Mehmet KAYMAK/ ADANA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 27, 2012 12:40
ADANA, İzmir ve Sakarya’da 5 yıl önce para karşılığı organ ticareti yaptıkları iddiasıyla tutuksuz yargılanan 14 sanıktan, organ satın alan veya aracılık eden 4 kişi 1,5- 6,5 yıl arasında hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, organlarını satan 6 sanığa ise ’içinde bulundukları sosyal ve ekonomik şartlar nedeniyle bu suçu işlediklerine’ kanaat getirerek ceza vermedi. 4 sanık ise delil yetersizliğinden beraat etti.
Merkez Sarıçam İlçesi’nde oturan Yahya Altınay’ın, oğlu İsmail Altınay’ın karaciğerini 12 bin 800 liraya sattığı, ameliyatın ise İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirildiğini ihbar etmesi üzerine güvenlik güçleri harekete geçti. 12 Şubat 2008’de düzenlenen operasyonla organ ticareti yaptıkları iddiasıyla aralarında alıcı ve vericilerin de bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı. Yoksul kişilerin böbrek ve karaciğerlerini 12- 15 bin lira karşılığı sbattığı, aracıların ise organ bekleyen varlıklı kişilerden 100 bin liranın üzerinde para aldığı öne sürüldü. Sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan şüphelilerden 3’ü tutuklandı. Sanıklar hakkında ’suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve bu örgüte üye olmak, teşekkül halinde organ ticareti yapmak, bu suça teşebbüs etmek’ suçlarından 3 yıldan 21 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Adana 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanıklar, haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Tutuklu sanıklar, ilk duruşmada suç vasfının değişme ihtimaliyle tahliye edildi.
’ELEKTRİK VE SU FATURAMI ÖDEDİ’
Organ mafyası liderliğiyle suçlanan kahveci 47 yaşındaki Osman Kökyıldırım, organ ticareti yapmadığını iddia ederek, kendi böbreğini bağış olarak verdiğini söyledi. Maddi sıkıntı içerisinde olduğu için böbreğini bağışladığını savunan Kökyıldırım ifadesinde şunları anlattıi:
"Evimin elektrik, su parasını ödeyememiştim. Sıkıntıdaydım, moralim bozuktu. Eşimi hastaneye götürdüğümde böbrek hastası Mehmet Ali Delibaş’la tanıştım. Ona böbreğimi bağışlamayı teklif ettim. O da kabul etti. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki ameliyatla böbreğimi verdim. Ekonomik durumum iyi olmadığı için Mehmet bey benim elektrik su paramı ödedi. Bin lira yardım için para verdi. İhtiyacım olduğunda da para yardımında bulunuyordu. Bana yaptığı yardım 20 bin lirayı geçmemiştir. Verdiği parayla kahve açtım. Kahveye gelenler benim böbreğimi bağışladığımı biliyorlardı. Paraya ihtiyacı olanlar organlarını verebileceklerini söylüyorlardı. Ben de kendilerine yardımcı oldum. Ben bu işler için kimseden para almadım. Ancak, İzmir’e gidiş gelişler ve diğer masrafları organ nakli yapılacak kişiler bana ödedi. Ben bu işin suç olduğunu bilmiyordum."
’BÖBREĞİNİ BAĞIŞLAYINCA YARDIM YAPTIM’
Kökyıldırım’dan böbrek aldığı öne sürülen 70 yaşındaki Mehmet Ali Delibaş da, sanığın ’iyilik olsun’ diye böbreğini kendisine bağışladığını belirterek şöyle konuştu:
"Osman’ı, eşini hastaneye getirip götürdüğü sırada tanıdım. Beni üzgün görünce böbreğimden rahatsız olduğumu, nakil gerektiğini, sırada 50 bin kişi olduğunu söyledim. O da, ’Eşimle ben organlarımızı bağışladık. Öldükten sonra kime nakledileceğini bilmiyoruz. Ben sizi sevdim. Böbreğimi size bağışlamak istiyorum’ dedi. Ben de kabul ettim. Bağıştan sonra, Osman’ın durumunun kötü olduğunu öğrendim. Elektrik ve su borcunu ödedim. Kahve açmak istediğini söyleyincede borç para verdim."
’MADDİ DURUMUM ÇOK KÖTÜYDÜ’
Sanıklardan 51 yaşındaki Cihangir Evran ise, işsiz ve ekonomik durumunun çok kötü olması nedeniyle böbreğini 15 bin liraya Ömer Yavuz’a verdiğini söyledi. Evran, "Bu parayla borçlarımı ödedim. 3 bin lira kalmıştı. Bu parayla Osman’la birlikte kahve açtık" diye kendini savundu.
ALANLARA CEZA VERİLDİ
Mahkeme heyeti, yaklaşık 5 yıl süren yargılama sonunda sanıklardan 32 yaşındaki Cengiz Gökalp ile 39 yaşındaki Mehmet Ali Delibaş’ı diğer sanıklardan böbrek satın aldıkları için 4’er yıl 2’şer ay hapis cezasına çarptırdı. Organ mafyasının lideri olmakla suçlanan sanık Osman Kökyıldırım’a ise ’organ ve doku ticareti ve bu suça aracılık etmek’ suçundan 6 yıl 8 ay hapis cezası verildi. 53 yaşındaki Kamil Yılmaz ise ’doku satın almaktan’ dolayı 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, bu ceza için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Organlarını sattıkları ileri sürülen 6 sanığa ise, ’içinde bulundukları sosyal ve ekonomik şartlar nedeniyle bu suçu işlediklerine’ kanaat getiren mahkeme, TCK’nın 92/1 maddesine göre, ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi.
Örgüt kurma ve bu örgüte üye olma suçlarından yargılanan diğer sanıklar ise delil yetersizliğinden beraat etti.
MKA(OA/COŞ) (FOTOĞRAFLI)
DHA-Güvenlik - Türkiye-Adana - Mehmet KAYMAK
2012-09-27 12:07:42