OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 29, 2001 00:00
Avrupa ve ABD'de organ nakillerinin yüzde 80'i kadavradan, yüzde 20'si ise canlı vericiden alınırken, Türkiye'de tam tersi yaÅŸanıyor. Organ bağışı oranı Ä°spanya'da milyonda 30, Kıbrıs Rum Kesimi ve Belçika'da milyonda 40-50 iken, Türkiye milyonda 1'in altındaki oranla Madagaskar, Patagonya gibi ülkelerle yarışıyor. En büyük faktör ise altyapı eksikliÄŸi ve buna baÄŸlı olarak doktorlardaki motivasyonsuzluk.Organ nakli konusunda Türkiye'de durum, tam anlamıyla içler acısı. Ä°nsanların henüz 'organ bağışlama' kavramına yeni yeni alıştıkları ülkemizde, Batı'nın aksine yapılan organ nakillerinin yüzde 80'i ‘‘canlı’’ yapılıyor.GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde artık organ reddini önleyen ilaçların da geliÅŸtirilmesiyle, doku uyumu en önemli kıstas olmaktan çıkıyor. Türkiye'de böbrek ve karaciÄŸerlerin çok büyük çoÄŸunluÄŸu, hasta yakınlarından alınıyor. Organ nakilleriyle uÄŸraÅŸan uzmanlar, organ bağışıyla ilgili ‘bilinç’in yavaÅŸ yavaÅŸ oluÅŸmakta olduÄŸunu, ancak altyapı (özellikle yoÄŸun bakım üniteleri), koordinasyon ve ilgili elemanların motivasyon eksikliklerinin bağış ve nakil sayısını olumsuz etkileyen baÅŸlıca faktörler olduÄŸunu belirtiyorlar. 2001 Uluslararası Transplantasyon Kongresi'nde, organ naklini ‘hobi’ olarak yaptıklarını belirten uzmanlar, konunun özel bir yasayla düzenlenmesi ve ‘profesyonel’ yaklaşım gerektiÄŸini savundular. SaÄŸlık Bakanlığı KaraciÄŸer Nakli Bilim Kurulu Ãœyesi Doç. Dr. Yaman Tokat, Ä°zmir'de beyin ölümü gerçekleÅŸen her 5 hastadan 3'ünün yakınlarının organ bağışı yaptığını söyledi. SaÄŸlık Bakanlığı Böbrek Nakli Bilim Kurulu Ãœyesi Doç. Dr. Faruk Gönenç ise ‘‘Halkımızın organ bağışı konusunda bilinçli olmadığı görüşüne katılmıyorum. Ä°zmir'deki halkla Ankara'dakinin bir farkı yok. Ama Ä°zmir'de 30 organ çıkıyorsa Ankara'da 5. Bu fark, organizasyona, bu iÅŸe gönül verenlerin iyi kanalize olmasına, altyapıya dayanıyor’’ dedi. TAKSÄ° PARASI YOKEge Ãœniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi KliniÄŸi'nde de görev yapan Doç. Dr. Tokat, Türkiye'nin organ bağışı konusunda yalnız Avrupa'nın deÄŸil, geliÅŸmekte olan ülkeler sıralamasında da en kötü durumda olduÄŸunu söyledi. Organ bağışı sayısının Ä°spanya'da milyonda 30, Kıbrıs Rum Kesimi ve Belçika'da milyonda 40-50 olduÄŸunu belirten Doç. Dr. Tokat, ‘‘Türkiye'de milyonda 1'in altında. Madagaskar, Patagonya gibi ülkeler gibiyiz. En kötü durumdayız. Bu koÅŸullarda iyi durumda olmamız da mümkün deÄŸil’’ dedi. Organ naklinin 30-35 kiÅŸilik ekip çalışması gerektirdiÄŸini hatırlatan Doç. Dr. Tokat, ÅŸunları söyledi:‘‘Bu koÅŸullarda çok bile organ bulunup naklediliyor. Organ nakliyle ilgili elemanlar özendirilmeli, motive edilmeli. Bizim halkla bir sorunumuz yok. Beyin ölümü gerçekleÅŸen her 5 hasta yakınının 3'ünden organ bağışı alıyoruz. Ekipler motive edilse, çıkan organlar fazla bile gelir ve dışarıya gönderebiliriz. Her ameliyatta, cerrahın ve diÄŸer elemanlar cebinden masraf ediyor. ‘Organ çıktı' diye elemanımı aradığımda otobüs, taksi parasını düşünüyor. Zaten ne kadar maaÅŸları var? Hiç olmazsa zarar etmeyelim. Organ nakillerinden kazananlar sadece hasta ile ilaç ÅŸirketleri. Organ nakillerinin farklı bir konu olduÄŸu ve özel statülü olması gerektiÄŸi bilinmeli. Yasal düzenlemeler yapılsa, Türkiye organ nakillerinde dünyada söz sahibi olur.’’SaÄŸlık Bakanlığı’nın organ bağışıyla ilgili son yönetmeliÄŸinde bu tür düzenlemelerin yapılmadığını söyleyen Doç. Dr. Gönenç, ‘‘Türkiye'de bu iÅŸ hobi olarak yapıyor. Tenis oynayacağımıza, yüzeceÄŸimize organ nakli yapıyoruz. Ä°ÅŸimiz olmadığı sürece ileriye gidemezsiniz. 3 saat üst üste tenis oynayamazsınız. Yorulursunuz. Ä°yi organize olunursa organların yüzde 100'ü kullanılabilir. Kalplerin neredeyse yarısından fazlası kullanılamıyor. Bir amatörlük var. Bizim ki sokak maçlarına döndü. Bütün dünya devler liginde, biz kendi aramızda sokakta top çeviriyoruz’’ dedi. Ankara Yüksek Ä°htisas Hastanesi'nde görev yapan Ãœrolog Doç. Dr. Faruk Gönenç, ise Türkiye'deki organ azlığının ‘çok ileri safha’da olduÄŸu görüşünde: ‘‘Böbrek nakli için 8-10 bin, kalp nakli için de 250-300 kiÅŸinin organ bekliyor. Organ nakline gönül verenlerin iyi kanalize olması gerekiyor. Beyin ölümü gerçekleÅŸen hastaların organları talep edilir. Bu nedenle yoÄŸun bakım üniteleri artırılmalı ve modernleÅŸmeli. Hasta sahibi hastasını getirdiÄŸini zaman o merkezde her ÅŸeyin yapıldığından emin olmalı. Bunu yapmazsanız kim olursa olsun organını bağışlamakta tereddüt eder’’ dedi. Hem organ bulan hem de nakledenlerin maddi ve manevi motivasyona ihtiyaçları var.'' 1996-2000 yılları arasında binin üzerinde organın naklini koordine eden Organ Nakli KuruluÅŸları Koordinasyon DerneÄŸi BaÅŸkanı Prof. Dr. UluÄŸ Eldegez, organ bulunması ve nakli için herkesin ‘ulusal saÄŸlık sigortası’ ÅŸemsiyesi altına alınması gerektiÄŸini savundu. Ulusal saÄŸlık sigortasının herkese eÅŸit saÄŸlık hizmeti saÄŸlayacağını belirten Prof. Dr. Eldegez ise organlar için ulusal dağıtım sistemi, listesi mutlaka oluÅŸturulmalı. Hakkari'deki ile Ä°stanbul'daki hastanın hakkı ve ÅŸansı eÅŸit olmalı, görüşündeydi.UZMANLARIMIZ YETERLÄ°New York Mount Sina-i Hospital KaraciÄŸer Nakli BaÅŸkanı Prof. Dr. Şükrü Emre, organ bulmanın her yerde zor olduÄŸunu, ancak iyi bir organizasyon kurmanın önemli olduÄŸunu söyledi. Organ nakliyle ilgili organizasyonların politik olmaması hatta sivil bir örgüt tarafından yürütülmesinin ideal olduÄŸunu belirten Prof. Dr. Emre, konuyla ilgili ÅŸunları söyledi: ‘‘Devletin tek görevi organ nakli için altyapı, yasa hazırlamak, denetlemek, kaliteyi artırmak olmalı. Hükümetler, saÄŸlık bakanları deÄŸiÅŸtikçe konunun önemi azalmamalı.’’ Türkiye'nin organ nakli yapan tek kadın cerrah, HaydarpaÅŸa Numune Hastanesi'nden Doç. Dr. Gülüm Altaca, bir organ vericisinden 6-7 hastanın yaÅŸam bulduÄŸunu belirtti: ‘‘Teknik altyapı, cerrahi becerilerde Avrupa ve Amerika ile hiçbir farkımız yok. Kongrelerde bildiriler sunuyoruz. BaÅŸarı oranlarımız aÅŸağı yukarı aynı. Organ bağışı artarsa, nakil de artacak. Dolayısıyla da deneyim kazanılacak. SaÄŸlık Bakanlığı'nın Organ Nakli Koordinasyon Sistemi var. Hastanelerde koordinatörleri var. Herhangi bir kaçak olmasına imkan yok. Çok sıkı izleniyor. Organlar sırasına göre gönderiliyor.’’ SaÄŸlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Organ Nakli Hizmetlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Naci Uz, organ ve doku bağışının SaÄŸlık ve Milli EÄŸitim bakanlıkları, üniversiteler, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı, gönüllü kuruluÅŸlar, basınla birlikte, kısaca herkesin saÄŸlık sorunu olduÄŸunu söyledi. Kadavradan nakilleri artırmayı hedeflediklerini belirten Dr. Uz, ‘‘Ülkenin organ ve doku nakli hizmetlerinin istenen düzeye ulaÅŸabilmesi için muhakkak organ ve doku bağışlarının artırılması gerekiyor. Bu amaçla bakanlık ve gönüllü kuruluÅŸlar, organ nakli doku bağışı konusunda ortak çalışıyorlar’’ dedi. Öğretim görevlisinden hemÅŸireye kadar organ nakli ile ilgili tüm elemanların doÄŸru bilgilenmesi ve halkı yönlendirmesi gerektiÄŸini vurgulayan Dr. Uz'a göre, en önemli hedef kitleleri saÄŸlık personeli. Gençlerii de organ bağışıyla bilgilendirmek amacıyla afiÅŸ ve slogan yarışması düzenlenmiÅŸ. Bu yolla tüm ailelere organ bağışı konusunda mesajlar verilmesi hedeflenmiÅŸ. Yeterli yoÄŸun bakım üniteleri bulunmamasının da en önemli sorunlar arasında yeraldığını belirten Dr. Uz, ‘‘Bakanlığımız tüm kamu ve üniversite hastanelerindeki yoÄŸun bakım ve reanimasyon servislerinin iyileÅŸtirme çalışmalarına devam etmektedir. Konuyla ilgili mali düzenlemeler de geliÅŸtiriyor’’ dedi.Dr. Uz, Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi'nin kurulmasıyla organ nakillerinin arttığını da söyledi: ‘‘Nisan ayı itibariyle aktif çalışmaya baÅŸlayan sistemle 2000 yılı organ nakilleri ÅŸimdiden geçildi. 2000'de kadavradan 11 kalp nakli gerçekleÅŸmiÅŸken, bu yıl AÄŸustos'a kadar 23 kalp nakli yapıldı. 2000'de 7 kalp kapağı alınmışken, bu yıl 42 kalp kapağı temin edildi. Geçen yıl kadavradan 39 karaciÄŸer nakli gerçekleÅŸmiÅŸken, bu yıl 46 karaciÄŸer nakli yapıldı. Yine 2000'de kadavradan 92 böbrek nakli, bu yıl ise 116 böbrek nakli gerçekleÅŸti.’’Binlerce hasta bekliyorSaÄŸlık Bakanlığı'nın Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi'ne Türkiye'de organ nakli yapan tüm üniversite, kamu ve özel hastaneler katıldı. SaÄŸlık Bakanlığı'nın 2000 verilerine göre rakamlar şöyle:Yaklaşık bin 500 kalp, binin üzerinde de karaciÄŸer nakline aday hasta bulunuyor. Ancak karaciÄŸer nakli için 401 hasta baÅŸvurdu. Bunlardan 59'una karaciÄŸer nakli yapılabilir.2000 yılında kalp bekleyen ve son safhada hastaneye yatan 164 hastadan, ancak 11'ine nakil gerçekleÅŸtirildi.20 binin üzerinde kronik böbrek hastası mevcut. Bunlardan 4 bin 286 hasta, her türlü laboratuvar tetkiklerini yaptırarak organ nakli için sıraya girdi. Bu hastalardan sadece 368 tanesi böbrek nakli imkanı buldu.Ä°lk kez 47 yıl önce yapıldı1954'de insanda ilk baÅŸarılı organ nakli yapıldı. ABD'de Dr. Joseph Murray tek yumurta ikizleri arasında böbrek nakli yaptı.1962'de kadavra vericiden ilk böbrek nakli gerçekleÅŸtirildi. 1967'de ilk kalp nakli Güney Afrika'da yapıldı.1981'de ilk kez kalp ve akciÄŸer birlikte nakledildi.Â
button