Güncelleme Tarihi:
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 66’sı tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası’nın 267. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, emekli Korgeneral Mehmet Eröz, emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, gazeteci Tuncay Özkan, emekli Albay Dursun Çiçek’in de aralarında bulunduğu 35 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın da aralarında bulunduğu 31 tutuklu sanık duruşmaya katılmadı.
TAŞDELER’İN KİMLİK TESPİTİ YAPILDI
Orgeneral Nusret Taşdeler’in ifadesi 19 Kasım 2012 tarihinden alınan ara karar gereği tedavi gördüğü Ankara GATA’da video konferans yöntemiyle bağlanılarak alındı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Nusret Taşdeler’in yanında avukatı Metin Güçlü, üye hakimlerden Hüsnü Çalmuk ve hastanede görevli kardiyoloji uzmanı Mehmet Yokuşoğlu’nun hazır bulunduğunu belirtti. Sesi ve görüntüsü duruşma salonunda bulunan ekranlara yansıtılan Taşdeler, Kara Harp Okulu ve Kara Harp Akademisi’ni bitirdiğini, orgeneral rütbesinde subay olduğunu, aylık gelirinin 7 bin 300 lira olduğunu, yine bin 300 lira kira geliri olduğunu söyledi. Sanık Taşdeler’e yasal haklarını hatırlatan Başkan Özese, İnternet Andıcı davası kapsamında düzenlenen iddianamede Taşdeler ile ilgili bölümleri okudu.
"HUKUKA UYAN TERTEMİZ BİR VATANDAŞIM"
Davada yargılanan silah arkadaşlarını selamlayarak savunmasına başlayan Taşdeler, sağlık sorunları nedeniyle daha önce ifade veremediğini söyledi. Hakkındaki suçlamaları reddeden Taşdeler, adli sicilinin temiz olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Ben hukuka uyan tertemiz bir vatandaşım. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir mensubu olarak, 47 yıllık askerlik hayatım boyunca yaptığım herşeyden onur ve gurur duyuyorum. Tüm silah arkadaşlarım gibi ömrüm boyunca yasalara ve hukuka uygun davrandım. İçinde bulunduğum bu durumdan, alnım ak bir şekilde çıkacağıma inanıyorum. 47 yıllık askerlik hayatım boyunca hakkımda soruşturma ve kovuşturma açılmadı. Emrimdeki astlarıma her zaman hukuka ve yasalara uymalarını öğütledim. Mesleğine gönülden bağlı olan biri olarak asker andıma ömrüm boyunca bağlı kaldım. 1 Eylül 1968 tarihinde içtiğim asker andı bundan sonraki hayatımın anlamını içerir. Hakkımdaki iddiaları hakaret kabul ediyorum. Şiddetle kınıyorum. Doğruların er ya da geç ortaya çıkacağını düşünüyorum. Hakkımda açılan davayla ilgili soruşturma evrakları bana ulaştı. Hakkımdaki iddialar zihnen ve bedenen gurur kırıcı, itibar düşürücü, haysiyet zedeleyici, ailemin onuru ile mensubu bulunduğum TSK’nın manevi şahsiyetine ağır bir tecavüz olarak görmekteyim. Benim alnım ak, başım dik. Gerçeğin bir süre üstü örtülse de sonunda gerçeklerin ortaya çıkacağını biliyorum."
2011 YILINDA YAKALAMA KARARI ÇIKMIŞTI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 8 Ağustos 2011 tarihinde Nusret Taşdeler hakkında yakalama kararı çıkarmış, Taşdeler’in rahatsızlanması üzerine GATA’da tedavi altına alınmıştı. Mahkemenin ara kararı üzerine Taşdeler’in mevcut rahatsızlığının tespitinin yapılması için Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’nda 25 Ocak 2012’de sağlık kontrolünden geçirilmişti. 2007-2008 yılında Genelkurmay Harekat Başkanı olarak görev yapan Taşdeler’in "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve "Terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 ile 22,5 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor. Soruşturma kapsamında da ifadesi bulunmayan Taşdeler hakkındaki iddialara ilk kez cevap verdi.
HAKİM İHBAR MEKTUBU OKUDU
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "2007 Eylül ayında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun’un emri gereği üniversitelerden bir kısım akademisyen ve CHP yönetiminden bazı politikacıların desteği ile dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Nusret Taşdeler himayesinde Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nda şube müdürü olarak görevli kurmay albaylar Dursun Çiçek, Sedat Özüer, İlker Ziya Göktaş ve Fuat Selvi tarafından kamuoyunu yönlendirme maksatlı çeşitli belgeler hazırlandığına tanık oldum" şeklinde iddiaların yer aldığı dosyada bulunan ihbar mektubunu okudu. İddiaları redden Taşdeler, ihbar mektubunun iftira mektubu olduğunu söyledi.
"CHP İLE BİR TEMASIM OLMAMIŞTIR"
İddiaların sadece iftira niteliğini taşıdığını söyleyen Taşdeler ifadesinde şunları söyledi:
"Mektupta ifade edilenlerden doğru ve gerçeğe uygun olan hususlar sadece, 2007 Yılının Eylül ayında Org.Ergin Saygun Genelkurmay 2’nci Başkanı, Korg.H.Nusret Taşdeler’in Genelkurmay Harekat Başkanı, Kurmay Albaylar Dursun Çiçek ve Sedat Özüer’in Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nda şube müdürü olduklarıdır. Diğer bütün ifadeler yanlış, gerçeğe aykırı ve yanıltıcıdır. Benim, Genelkurmay Harekat Başkanı olarak görev yaptığım 11 Ağustos 2007 - 20 Ağustos 2008 dönemini kapsayan bir yıllık süre içerisinde, hiçbir akademisyen ile bu anlam ve içerikte bir münasebetim olmadığı gibi, ne CHP ne de başka bir siyasi partinin yöneticisi veya herhangi bir politikacı ile, Başbakan Askeri Başdanışmanlığı görevim dışında, hiçbir temasım olmamıştır. Söz konusu döneme ait Genelkurmay Başkanlığı Karargahı ziyaretçi Kayıtları bu gerçeği teyit etmektedir. Esasen, CHP’nin o dönemdeki Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da 'Kendi partisi ile ilgili iddiayı kesin bir ifade ile reddettiği ve muhbirin derhal ortaya çıkarılmasını talep ettiği', 28-29 Ekim 2009 tarihli gazetelerde haber olarak yer almıştır."
"ANDIÇTA PARAFIM BULUNMAMAKTADIR"
İnternet Andıcı ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını söyleyen Taşdeler, "Bu andıç hakkında hiçbir bilgim, söz konusu andıçta ismim, imzam veya parafım, andıç muhteviyatında şahsıma herhangi bir atıf bulunmamaktadır. İnternet Andıcı, benim Genelkurmay Harekat Başkanlığı’ndan ayrılmamdan sonraki bir tarihte hazırlanmıştır. İddianamede, bu konuda şahsıma yöneltilen herhangi bir iddia veya suçlama yoktur" dedi.
"İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI İLE İLGİM YOK"
İrtica İle Mücadele Eylem Planı, evrak imha ve bilgisayar silme konularıyla bir ilgisinin de olmadığını söyleyen Taşdeler, "Bu konulara ilişkin bilgim yoktur. Zaten iddianamede de, bu konulardaki eylem ve faaliyetlerin, benim Genelkurmay Harekat Başkanlığı’ndan ayrılmamdan sonraki tarihlerde vuku bulduğu iddia edilmekte, bu konularda şahsıma yöneltilen herhangi bir iddia veya suçlama bulunmamaktadır" şeklinde konuştu.
İNTERNET SİTELERİ
İddianameyi eleştiren Taşdeler, "İnternet Andıcı iddianamesinde de örgüt suçlaması’nın en ağır biçimde ve hoyratça yapıldığı kanaatini taşımaktayım. İnternet siteleri konulu iddialar, benim Genelkurmay Harekat Başkanlığı yaptığım dönemi de kapsamaktadır. Ancak, 1999 yılında başlayan internet sitelerinin kurulması ve faaliyette bulunması konusundaki Harekat Başkanı sorumluluğunun, iddia makamı tarafından, sekiz yıl sonra, benim bu göreve başladığım 11 Ağustos 2007 tarihinden itibaren başlatılmasının sebebini anlamak mümkün değildir. Aslında, Genelkurmay Başkanlığı’nın kurumsal bir fonksiyonu olarak yürütülen, yasalara uygun rutin bir faaliyet nedeniyle, 1999-2007 dönemindeki Harekat Başkanlarına herhangi bir sorumluluk yüklenmemiş ve suçlama yöneltilmemiş olmasını, haklı ve doğru bir tasarruf olarak görüyorum. Sorun, böyle bir sorumluluk tevcihinin 11 Ağustos 2007 tarihinden itibaren, adeta doğrudan şahsımı hedef alarak başlatılmasındaki yanlışlık ve haksızlık ile ilgilidir" ifadelerini kullandı.
Taşdeler sözlerini şöyle sürdürdü:
"Benim Harekat Başkanlığım 11 Ağustos 2007- 20 Ağustos 2008 dönemini kapsamaktadır. Yani, İnternet Sitelerinin 1999-2009 yılları arasındaki on yıllık faaliyet sürecinin, 2007-2008 dönemindeki yaklaşık bir yıllık bölümüdür. Bilgi Destek Dairesi bünyesindeki tespit edilebilen ilk internet sitesi 14 Mart 1999, son İnternet Sitesi ise 24 Mayıs 2007 tarihinde açılmıştır. Benim görev sürem içerisinde, açılan veya kapatılan herhangi bir internet sitesi yoktur. Esasen söz konusu İnternet Sitelerinin açılması ile ilgili olarak hiçbir şahısa, herhangi bir suçlama da yöneltilmemiştir. Harekat Başkanlığım döneminde, internet siteleri ile ilgili faaliyetin yürütülme usul ve esaslarında herhangi bir değişiklik yapılmamış, 11 Ağustos 2007 tarihinde devralınan sistem bir yıl süreyle aynen devam ettirilmiştir. İddia makamının, 1999 yılından 11 Ağustos 2007 tarihine kadar olduğu gibi, bu bir yıllık dönemdeki Bilgi Destek Daire Başkanı hakkında da herhangi bir iddiada ve suç isnadında bulunmaması, son derece haklı ve doğru bir tasarruftur. Çünkü, iddianamede söz konusu dönemde, internet siteleri konusunda işlenmiş, kendisine yöneltilebilecek, somut bilgi ve belgelere dayanan herhangi bir suç görülmemektedir. Bu kanaatin iddia makamı tarafından da paylaşıldığı iddianameden anlaşılmaktadır. Ancak, bu durumda Harekat Başkanının, Bilgi Destek Dairesinin internet siteleri ile ilgili faaliyetlerinden dolayı suçlanmasının haklı ve doğru bir davranış olduğunu iddia etmek de mümkün ve uygun olmasa gerektir."
FİLOZOF VE YAZARLARDAN ALINTILAR YAPTI
Taşdeler, iddianamede de yer alan ’Bilgi Destek Planı’ konulu belgenin sahte olduğunu belirtti. Asker And’ını duruşmada okuyan Taşdeler savunmasında Hammurabi Kanunu, Magna Carta, Konfüçyus, Sokrates ve Friedrich Nietzsche, Ziya Paşa ve Namık Kemal gibi ünlü filozof ve yazarların sözlerinden alıntılar yaparak soruşturma aşamasını ve davanın hukuki sürecini eleştirdi. Duruşma Taşdeler’in ifadesinin alınmasıyla devam ediyor.