Ordu’nun dereleri boşa akmayacak, 1.5 Keban’lık elektrik üretecek
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2007 00:00
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Ordu’nun derelerinde elektrik üretimi için 64 proje hazırladıklarını söyledi ve "Bunların üreteceği elektrik 1.5 Keban yapıyor. Ordu fındıkta bir markadır şimdi enerjide de marka olacak" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da Ordu’nun geleceğinin turizmde de parlak olduğunu vurguladı.
DOĞAN Yayın Holding’in (DYH) ’Marka Güçtür’ ana temalı "Anadolu’daki Avrupa Toplantılarının" 21’incisi dün Ordu’da yapıldı. Atatürk Kültür Merkezi’ndeki toplantıya aralarında bakanların da bulunduğu yaklaşık 450 davetli katıldı. Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı Hilmi Güler, Ordu’nun türkülere konu olan derelerinde elektrik üretmek için 64 proje geliştirdiklerini söylerken, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay Ordu’nun geleceğinin turizmde de parlak olduğunu ancak doğayı korumak gerektiğini vurguladı.
1.5 KEBAN YAPIYOR: Ordu’nun fındıkta bir marka olduğunu vurgulayan Hilmi Güler, Ordu’nun dereleri türküsündeki derelerin yukarı doğru akmasıyla ilgili anlatımın da bir meydan okuma bir aşk ifadesi olduğunu belirtti. Güler, şöyle konuştu: "Ordu hem Karadeniz’de hem de Türkiye’de çok farklı bir vilayetimizdir. Bu nedenle de bir markadır. Şimdi biz Ordu’nun derelerinden elektrik üreteceğiz. Elektrik üretirsen bundan 10 yılda alım garantisi olacak. Tersine akıtılan derelerden hidroelektrik santral yapacağız. Bunu yapmak için 64 proje hazırladık. Bu da 1.5 Keban yapıyor. Yakında bunlardan da elektrik elde edeceğiz. Bunun dışında biber tuzu var; cevizle biberi ezerler. Eğer fındık sosu yapılıp kullanılırsa bu fındığın sıcak halinde yenmesinin yanı sıra yeni bir ürün daha demek."
ORDU’NUN GELECEĞİ TURİZMDE: Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da, "Doğan Grubu çok önemli bir şey yapmaya çalışıyor. Hepimizin ihtiyacı olan bir alanda önderlik yapıyor. Bir başarı hikayesini bizimle paylaşmaya çalışıyor" dedi. Günay, bu toplantılarda dünyada yaşanan kalkınma savaşının içinde nasıl daha iyi bir yerde olunabileceğinin anlaşılmaya çalışıldığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Rekabet çağındayız. Sermaye dünyayı dilediği gibi dolaşıyor. Tüm kaynakları ve zamanı kullanarak bizim de bu yarışta önemli yer tutmamız gerekiyor. Ordu’nun neyi var, Türkiye ve dünyaya neyi sunabiliriz? Bu yarışta nasıl önde yer tutabileceğimizi araştırıyoruz. Ordu’nun iki yakası daha yeni bir araya geldi. Birkaç yıl önceye kadar Samsun’dan buraya 2.5 saatte geliyorduk. Havadan, karadan, denizden dünyayı Ordu’ya bağlayacağız. Hükümeti temsil ediyoruz ve yakınma şansımız çok fazla yok. Ordu’nun deniz tarafı çok güzel ama çarpık yapılaşma devam ederse ’Oksijen diyarı Ordu’ söylemde kalır. Bunun eyleme geçmesi için herkesin yaşadığı mekanı özenle sahiplenmesi gerekiyor. Çünkü Ordu’nun gelişmesi için turizm çok önemli bir konu."
DOĞAYI KORUMAK ZORUNDAYIZ: Günay, Orduluların doğayı özenle koruması, yaylaların betonlaştırılmaması gerektiğini söyledi. Günay, "Yayla potansiyelimiz var. Ordu’nun gerçekten turizmde yol alabileceğine, Orta Karadeniz’in çekim merkezi haline gelebileceğine inanıyorum. Bugünden bizim doğayı koruyarak geleceğe dönük sermayeyi oluşturmamız gerekiyor. Ben inanıyorum ki çirkin yapılaşma olmasa Ordu bugün Safranbolu’dan çok önde olurdu. Zararın neresinden dönülürse kardır" dedi.
Ordu ile ilgili tek marka ’Ordu’nun dereleri’ türküsü
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ordu’nun markasının ne olduğu konusunda çok düşündüğünü belirterek, "Ordu ile ilgili tek marka hatırlıyorum; o da Ordu’nun Dereleri Türküsü. Çok güzel bir türkü. Dünya ayağa kalksa, sevdiğine sahip çıkmayı anlatıyor. İnadı, sevginin sahiplenilmesini anlatıyor. Bunu anlatmak bile marka yaratmaktır. Ordu insanı sevdiğini sahiplenir, vazgeçmez" dedi. Günay, Ordu ve Giresun’un bir kaderi paylaştığının bilincinde olması gereken iller olduğunu da sözlerine ekleyerek, "Doğadan kaynaklanıyor bu durum. Mesela Erzurum dadaşları omuz omuza verir folklor oynarken, Trabzonlular horonu omuz omuza oynuyor. Birçok yerde oyunlar kol kola oynanır. Ordu ve Giresun’da ise karşı karşıya geçer, karşılama oynarlar. Ama bu figürleri bir süre sonra bir dayanışma ve armoniye umarız kavuştururuz. Bu rekabet çağında dayanışma şart" ifadesini kullandı.
Markalaşma projesi başlattık
KONUŞMASINA "Oksijen diyarı markalar kenti butik il Ordu’ya hoşgeldiniz" diyerek başlayan Ordu Valisi Said Vakkas Gözlügöl, şehri dünyanın marka kentlerinden birine dönüştürmeyi amaçladıklarını, bu nedenle Türkiye’nin en önde gelen reklam ajansı ile birlikte yola çıktıklarını dile getirdi. Vali Gözlügöl şöyle konuştu: "Yaşadığımız mekanın, doğal, kültürel, sosyal ve ekonomik özellikleri ile ticari ürün, hizmet, imkan ve fırsatlarını kuşatan, diğer kentlerimizden belirgin ayrıştıran bir sembolle hayata geçirdiğimiz Ordu Şehri Markalaşma Projesi, geleceğimizin şekillenmesinde stratejik rol oynayacaktır. Fındığı, kivisi, turizmi, yaylası ve temiz havasıyla ülkenin önemli kentleri arasında yer alan Ordu’yu popülerleştirmek ve bu sayede konuşulan, gündem yaratan bir markaya dönüştürmek istiyoruz. ’Karadeniz’ denildiğinde akla ilk gelen ilin ’Ordu’ olmasını sağlayacağız, Ordu’yu markalaştırma projemizin ilk adımında, bu kenti diğerlerinden ayıran temel özelliklerini öncelikle Ordululara duyurmak istedik."
Sıcak fındığı yedirmek bile 15 yılımızı aldı
ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, 45 senedir Ordu’yu nasıl kalkındırabileceklerini düşündüğünü söyledi. TÜBİTAK’ta çalıştığı dönemlerde arkadaşlarıyla birlikte projeler geliştirdiklerini belirten Bakan Güler sözlerini şöyle sürdürdü: "O zaman şunu düşündüm. ’Karanlığa küfredeceğine bir mum yak’ sözü beni çok etkiledi. Bu yörenin insanının en çok şikayet ettiği konu fındıktır. Fındığı geri kalmışlığın sebebi olarak görür. Çorum’da sıcak leblebi alır ve yarım saatte bitirirdik. Leblebi yenir de fındık neden yenmez diye düşünürdük. Leblebinin o sıcak kokusu insanı tahrik eder. Sonra bunu fındığa uyguladık. Sıcak fındığı yedirmek bizim 15 senemizi aldı. Leblebi ve kestane gibi fındık kavurma makinesi yapıp uygulamaya geçirdik. Yani bir fikrin uygulamaya geçmesi 15 yılı aldı. Bu yolculukta hüzün ve mutluluk yer alıyor."
Ordu’dan küresel fındık markaları çıkaracağız
ORDU Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ömer Aydın, Ordu’nun fındık üretiminde dünya çapında söz sahibi olduğunu ancak bu üründe henüz küresel marka çıkaramadığını söyledi. Doğan Yayın Holding tarafından düzenlenen Anadolu’daki Avrupa Toplantıları’nın 21’ncisine ev sahipliği yapan Ömer Aydın, "Ordu’da markalaşma konusunda çok iyi durumunda olmasak da markalaşmaya çalışıyoruz. Fındıkta marka olmaya çalışıyoruz. Marka öyle bir güçtür ki bazen ürünün de önüne geçer. Bugün dünyada bir çok ülke üretim alanında çok büyük adımlar atmış olmasına rağmen bir marka yaratamamış olmanın sıkıntısını yaşıyor. Biz de önümüzdeki dönemde fındıkta küresel markalar çıkaracağız, bunun için çalışacağız" dedi.
1.5 KEBAN YAPIYOR: Ordu’nun fındıkta bir marka olduğunu vurgulayan Hilmi Güler, Ordu’nun dereleri türküsündeki derelerin yukarı doğru akmasıyla ilgili anlatımın da bir meydan okuma bir aşk ifadesi olduğunu belirtti. Güler, şöyle konuştu: "Ordu hem Karadeniz’de hem de Türkiye’de çok farklı bir vilayetimizdir. Bu nedenle de bir markadır. Şimdi biz Ordu’nun derelerinden elektrik üreteceğiz. Elektrik üretirsen bundan 10 yılda alım garantisi olacak. Tersine akıtılan derelerden hidroelektrik santral yapacağız. Bunu yapmak için 64 proje hazırladık. Bu da 1.5 Keban yapıyor. Yakında bunlardan da elektrik elde edeceğiz. Bunun dışında biber tuzu var; cevizle biberi ezerler. Eğer fındık sosu yapılıp kullanılırsa bu fındığın sıcak halinde yenmesinin yanı sıra yeni bir ürün daha demek."
ORDU’NUN GELECEĞİ TURİZMDE: Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da, "Doğan Grubu çok önemli bir şey yapmaya çalışıyor. Hepimizin ihtiyacı olan bir alanda önderlik yapıyor. Bir başarı hikayesini bizimle paylaşmaya çalışıyor" dedi. Günay, bu toplantılarda dünyada yaşanan kalkınma savaşının içinde nasıl daha iyi bir yerde olunabileceğinin anlaşılmaya çalışıldığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Rekabet çağındayız. Sermaye dünyayı dilediği gibi dolaşıyor. Tüm kaynakları ve zamanı kullanarak bizim de bu yarışta önemli yer tutmamız gerekiyor. Ordu’nun neyi var, Türkiye ve dünyaya neyi sunabiliriz? Bu yarışta nasıl önde yer tutabileceğimizi araştırıyoruz. Ordu’nun iki yakası daha yeni bir araya geldi. Birkaç yıl önceye kadar Samsun’dan buraya 2.5 saatte geliyorduk. Havadan, karadan, denizden dünyayı Ordu’ya bağlayacağız. Hükümeti temsil ediyoruz ve yakınma şansımız çok fazla yok. Ordu’nun deniz tarafı çok güzel ama çarpık yapılaşma devam ederse ’Oksijen diyarı Ordu’ söylemde kalır. Bunun eyleme geçmesi için herkesin yaşadığı mekanı özenle sahiplenmesi gerekiyor. Çünkü Ordu’nun gelişmesi için turizm çok önemli bir konu."
DOĞAYI KORUMAK ZORUNDAYIZ: Günay, Orduluların doğayı özenle koruması, yaylaların betonlaştırılmaması gerektiğini söyledi. Günay, "Yayla potansiyelimiz var. Ordu’nun gerçekten turizmde yol alabileceğine, Orta Karadeniz’in çekim merkezi haline gelebileceğine inanıyorum. Bugünden bizim doğayı koruyarak geleceğe dönük sermayeyi oluşturmamız gerekiyor. Ben inanıyorum ki çirkin yapılaşma olmasa Ordu bugün Safranbolu’dan çok önde olurdu. Zararın neresinden dönülürse kardır" dedi.
Ordu ile ilgili tek marka ’Ordu’nun dereleri’ türküsü
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ordu’nun markasının ne olduğu konusunda çok düşündüğünü belirterek, "Ordu ile ilgili tek marka hatırlıyorum; o da Ordu’nun Dereleri Türküsü. Çok güzel bir türkü. Dünya ayağa kalksa, sevdiğine sahip çıkmayı anlatıyor. İnadı, sevginin sahiplenilmesini anlatıyor. Bunu anlatmak bile marka yaratmaktır. Ordu insanı sevdiğini sahiplenir, vazgeçmez" dedi. Günay, Ordu ve Giresun’un bir kaderi paylaştığının bilincinde olması gereken iller olduğunu da sözlerine ekleyerek, "Doğadan kaynaklanıyor bu durum. Mesela Erzurum dadaşları omuz omuza verir folklor oynarken, Trabzonlular horonu omuz omuza oynuyor. Birçok yerde oyunlar kol kola oynanır. Ordu ve Giresun’da ise karşı karşıya geçer, karşılama oynarlar. Ama bu figürleri bir süre sonra bir dayanışma ve armoniye umarız kavuştururuz. Bu rekabet çağında dayanışma şart" ifadesini kullandı.
Markalaşma projesi başlattık
KONUŞMASINA "Oksijen diyarı markalar kenti butik il Ordu’ya hoşgeldiniz" diyerek başlayan Ordu Valisi Said Vakkas Gözlügöl, şehri dünyanın marka kentlerinden birine dönüştürmeyi amaçladıklarını, bu nedenle Türkiye’nin en önde gelen reklam ajansı ile birlikte yola çıktıklarını dile getirdi. Vali Gözlügöl şöyle konuştu: "Yaşadığımız mekanın, doğal, kültürel, sosyal ve ekonomik özellikleri ile ticari ürün, hizmet, imkan ve fırsatlarını kuşatan, diğer kentlerimizden belirgin ayrıştıran bir sembolle hayata geçirdiğimiz Ordu Şehri Markalaşma Projesi, geleceğimizin şekillenmesinde stratejik rol oynayacaktır. Fındığı, kivisi, turizmi, yaylası ve temiz havasıyla ülkenin önemli kentleri arasında yer alan Ordu’yu popülerleştirmek ve bu sayede konuşulan, gündem yaratan bir markaya dönüştürmek istiyoruz. ’Karadeniz’ denildiğinde akla ilk gelen ilin ’Ordu’ olmasını sağlayacağız, Ordu’yu markalaştırma projemizin ilk adımında, bu kenti diğerlerinden ayıran temel özelliklerini öncelikle Ordululara duyurmak istedik."
Sıcak fındığı yedirmek bile 15 yılımızı aldı
ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, 45 senedir Ordu’yu nasıl kalkındırabileceklerini düşündüğünü söyledi. TÜBİTAK’ta çalıştığı dönemlerde arkadaşlarıyla birlikte projeler geliştirdiklerini belirten Bakan Güler sözlerini şöyle sürdürdü: "O zaman şunu düşündüm. ’Karanlığa küfredeceğine bir mum yak’ sözü beni çok etkiledi. Bu yörenin insanının en çok şikayet ettiği konu fındıktır. Fındığı geri kalmışlığın sebebi olarak görür. Çorum’da sıcak leblebi alır ve yarım saatte bitirirdik. Leblebi yenir de fındık neden yenmez diye düşünürdük. Leblebinin o sıcak kokusu insanı tahrik eder. Sonra bunu fındığa uyguladık. Sıcak fındığı yedirmek bizim 15 senemizi aldı. Leblebi ve kestane gibi fındık kavurma makinesi yapıp uygulamaya geçirdik. Yani bir fikrin uygulamaya geçmesi 15 yılı aldı. Bu yolculukta hüzün ve mutluluk yer alıyor."
Ordu’dan küresel fındık markaları çıkaracağız
ORDU Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ömer Aydın, Ordu’nun fındık üretiminde dünya çapında söz sahibi olduğunu ancak bu üründe henüz küresel marka çıkaramadığını söyledi. Doğan Yayın Holding tarafından düzenlenen Anadolu’daki Avrupa Toplantıları’nın 21’ncisine ev sahipliği yapan Ömer Aydın, "Ordu’da markalaşma konusunda çok iyi durumunda olmasak da markalaşmaya çalışıyoruz. Fındıkta marka olmaya çalışıyoruz. Marka öyle bir güçtür ki bazen ürünün de önüne geçer. Bugün dünyada bir çok ülke üretim alanında çok büyük adımlar atmış olmasına rağmen bir marka yaratamamış olmanın sıkıntısını yaşıyor. Biz de önümüzdeki dönemde fındıkta küresel markalar çıkaracağız, bunun için çalışacağız" dedi.