Güncelleme Tarihi:
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, İnternet Andıcı davası kapsamında, Yüksek Askeri Şura kararı kapsamında Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığına atanan (EDOK) Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler ile Tümgeneral Hıfzı Çubuklu’nun da aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında yakalama emri çıkarılmasına karar verdi. 92 sayfalık İnternet Andıcı iddianamesini hazırlayan özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız, 22 sanık hakkında yakalama emri çıkarılmasını istemişti. 13. Ağır Ceza Mahkemesi savcı Kansız’ın talebini değerlendirerek sonuca bağladı.
14 KİŞİ HAKKINDA YAKALAMA KARARI
Mahkeme heyeti, YAŞ kararıyla Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığına atanan Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu (Balyoz Davası'ndan tutuklu), korgeneraller Mehmet Eröz, İsmail Hakkı Pekin, tümgeneraller Hıfzı Çubuklu, Mustafa Bakıcı, Tuğamiral Alaettin Sevim, Albay Sedat Özüer, emekli Albay Fuat Selvi, Hulusi Gülbahar, Cemal Gökçeoğlu, Mehmet Bülent Sarıkahya ile Ziya İlker Göktaş hakkında yakalama emri çıkarılmasına karar verdi.
8 SANIK HAKKINDA YAKALAMA KARARI ÇIKARILMADI
Mahkeme davanın 8 sanık hakkında ise yakalama kararı çıkarılması talebini reddetti. Mahkeme kararında, Sanıklar, Orhan Güçlü, Murat Uslukılıç, Meryem Kurşun, Hasan Atama Yıldırım, Cem Şimşek, Altunay Şahin, Fatih Koca ve Recai Alkan’ın üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, dosya içeriğini de dikkate alarak sanıklar hakkında yakalama kararı çıkarılmasına yer olmadığını belirtti.
ALBAY ÇİÇEK 'GERÇEK BİR BELGEDİR' DEMİŞTİ
Heyet, davanın, aynı mahkemede görülen “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” davası ile birleştirilmesine de hükmetti. Davanın ilk duruşması 12 Eylül'de yapılacak. İrticayla Mücadele Eylem Planı davasının tutuklu sanığı Dursun Çiçek, 2 Ağustos günü görülen duruşmada "İnternet Andıcı gerçek bir belgedir" demişti.
Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan iddianamede, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 312/1. maddesinde “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir” hükmünün yer aldığı belirtilerek, sanıklar hakkında soruşturmanın 2 yılı aşkın bir süredir devam ettiği ve toplanan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi durumunda sanıkların TCK'nın 312. maddesindeki suçu işlediklerinin anlaşıldığı ifade edilmişti.
İddianamede, şüphelilerin eyleminin Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 100/3. maddesinde sayılan suçlardan olması, bu nedenle CMK'nın 100/2. maddesi uyarınca tutuklanma nedeninin var sayılması ve eylemin kanunda öngörülen muhtemel cezası dikkate alınarak sanıklar hakkında tutuklanmalarına karar verilmesi amacıyla yakalama kararı çıkartılması istenmişti.
ALBAY DURSUN ÇİÇEK: İNTERNET ANDICI GERÇEK BİR BELGEDİR
DURSUN ÇİÇEK'İN AVUKAT KIZINDAN DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ TALEBİNE TEPKİ