Murat KAZANCI / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2012 00:00
SUİKASTE kurban giden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink davasında gerekçeli karar açıklandı. Özel Yetkili 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce açıklanan gerekçede, delillerin soruşturma ve kovuşturma aşamasında bütün verileri tetikçilere işaret ettiği, arkasındaki azmettiricilere ulaşılamadığı belirtilerek, şöyle denildi: “Hatta kuvvetle muhtemel cinayeti işleyen Ogün Samast ve azmettiren Yasin Hayal dahi bu kişilerin kim olduğunu bilmemektedirler. Cinayet için ortada tahmin edilenden de daha büyük bir terör örgütü olmasaydı, delillere daha kolay ulaşılacağı mantık düzleminde çıkarılabilecek bir sonuçtur. Bu mantıkla belki de var olduğu iddia edilen terör örgütünün delillerin toplanması sürecine de yönlendirme yaparak sirayet etme ihtimali dahi vardır. Ancak bu yalnızca ve her zaman varsayıma dayalı ihtimal olarak kalmıştır.” Mahkeme gerekçede, neden örgüt olmadığını özetle şöyle açıkladı:
1 yıl beklemezlerdi
Dink cinayeti için 2006’nın ilk aylarında tetikçi olarak sanık Zeynel Abidin Yavuz, diğer sanıklar Yasin Hayal ve Erhan Tuncel tarafından belirlenmiş ancak Yavuz cinayetten vazgeçtiğinden, Hayal ve Tuncel 1 yıl gibi uzunca bir sürede yeni tetikçi görevlendirememişlerdir. Bir örgüt disiplini olmuş olsaydı yönetici olarak iddianamede suçu tipikleştirilen Hayal ya da Tuncel’in hiç zorlanmadan yeni tetikçiyi hemen tespit edip görevlendirmesi gerekecekti.
Trabzon’da yaşayan, simit satan, kırtasiyecilik yapan, öğrenci olan sanıklar, kuvvetle muhtemel maktulün yazılarını dahi okumamışlardır. Sanıklar genel olarak Türk ve İslam düşüncesini kendilerine rehber edinmiş Alperen Ocaklarına gidip gelen ya da bir ara ocakta görev almış yani organik bağı olan kişilerden seçilmiştir. Örgüt yöneticisi konumunda olduğu iddianamede anlatılan sanık Yasin Hayal, 1 adet cinayet silahını jandarmanın
haber elemanından istemekte ve bu tür suçlar için uzun kabul edilebilecek bir süre silah temini için beklemektedir. Hayal bir
yemek parası kadar olan 180 TL’yi biriktirme ve borç alma sonucunda temin edebilmiş, mermileri de ancak bir başka sanık olan Salih Hacısalihoğlu’ndan rica minnet alabilmiştir. Bu araç ve gereçlerle terör örgütünden bahsetmek tüm ceza hukuku ilkelerimizi yok saymakla mümkün olabilecektir.
Şüphe sanık lehine
Tartışılan 7 ayrı eylemde sanıklar farklıdır, farklı sanıkların ortak bir yerden talimat aldıklarını gösterir bir delil elde edilememiştir.
Örgüt merkezi tespit edilememiştir. Örgüt var ise nerede, ne zaman hangi amaçla kurulduğu tespit edilememiştir. Örgütü kuranların karşılıklı iradelerinin hangi prensip ve suçlar etrafında oluştuğu tespit edilememiştir.
Devamlılık gösteren bir yapı var ise 19 Ocak 2007’den sonra ne tür eylemler içerisinde olduğu bilgisi elde edilememiştir.
Örgüt yöneticileri ya da üyeleri tespit edilememiştir. Örgütün amaç suçları işlemek üzere gerekli araç ve gereçlere sahip olduğunu gösterir delil elde edilememiştir.
Ağca gibi meşhur olacaktı
YASİN Hayal, Dink’in öldürülmesi olayında gözaltına alındığında gazetecileri gördüğünde, “Orhan Pamuk akıllı olsun akıllı” diye bağırarak tehdit etmiştir. Hayal’in, yine kriminal kişilik durumu nedeniyle gazetecileri gördüğünde kendisine ideal kişi olarak kabul ettiği Mehmet Ali Ağca gibi meşhur olmak için bu tehdit eylemini yapmış olabileceği gözden kaçırılmamalıdır.
Sorumlu tutulması uygun olmaz
SANIK Erhan Tuncel maktulün öldürülmesi fikrini sanık Yasin Hayal’e verdikten sonra bilerek sürecin dışına çıkarak zaten Hayal’in cinayeti işleyeceğini bildiğinden uzak duruyor gibi yapmış olabilir. Ancak Tuncel’in süreci bu şekilde yönlendirdiğinin deliline dosyamızda ulaşılamadığından cinayetten Tuncel’in sorumlu tutulması ceza hukuku ilkelerine uygun düşmez. Zira ceza hukukunda ‘Faal nedamet gösterip suçtan dönen failin ayağına altın köprü döşenir’ ilkesi gereği icra ettiği hazırlık hareketleri ne kadar suç oluşturuyorsa, yalnız o fiilden sorumlu tutulur.