Güncelleme Tarihi:
ÇUKURCA'DA 7 ASKER ŞEHİT OLMUŞTU
Orgeneral Güner, eski Genelkurmay Başkanlarından Mareşal Fevzi Çakmak'ın ölümünün 60. yıl dönümü dolayısıyla Genelkurmay Başkanlığı’nda düzenlenen anma töreni ve panelin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
ORG. GÜNER: 7 ŞEHİT ASKER DOSYASI ASKERİ SAVCILIK'TA
Geçtiğimiz hafta içinde Hakkari’nin Çukurca İlçesi’nde 27 Mayıs 2009’da şehit olan 7 askerle ilgili Van Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı Vekilliği tarafından yürütülen soruşturma ile ilgili Van Cumhuriyet Başsavcılığı yazılı bir açıklama yapıldı. Türkiye'yi yasa boğan olaydan sonra mayının terör örgütü PKK tarafından yerleştirildiği açıklanmıştı. Genelkurmay Başkanlığı'nın düzenlediği basın bilgilendirme toplantısında da teröristlerin Irak'ın kuzeyinden sızdığı belirtilmişti. Ancak bir süre sonra komutanlara ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı internet sitelerine düşmüştü. Ses kaydında mayınların komutanın emriyle döşendiği iddiasına yer veriliyordu. Bunun üzerine şehit ailelerinin savcılığa suç duyurusu üzerine soruşturma başlatılmıştı.
Savcılık, soruşturma sonunda mayınların güvenlik amacıyla daha önce araziye TSK tarafından yerleştirildiği sonucuna vardığını belirtti. 'Taksirle birden çok kişinin ölümüne sebep olmak suçundan sorumluların cezalandırılması istenirken, suç askeri yargı kapsamında değerlendirildiği için görevsizlik kararı verilerek dosya Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderildi.
Hakkari'nin Çukurca ilçesinde 27 Mayıs 2009’da yedi askerin şehit olduğu mayın patlamasıyla ilgili dosyanın Genelkurmay Askeri Savcılığı’na geldiğinin hatırlatılması üzerine Orgeneral Güner, patlamanın her yıl yaz tertiplenmesi kapsamında o bölgeye gönderilen birliklerden birinin intikali sırasında olduğunu ifade ederek, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ölümle sonuçlanan her olaya emre gerek kalmadan savcıların el koyduğunu söyledi.
Güner şöyle devam etti:
“Kışlada elektrik çarptı vefat oldu, araç kaza yaptı vefat oldu, suya girdi boğuldu, sonu ölümle biten, kışlada da olduğu gibi, terörle mücadele bölgesinde de harekatta da ölümle biten her olaya otomatik olarak, hiç ayrıca bir emre gerek kalmadan savcılar el koyuyor. Yani gece yarısı olduysa öbür sabah ilk ışıkla beraber adli soruşturma başlıyor. Bu olayda da Çukurca Cumhuriyet Savcılığı olaya el koymuş ve adli soruşturma başlatılmıştır. İlk incelemelerden sonra Çukurca Cumhuriyet Başsavcısı olayı terörle mücadele kapsamında görerek, Haziran ayının sonunda yetkisizlik kararı verip, Van'daki Cumhuriyet Savcılığına havale etti. Bütün soruşturmayı Van'daki bu işle yetkili savcılık yürüttü. İncelemelerden sonra Van Savcılığı olayın kendi yetkisi dışında olduğuna kanaat getirerek, askeri görev esnasında oluştuğu düşüncesiyle görevsizlik kararı verip, dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığına gönderdi.”
'BİRİLERİNİ SUÇLU GÖSTERMEK GEREKSİZ'
Dosyanın bu hafta başında Genelkurmay Başkanlığı’na ulaştığını açıklayan Orgeneral Güner, Askeri Savcının soruşturmayı sürdürdüğünü bildirdi. Orgeneral Güner şöyle devam etti:
“Sanki bir şey kesildi, durdu, şekli değişti gibi haber ve yorumlar var. Hayır, sadece ilgili yere, askerin yetkisine girdiği düşünülerek Askeri Savcıya dosya geldi. Askeri Savcımız şimdi dosyayı inceleyecek. Başka soruşturmalar, dinlemeler yapacak ve sonunda iddianamesini hazırlayıp askeri mahkemede açmak istiyorsa o da açabilecek. Neticede bu olay adli soruşturma sürecinde. Yargı sürecinde olan bir konu hakkında bizim şimdi yorum yapmamız. Aslına bakarsanız başkalarının da yorum yapması ne kadar uygun?”
Birilerini suçlu ya da suçsuz gibi göstermenin ne kadar doğru olabileceğine işaret eden Orgeneral Güner, henüz varılan bir kararın bulunmadığını kaydetti. Güner, “Devam eden bir soruşturma süreci var. İnanın dosyayı ben görmüyorum, çünkü zincirin içinde değilim. Şu anda askeri savcıda. Bir tek o biliyor dosyayı. Tek dileğim hızlı bir soruşturma yapılır, müspet, menfi, ne denecekse hızlı denir. Sizin beklentiniz, ailelerin beklentileri, onların acılarını çok paylaşıyorum ve anlıyorum, kamuoyunun beklentisi süratle cevaplanır” dedi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİK TASLAĞI
Anayasa değişiklik taslağıyla ilgili Genelkurmay Başkanlığının görüşünün sorulup sorulmadığı ve bu konuda hükümete görüş bildirilip bildirilmediği yönündeki soru üzerine Orgeneral Güner, “Bu taslağı hazırlayan makamlar, taslağı bazı diğer kurum kuruluşlara, partilere götürerek verdiler, görüşlerini sormak için. Taslağın ilk şekli o sırada bize de kurum olarak resmen geldi. Biz de resmen görüşümüzü ilgili makamlara ilettik” dedi.
“BALYOZ PLANI” İDDİALARI
Bir gazetecinin, “Balyoz Planı” iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında incelenen seminerle ilgili hazırlanan bazı raporlar olduğunun ileri sürüldüğünü ve bu konunun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un üçlü görüşmesinde gündeme geldiğinin belirtildiğini hatırlatması üzerine Orgeneral Güner, şunları kaydetti:
“Zirvede neler konuşuldu, konuşulanlar ne kadar paylaşıldı ya da paylaşılanların ne kadarını ben açıklayabilirim, bu ayrı bir konu. Ama bir gazetemizde çıkan haber, onun üzerine yapılan açıklama, onda tereddüt varsa onun altını bir kere daha şöyle çizelim. Haber, o malum seminer, 5-7 Mart 2003'te yapılan seminerden sonra, semineri müteakip, öncesiyle ilgili değil, sonrasında bir yazılı, belge, inceleme, değerlendirme dokümanı hazırlandığı, o zamanın Kara Kuvvetleri Karargahında, bazı hususların belirtildiği ve altında da o zamanın kurmay başkanı şimdiki komutanımızın imzası olduğu şeklinde. Kesinlikle öyle bir belgenin olmadığı, Sayın Komutanın öyle bir belge imzalamadığı konusundaydı açıklama.
Bunu Sayın Komutandan ben yanında olarak defaatle duydum. Bunu da sizlere aktarabilirim. Kesinlikle seminerden sonra, o yazılanları içeren bir belgenin hazırlanması diye bir şey söz konusu değil.
'Köşk'te ne konuşuldu? Bunlar konuşuldu mu?' O tabii bir özel zirve. Siz haberci olarak oralardan bazı şeyler alabiliyorsunuzdur. Ama benim resmen böyle bir şey üzerinde konuşmam mümkün değil.”
Açıklamanın pek çok gazeteci tarafından “cılız” bulunarak eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Orgeneral Güner, yazılı bir belgenin olmadığı konusunda tereddüt bulunmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Köşk'te eğer bir değerlendirme yapıldıysa o bugün yapılan bir değerlendirmedir. Çünkü, o zirve ne zamansa o gün itibarıyla yapılan bir değerlendirmedir. Vaktiyle olan yazılı belgede var gibi algılanacak şekilde haber yapılmış olduğu için böyle bir açıklama ihtiyacı duyuldu. Yazılı bir belge, altında imza olan bir belge, 5-7 Martın sonrasını kapsayan bir belgenin olmadığı ifade edildi. Bunda devamlıyız, onda bir tereddütümüz yok.”
Plan seminerlerinin çok sık yapıldığını, o yıl 1. Ordu dışında 2. ve 3. ordunun da seminer yaptığını belirten Orgeneral Güner, bu seminerlere Genelkurmay Karargahından ve Kara Kuvvetlerinden gözlemciler gittiğini söyledi.
Seminer bittiğinde bu gözlemcilerin bir takım sonuçlara ilişkin raporlar yazdığını anlatan Orgeneral Güner, üzerinden beş yıl geçince bu raporların imha edildiğini söyledi.
Ordunun da seminer bittikten sonra sonuç raporu gönderdiğini ifade eden Orgeneral Güner, şunları kaydetti:
“Diyor ki, 'görüştük, ettik', 'Bu planı benim daha iyi uygulayabilmem için ya da düşman yeni şu silahları aldığı için ben de şu silahlara ihtiyaç duyuyorum' diye teklifleriyle beraber gönderebildiği raporlar oluyor. Ama bu raporlar, dediğimiz o nedenle, yani arşiv kategorisi A, B, C tipi evrak nedeniyle imha edilmiş ama kişiler duruyor. O seminere katılmış olan kişiler, görevde olanı var, emekli olanı var. Bunların isimleri hep listede belli. Şu anda soruşturmayı yürüten savcılarımızda bunlar var. Görüşlerine elbette başvuruluyor ya da başvurulacak, ne görüp ettikleri bilinecek. Kağıt olarak bu sonuç raporları yok, imhalı.
Halbuki haber, bunların dışında bir değerlendirme belgeden söz ediyor. Şimdi tartıştığımız belge. Sonuç raporlarını söylemiyor. Çünkü sonuç raporunda kuvvet kurmay başkanının imzası olmaz, gidenin imzası olur. O da açık olduğu için söylüyorum, ismi de çıktı gazetelerde, oradan bir generalimiz gitmiş kuvvetten. Dönüşte o bir rapor vermiş. Ama o rapor beş sene sonra normal tutanakla imha edilmiş.
Kurmay Başkanının, İlker Paşa'nın imzası olan ayrı bir belge haberde var. Öyle birşey yok.”
“1. ORDU ASKERİ SAVCISI HALEN BUNLARI SORUŞTURUYOR”
Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın kozmik odaya girilerek belge alındığı yönündeki iddialarının hatırlatılması üzerine Orgeneral Güner, “Şu andaki, bu olay çıktığı zaman baktığımız, Genelkurmay Karargahı, Kuvvet Karargahı gibi yerlerde buna işaret eden herhangi bir şey yok” dedi.
1. Ordu Askeri Savcılığının soruşturmasının devam ettiğini hatırlatan Orgeneral Güner, “O bir şey, bir bulgu elde eder, sonra ona işlem yapar ve bizlerle paylaşırsa biz de memnuniyetle sizlerle paylaşırız. Ama şu anda buna işaret eden herhangi bir şey yok. Savcının soruşturması kapalı bize, 1. Ordu Askeri Savcısı halen bunları soruşturuyor. Onun bir tespiti varsa biz onu bilmiyoruz” diye konuştu.
Bir gazetecinin, Kara Kuvvetleri Komutanlığının yaptığı soruşturmanın kamuoyuna açıklanacağının belirtildiğini hatırlatması üzerine, Kara Kuvvetleri Komutanlığının ön soruşturmayı yaptığını ve askeri savcıya adli görev vererek bu soruşturmayı sürdürmesinin söylendiğini kaydetti.
Orgeneral Güner, “Dolayısıyla Kara Kuvvetlerinin hala ayrı bir soruşturması varmış gibi bir algıyı burada bitirmek lazım. Çünkü artık iş 1. Ordu Askeri Savcısına devredildi ve askeri savcımız halen soruşturmayı sürdürüyor. Haklı olarak, haberci olarak, kamuoyu olarak bir an evvel askeri savcımız bitirse bir şey söylese diye beklenti olabilir ama askeri savcı tamamen bağımsız, hiçbir şekilde müdahale söz konusu değil. Nelere bakar, neyi bitirir, ne zaman açıklar onu bilmiyoruz” diye konuştu.
İlk bulgu ve belgeleri açıklamanın arzu edilmiş olabileceğini belirten Orgeneral Güner, şöyle devam etti:
“Çünkü olay, büyüdü, etti, biliyorsunuz, belli sıkıntılar var ama daha sonra bunun yargı eliyle yapılmasının uygun olacağına karar verildi. Savcıya yetki verildikten sonra ne yaptığı, ne ettiği, nasıl yürüttüğü, kimleri sorguladığı, kimleri dinlediği hiç bizim konumuz olmuyor. 1. Ordu Savcımız şu anda devam ediyor. Bittiğine dair bize herhangi bir bilgi gelmedi. Dolayısıyla şu anda bir şey söyleyemiyoruz.”
İSTANBUL MERKEZ KOMUTANI, BAŞSAVCI ENGİN'İ ARADI
Bir gazetecinin “Balyoz Planı” iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında “3. dalga” olarak ifade edilen pek çok gözaltı gerçekleştiğini ve bu konuda Genelkurmay Başkanlığının girişimleri veya irtibatı olduğu yönünde medyada haberler yer aldığını belirtmesi üzerine Orgeneral Güner, konunun kendilerine İstanbul Merkez Komutanlığı üzerinden intikal ettiğini söyledi.
Soruşturmayla ilgili başsavcı ve başsavcı vekilinin olayın kendi içlerinde nasıl görüldüğü ve yürütüldüğü konusunda gerekli açıklamayı yaptıklarını belirten Orgeneral Güner, şöyle devam etti:
“Askerin girdiği tek nokta, İstanbul Merkez Komutanının daha önce başsavcılık tarafından yayımlanmış ve dağıtım adresinde olduğu için İstanbul Merkez Komutanlığına da gelmiş olan genelgesi ile ilgili. O genelgede başsavcımız, savcılara bazı şeyler koymuş, kaideler koymuş. Bu kadar kapsamlı bir yazı alınca bu soruşturmayı yürüten Sayın savcılardan İstanbul Merkez Komutanımız, Başsavcımızı arayarak, -yeni dalga dediniz, onun için söylüyorum- bu yeni dalgadan haberi olup olmadığını soruyor. O da olmadığını söylüyor.
'Normalde olması lazım, yayınladığınız yazıya göre. Burada yok. Acaba bilginiz var mı?' diye soruyor. Ondan sonra başka temas var mı? Şunu size izah etmiş olayım. Nasıl emeklilerimiz ve sivil personel için savcılarımızın talimatlarını kolluk kuvveti gibi polis teşkilatımız yerine getiriyorsa askeri personel için de benzer görevi merkez komutanlıklarımız yapıyor. Dolayısıyla savcılarımız görevde olan asker kişilerle ilgili bir işlem varsa bunun talimatını merkez komutanlıklarına yazıyorlar. O gün de İstanbul Merkez Komutanlığına gönderildi. O da tabii bize bilgi verdi. Teknik konularda bir yığın konuşma.”
İstanbul Merkez Komutanlığının bir irtibat noktası olduğunu vurgulayan Orgeneral Güner, savcılarla, soruşturmayı yürütenlerle kolluk gücü gibi hareket edildiğini söyledi.
Günde belki beş, altı defa ihtiyaç olursa daha fazla konuşulduğunu vurgulayan Orgeneral Güner, “Tahmin edebileceğiniz gibi bu çok doğal bir şey. Başka bir şeyle karıştırılıyorsa ona sadece üzülürüz. Adli sisteme, yargılamaya, yargı sürecine, çok değerli başsavcımız ve savcılara herhangi bir şey, iddia edilen anlamlarda bir şey olması mümkün değil” dedi.
“ÇOK HOŞ BİR ŞEY OLDUĞUNU SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ile eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan arasında medya üzerinden tartışmalar yaşandığının hatırlatılması ve bu konuda Genelkurmay Başkanlığının görüşünün sorulması üzerine Orgeneral Güner, “Çok değerli eski komutanlarımızın ne dediği, ettiği tamamen kendi takdirleri. Ama soruyorsanız nasıl görüyorsunuz diye? Yani çok hoş bir şey olduğunu da söylemek mümkün değil. Söyleyebileceğim tek şey bu” dedi.
Bir gazetecinin, Genelkurmay Askeri Savcılığının “İrticayla Mücadele Eylem Planı” iddialarıyla ilgili soruşturma kapsamında ele geçirilen “ıslak imzalı belgeyi” soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına geri gönderdiğini hatırlattı. Gazetecinin, Genelkurmay Askeri Savcılığınca yapılan incelemenin kapsamını sorması üzerine, Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, Genelkurmay Askeri Savcılığının talimatıyla kriminoloji laboratuvarı tarafından “parmak izi” tespiti de dahil gerekli araştırmaların yapıldığını ancak araştırmanın detaylı sonuçlarının henüz Askeri Savcılığa ulaşmadığını bildirdi.
Orgeneral Güner, “Avukatlar zaman zaman başvuruda bulunuyorlar. 'Şuna da baksanız, şuna da' diyorlar. Doğal hakları. Bunlar üzerine de savcı, bunlardan dikkate aldıklarını araştırıyor” dedi.
“Balyoz Planı” iddialarıyla ilgili soruşturma kapsamındaki gözaltılara nasıl baktığının sorulması üzerine Orgeneral Güner, “Yorum yok” yanıtını verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Genelkurmay Başkanlığından “Balyoz Planı” iddialarıyla ilgili soruşturma kapsamında bilirkişi talebinde bulunulup bulunulmadığını soran bir gazeteciye Tuğgeneral Çubuklu böyle bir talebin olmadığı karşılığını verdi.
Özel Kuvvetler Ankara Bölge Başkanlığında yürütülen soruşturma hakkındaki bir soru üzerine de Orgeneral Güner, soruşturmanın bildikleri kadarıyla doğal akışında devam ettiğini kaydetti.
Daha önce Ankara Bölge Başkanlığındaki kriptoların yenileneceği yönünde bir açıklama yapıldığının hatırlatılması üzerine Orgeneral Güner, “Türk Silahlı Kuvvetlerinde kripto ihlali, parola ihlali ya da plan ihlali olursa bir nedenle veya öyle olduğu düşünülürse bunlar yenilenir. Bu uluslararası bir kural, sadece Türk ordusuna da özgü bir şey değil” dedi.
Orgeneral Güner, merkez komutanlıklarının işleyişine ilişkin bir soru üzerine de komutanlıkların kolluk rolü aldığı zaman bir emir komuta zincirinde gibi hareket etmediklerini ancak vazifedeki bir kişiyle ilgili bilgi geldiğinde bununla ilgili bilgiyi de üst komutanlıklarına verdiğini söyledi.
Bazı komutanların dinlenilmelerine ilişkin kayıtlar hakkında yürütülen soruşturmalarda herhangi bir sonuca ulaşılıp ulaşılmadığına ilişkin soru üzerine Orgeneral Güner, bu konuda bazı iddialar olduğunu, soruşturmaların sürdüğünü ancak henüz bir neticeye ulaşılmadığını söyledi.