacettepe Beytepe Kampusu da kendi ormanını yaratmadı mı?’’

Çağan şehir çevresinde Milli Emlak'ın elinde birçok arazinin bulunduğunu hatırlatıyor. Üniversitelerin bu arazileri rahatlıkla alabilecek iken, orman arazisine yönelmiş olmalarına anlam veremiyor.

Sözünü şöyle tamamlıyor: ‘‘Yapacak bir şey yok, üniversiteler ormanı boşaltacak...’’

Konuyu dün Orman Bakanlığı Müsteşarı Muzaffer Karakaş ile konuşuyoruz. Karakaş orman arazisi içine yapılan Koç, Sabancı, Işık, Batı, Maltepe ve Yeditepe üniversiteleri ile ilgili Orman Mühendisleri Odası'nın davalar açtığını belirtiyor.

ÖRNEK OLUŞTURAN KARAR

Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun, Koç ile ilgili kararını verdiğini, diğerlerinin davasının devam ettiğini söylüyor ve ekliyor:

‘‘Genel Kurul'un aldığı bu karar diğer davalar için de emsal olacak. Şimdi biz ne yapacağız? Üniversiteye binaları bize devret mi diyeceğiz, binalarını yık, ormanı eski haline getir mi diyeceğiz, yoksa ben aldım yıkıyorum mu diyeceğim?’’

Çuvaldızı kendilerine batırmadan da geçmiyor:

‘‘Orman arazisindeki binlerce kaçak binaya bir şey yapamayan orman idaresi, kamu yararına olan vakıf üniversitelerinin binalarını mı yıkacak? Diğer tarafta da yargı kararı var, ne yapacağımızı şaşırdık.’’ ÖSS sonuçlarının açıklandığı bir sırada binlerce öğrenciyi, öğretim üyesini ilgilendiren karar karşısında, eğitimci de, bakan da, bürokrat da çare bulamıyor. Hepsi de sıfırdan bir politika geliştirmenin yolunu arıyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!