Güncelleme Tarihi:
Hükümet-ordu ilişkilerinde son günlerde ortaya çıkan tırmanma, dün Kuvvet Komutanları'nın Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın başkanlığında düzenledikleri bir zirve toplantısına yol açtı. Karadayı, toplantıdan sonra bir açıklama yayınlayarak, orduyu hedef alan yorumlardan duyulan rahatsızlığı ifade etti. Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak, dün öğle saatlerinde gazetelerin Ankara'daki yöneticilerini Genelkurmay karargahına davet ederek, Org. Karadayı başkanlığında sabahki zirvede kararlaştırılan metni okudu. Metin şöyle:
Zirve Sayın Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail H. Karadayı, 05 Temmuz 1995 Pazar günü, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Salim Dervişoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlhan Kılıç ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fikret Özden Boztepe ile birlikte son günlerde Silahlı Kuvvetleri ilgilendiren, kamuoyunda yer alan değişik haber ve yorumlar üzerinde değerlendirmeler yaparak, aşağıdaki hususların basın yolu ile kamuoyuna ulaştırılmasını uygun mütalaa etmişlerdir. Bildiğiniz gibi son zamanlarda çeşitli basın ve yayın organlarında her yıl olduğu gibi emeklilik, terfi, tayin gibi konuların görüşüleceği Ağustos ayı Yüksek Askeri Şura Toplantısı ile ilgili çeşitli tahminlere dayanan haber ve yorumlar yayınlanmış ve yayınlanmaktadır.
YANLIŞ İZLENİM
Ancak bu haber ve yorumların bir kısmı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en üst kademelerinde görev yapan komutanların kişiliklerini ve müstakbel icraatlarına müteallik, gerçeği asla yansıtmayan spekülatif değerlendirmeleri de içine almakta, böylece kamuoyunda yanlış izlenimler yaratmaktadır.
SOHBET SÖZLERİ
Yine son günlerde, sosyal faaliyetler sırasında sohbet çerçevesinde söylenen veya söylendiği varsayılan bazı sözlerin de, maalesef çeşitli yorumlarda polemik konusu haline getirildiği üzülerek gözlemlenmiştir.
HEPİMİZİ ÜZÜYOR
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başında bulunan tüm komutanları ve Silahlı Kuvvetler mensuplarını üzen bu ve benzeri hususlar karşısında, gerek kamu görevi yapan basın mensuplarının, gerekse aziz milletimizin bazı gerçekler konusunda aydınlatılmasında yarar görülmüştür.
ŞEFFAF DAVRANDIK
Türk Silahlı Kuvvetleri, ülkemizin güvenliği ile ilgili olarak sorumluluk taşıdığı her konudaki tutumunu her zaman fevkalade şeffaf bir şekilde ortaya koymuştur. Yine, Türk Silahlı Kuvvetleri herkes tarafından çok iyi bilinen mükemmel disiplini çerçevesinde, mevcut komuta zinciri içerisinde düşüncesi, felsefesi ve icraatıyla bir bütündür.
BİRLİK İÇİNDEYİZ
Bu bütünlük içerisinde, TSK herşeyden önce tüm varlığı ile Anayasa'nın öngördüğü demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti esasına dayalı Cumhuriyetin silahlı kuvvetidir. Bu konuda en kıdemsizinden, en kıdemlisine kadar bütün mensuplarımız arasında tam bir inanç, fikir ve anlayış birliği vardır. Bunun da herkes tarafından böyle bilinmesi gerektiğine inanıyoruz.
TEREDDÜT GÖSTERMEYİZ
İnancımız Anayasamızda tanımlanan esaslar ile Atatürk ilkeleri rehberliğinde ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyine, daha çabuk ulaştırabileceğimiz yönündedir. Bu çerçevede TSK devlet ve milletimizin hizmetinde mevcut Anayasal yapıya yönelik her türlü tehdide karşı, Cumhuriyetimizin koruma ve kollama görevini yaparken hiçbir zaman ve istisnasız olarak tereddüt göstermemekle mükelleftir.
SİSTEME BAĞLIYIZ
TSK aldığı her kararda ve yapmakta olduğu her türlü faaliyette, hukukun üstünlüğüne ve yasal olmaya azami titizliği göstermektedir. Bu bizim için bir gerek ve vazgeçilmeyecek bir şarttır. Mutlak bir şekilde kendimizi bağlı hissettiğimiz mevcut Anayasal sistemi, aynı hassasiyetle korumak, yasaların bize verdiği bir yükümlülüktür. Bu yükümlülüğümüzü, Cumhuriyet hükümetlerinin aynı yöndeki faaliyetleri paralelinde mütalaa ediyoruz.
ÖNCELİKLİ GÖREV
Bu temel düşünceler ışığında, Anayasal sistemimize yönelik her türlü iç ve dış tehdidin yok edilmesi, herkes için öncelikli bir görev olarak mütalaa edilmektedir.
ORTAK TESPİT
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda öngörülen demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti yapısına en ciddi tehdidin, ‘şeirat esasına dayalı’ devlet kurmayı amaçlayan, gerici ideoloji olduğu düşüncesi, sadece TSK'nın bir tespiti değildir. Türk milleti ve büyük çoğunluğu ile basın, demokratik kitle örgütleri ve TBMM'nin büyük bir kısmı aynı düşünceyi paylaşmaktadır. TSK bu ortak tespiti, MGK gibi yasal platformlarda görevi icabı açıkça ifade ederek güvenlik açısından önemini vurgulamıştır. Bu tespit MGK'da da, devletin en üst düzeyindeki yöneticileri tarafından kabul edilmiş ve onaylanmıştır.
TBMM ÇALIŞIYOR
Buna dayanarak bugün TBMM de, bu gerici ideoloji ile mücadelenin yasal temellerini oluşturmak için çalışmalarını sürdürmektedir.
YANLIŞ YORUM
Toplumun her kademesinde (gerici ideolojiye kendini kaptıran azınlıkla, planlı bir şekilde onları kullanarak çıkar sağlayanlar hariç) devletin temel yapısına vaki tehdit konusunda bir bilinç mevcut olmasına rağmen, münferit bazı sözlerin yanlış yorumlarla ve çarpıtılarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik değerlendirme, yorum vs. yapmak gerçekçi değildir.
MÜSTEHAK DEĞİLİZ
Silahlı Kuvvetler komutanlarının, nereden kaynaklanırsa kaynaklansın, hiçbir esasa dayanmayan yorumlar ile yıpratılma hevesleri milletin bağrından çıkan şerefli ordumuzun müstehak olduğu bir davranış da değildir.
SİYASETİN DIŞINDAYIZ
Tekrar ifade etmek ve vurgulamak isterim ki, TSK daima siyasetin dışında kalmaya özen göstererek, yasaların kendisine tanıdığı sınırlar çerçevesinde ve hiyerarşik düzen içerisinde görevlerini titizlikle yapmaktadır ve yapmaya da devam edecektir.
Yılmaz: Altına imza atarım
Başbakan Mesut Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın bugün Kuvvet Komutanları ile toplantısından sonra yaptığı açıklama için, ‘‘Altına imzamı atarım’’ dedi. Yılmaz, Yozgat'ta, bir gazetecinin, söz konusu açıklamayı nasıl değerlendirdiği yönündeki soruyu yanıtlarken, ‘‘Kayda değer bir şey yok. O açıklamanın altına imzamı atarım’’ diye konuştu. Yozgat'ta bulunan Başbakan Mesut Yılmaz, Yozgat Organize Sanayi Bölgesi'nin açılışını yaparken halka seslendi ve kimseyle ağız dalaşına girmek istemediklerini belirterek, kavgalarının işsizlikle, yolsuzlukla, cehaletle olduğunu söyledi. Yılmaz, ‘‘Bizim kavgamız milletimize hizmet için. Koltuk için, kendimiz için değil’’ dedi. Yılmaz, hükümetin 1. yılı nedeniyle önceki gün yaptığı basın toplantısında, yapacaklarını ve vaatleri değil, bir yıl boyunca hükümetlerinin yaptıklarını anlattıklarını vurguladı.