Güncelleme Tarihi:
- Büyük servetim, her şeyim vardı. 28 Şubat sonrası hiçbir şeyim kalmadı. O döneme gelmeden önce basında inanılmaz bir rekabet sürüyordu. İstanbul sermayesi bizim rekabetimizden hoşlanmıyordu.
Telkin olmadı
Sabah Grubu olarak büyük suikaste maruz kaldık. Kim yaptı, bilemem. Askerlerle hiç ilişkim olmadı. Komutanları tanımam. İstanbul Orduevi’ne bile gitmedim.
- Bir kez Genelkurmay’a davet edildim. Karadayı ile görüştüm. Bir odaya alındım, orada Çevik Bir ve Erol Özkasnak ile hoş olmayan 15-20 dakika geçirdim. Sabah Grubu’ndaki yazarları şikâyet ettiler. Ordunun geleneklerinden söz edip ben de karşılık verince tatsız bir hava oluştu.
- Gazetecilerin işten atılması telkini yapılmadı. Genelde o tür işler Ankara büroları kanalıyla gelirdi. Manşet telkini yapılmadı. Türkiye koptu, gazeteciler de koptu. O zamanki Türkiye başka Türkiye’ydi. Şimdiki gibi başbakan, şimdiki gibi Meclis olsaydı, Türkiye’nin başına bunlar gelmezdi. Yeter derecede demokrat, cesur olmadığımız doğru, buna sağduyu demek çok ayıp olur.
Medyaya isteyerek arzuyla girmedim
Habertürk’ün sahibi Turgay Ciner: Medya patronu olarak 28 Şubat’ta bulunmuyordum. Medyaya para kaptırarak girmek mecburiyetinde kaldım. Çok isteyerek, arzuyla girmiş değilim. 1994-2002 arası kimi için et kimisi için can derdiydi. Sabah, ATV Grubu batmıştı. Tekil bir insanım. Kurulu düzenin bir adamı değilim. Cumhuriyet gazetesi ile alakamızın tamamı ticaridir. İdeolojik hiçbir yanı yoktur. Tercüman’ı da satın aldım ben. Ne kimseye şantaj tehdit şu bu şeklinde yayın yaptım ne de kimseden baskı gördüm ve kabul ettim. Asosyal bir kişiliğe sahibim. Görüştüklerim üç-beş kişiyi geçmez.
Özkasnak ile vatan millet konuştuk
Akşam ve Show TV’nin sahibi Mehmet Emin Karamehmet: Biz o dönemde basında yoktuk. Özer Çiller kolejden ağabeyim, kendisini Tansu Hanım’la birlikte Amerika’dan getirttik, şirketimizde görevlendirdik. Özer Çiller aradı, Erol Aksoy’un medyaya gireceğini söyledi, ortak olmamızı istedi. Sonra çıkmak istedik, olmadı. Yani elimizde kaldı. Erol Özkasnak ile görüştüm. Tam hatırlamıyorum ama şunu yap bunu yapma diye değil, daha çok vatan-millet-Sakarya şeklinde oldu. Kimseye teslim olmadım. Normal rekabeti baskı olarak almamak lazım. Çok bir baskı da görmedik, nötrüz.